Demokrasi için Laiklik ve Cemevleri

Demokrasi en ideal yönetim şekli olmakla birlikte Cahil kitlelerin egemen olduğu bir yönetim biçimine dönüşebilme tehlikesinide barındırır. Çoğunluğun doğrusu asla her zaman doğru demek değildir.

Bunun örneğini bizide ilgilendiren İsviçre minare yasağı referandumundada gördük. Çoğunluğunu hristiyanların oluşturduğu bir ülkede azınlığın inancına müdahaleydi olan. Halbuki Demokrasinin amacı azınlığı çoğunluğun baskısında korumak olmalıdır. İsviçre de yaşanan bu olayı kabul etmeyen zihniyetler bir kere daha düşünmelidir. Zira adalet her birey için gereklidir.

Bugünlerde yaşadığımız bir olay CEMEVLERİ çoğunluğunu sunnilerin oluşturduğu bir ülke olan Türkiyemizde inançlarını CEMEVİ adını verdikleri mekanlarda yaşamak isteyen insanlara Diyanet üzerinden hoca imam temini yapan devlet bu cemevlerinede gerekli din görevlisi maaşını da ödemek mecburiyetindedir. Bu durum KİLİSE SİNAGOG içinde böyle olmalıdır.

Bunlara ilaveten ATEİST'lik DEİST likte bir inançtır. Bu inançlar diğer inançların varsaydığını kabul etmemesi bir çok konuda Tanrı inançına sahip inananlar tarafından hakaret olarak kabul edilmekte, Halbuki farkına varmadıkları ve hiç kabulden yana olmadıkları birşeyde şudur Ki Kutsal kitaplarda inanmayanlara istinaden edilen küfrün ve hakaretin sayısı belli değildir.

Şayet bu durumu kabul etmiyor ve uygulamıyorsan LAİK'liği tam tesis edip devlet inançlarla olan bağlantısını tamamen kesmelidir. DEMOKRASİ den bahsediliyor ve bu esas alınıyorsa her birey bir diğerine karşı eşit ve hürdür. Ve bu hürriyet bir diger bireyin hürriyetine baskı ve engel oluşturamaz.