Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Ağustos '16

 
Kategori
Sosyoloji
 

Demokrasi mi, Teokrasi mi?

Demokrasi mi, Teokrasi mi?
 

funda's


Demokrasi mi, Teokrasi mi?

Demokrasi, bir toplumda her alanda evrensel doğrular ekseninde toplumsal eğilimlerin ülke yönetimine yansıtılmasıdır. Bir başka deyimle demokrasi, halk egemenliğidir. Meşruluğunu halkın özgür iradesi yerine dinsel bir öğretiden alan yönetim düzenlerinde halkın egemenliğinden dolayısıyla demokrasiden söz etmek mümkün değildir. Halk egemenliği öncelikle her platformda her türlü durumu özgürce tartışabilmek anlamı taşır. Oysa meşruluğunu dinsel öğretilerden alan yönetim biçimlerinde “özgürce tartışmak” şöyle dursun; bir mezhebin diğer bir mezhebe yaşam alanı tanımasına bile olanak yoktur.

Dinsel yönetim biçimlerinde insanların gerçek anlamda oy hakları yoktur. İnsanlara “Tanrı buyrukları” adı altında sunulan dinsel yaptırımlar vardır. Demokrasinin bilinen belli başlı temel ilkelerine göz atalım:

-Toplumu oluşturan tüm bireylerin eşitliği.

-Toplumu oluşturan farklı unsurların, farklı düşüncelerin örgütlenebilmesi.

-Çoğunluğun, azınlığın tüm hak ve düşüncelerine saygı göstermesi.

-Her düşüncenin, her inancın ve her inançsızlığın kendine yer edinebilmesi.

Bu ilkeleri demokrasinin temel ilkeleri olarak ele aldığımızda, teokratik düzenin tek doğrucu, tartışmayı yasaklayıcı, baskıcı yönetimine karşılık laik düzenin bireyleri ve toplumu koruyucu tek güvence olduğunu görebiliriz. Laiklik aynı zamanda herhangi bir dini inancı olmayan insanların da yaşam hakkını güvence altına alır. Oysa din kurallarıyla yönetilen bir toplumda böyle bir güvenceye olanak yoktur.

Önemli bir diğer nokta da din; toplumsal, siyasal, ekonomik, eğitsel, sanatsal kurumları belirleyici bir konumda olmamalıdır. Bu kurumlar ancak bilimsel verilerin ışığında varolabilirler. Herhangi bir dinin kutsallık niteliği taşıyan kuralları ve hükümleri ile toplumsal kurumların dolayısıyla toplumların ilerlemesi birbiriyle çelişen bir durumdur.

Dinsel yönetimlerde “Tek doğru vardır; o da benim bildiğimdir.”anlayışı egemendir. Demokratik yönetimlerde ise, ”acaba benim bilmediğim doğrular nelerdir?” anlayışı egemendir. Düşünce ve inançların baskı yolu ile biçimlendirilmesi ve/veya süslü nutuklarla sömürülmesi her şeyden önce insan haklarına aykırı bir durumdur. Binlerce yıllık uygarlık tarihinden gelen evrensel değerlerin üstünlüğü, insan özgürlüğü ve akılcı düşünce etik kılavuzumuz olmalıdır. Çağdaş uygarlık anlayışının temeli budur.

Umutlu yarınlara…

Sevgiyle…

Funda Kocatürk

funda’s

 
Toplam blog
: 33
: 406
Kayıt tarihi
: 17.03.15
 
 

Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji. Felsefe Grubu Öğretmeni. ..