Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Eylül '08

 
Kategori
Siyaset
 

Demokrasi oyunu

Demokrasi oyunu
 

Seçimler demokrasinin önemli parçalarından biridir.(Resim, Netten)


Demokrasi ile yönetim elbette yönetimlerin en erdemlisidir. İçeriğinde evrensel değerlerden; İnsan Hakları, Laiklik, Çağdaşlık ve Hukukun üstünlüğü olan demokrasi ile yönetilmek; yönetilen halk için de bir erinçtir. Demokrasiyle yönetilen bazı ülkeler de olduğu gibi ülkemizin de demokrasi ile yönetildiği iddia edilir. Ben burada gerçek demokrasinin kısaca açılımını yaptıktan sonra; Demokrasinin açılımını bir başka açıdan yaparak mevcut demokrasi ile olması gereken demokrasi arasında ki farkı irdelemeye çalışacağım.

Demokrasi; (Özetle) Katılım demektir, neye katılım? Bir toplumun, insanlarının kendilerini ilgilendiren veya kendilerini ilgilendirdiklerini inandıkları konularda karar alma süreçlerine katılmalarıdır.

Demokrasilerde üç genel kural vardır bunlar; 1- Katılım, 2- Seçim, 3- Denetim’dir.

Her kurum bu üç kuralı kendi içinde yaşamalı. Kurumlar veya örgütlerin özünü oluşturan, paylaşma ve dayanışma bir yaşam biçimi haline getirilmelidir. Bunları yaşama geçirecek tek güç bireylerin (üyelerin) katılımı ve yönetimidir.

Demokratik Toplum; denince ne anlaşılıyor?

1- Paylaşım, 2- Çoğulcu katılım, 3- Özgür düşünce

Paylaşım; Üretimden herkes payına düşeni adaletli şekilde almasıdır. Paylaşmak için önce üretmek gerekir. Yoksulluk paylaşılmıyor. Yoksulluk kavga çıkarıyor. Paylaşım için ortada bir şey olması lazımdır.

Çoğulcu katılım; Her bireyin sivil toplum örgütleri de dediğimiz Demokratik Kitle Örgütleri aracılığıyla yönetime katılımıdır. Bunun için yasalar elverişli olmalıdır. Yönetimler şeffaf ve denetime açık olmalıdır.

Özgür düşünce; Demokrasinin gelişmişlik göstergesi; özgür düşünceyle ölçülür. Bir ülkede özgür düşünce ne kadar yaşam bulursa, o ülkede demokrasi o kadar gelişmiş demektir.

Herkes düşüncesini özgürce ifade edebilmelidir. Ürettiği düşüncelerle sivil toplum örgütlerini ve devamında yerel ve genel yönetimleri toplum yararına alacakları kararlarda etkilemelidirler.

Demokrasilerde olması gereken taraflar; Gerçek demokrasilerde iki taraf vardır;

1- Sermaye, 2- Emek tarafı. Siyasi partiler bu iki eksen üzerinde örgütlenirler. Taraflar iktidar mücadelesinde birbiriyle demokratik ortamda yarışırlar. Taraflardan biri iktidarsa diğeri muhalefettir. Bireyler de kendi özgür iradeleri ile kendi sosyal durumuna göre tarafını belirler ve siyasi mücadelesini kendi sınıfının çıkarları doğrultusunda yapar.

Olması gereken demokrasinin açılımından sonra; Demokrasinin (Günümüzde yaşadığımız demokrasi) açılımını bir başka açıdan yapacak olursak; Büyük bir ağaç düşünelim, kocaman bir ağaç. Ağacın kökleri geçmişimizdir. Atalarımızdan günümüze kadar gelen değerler köklerimizdir. Gövdesi halktır. Dalları ise her bir dalı bir gelir- getirim dalı olarak görelim.

Bu dallar; İhaleler, her türlü kaçakçılık, mafyacılık, rüşvet, yolsuzluklar, vergi adaletsizliğinden elde edilen gelirler, siyasi partiler yasası, seçim yasası, dokunulmazlık yasası, terör, şeriatçılık, tarikatçılık, darbecilik vb.

Şimdi bu dallarda pineklemiş oturanlar kendi gelir-getirim kapıları olan bu dalları keserler mi? Bir düşünelim… Bence bizi yöneten çok zeki yöneticiler kesmezler. Onun için demokrasi diye yutturdukları aslında bir oyundur. Halkı kandırmaca oyunudur.

Eğer değilse; O zaman bizi yönetenlerden şunları beklemek hakkımız değil mi?

İhalelerde şeffaflık ve kayırma-kollamayı ve rüşveti kaldırsınlar,

Her türlü kaçakçılıkla mücadele ederek kaçakçılığın kökünü kessinler. Kaçakçılığın bitmesi; Terörün giderek bitmesine ve gelir vergisinde ki artışları beraberinde getirecektir.

Arazi dahil her türlü mafyacılığı yok etsinler.

Özellikle; Gümrük kapılarında, Tapu, Belediyelerde ve diğer yerlerde dönen rüşveti yok etsinler,

Her türlü yolsuzlukla mücadele etsinler,

Vergi muafiyetlerini kaldırsınlar, Vergide adaleti sağlasınlar,

Siyasi Parti Yasasını demokratikleştirsinler görelim. Parti içi demokrasi gelişecek mi onu da birlikte göreceğiz.

Seçim Yasasını demokrasinin önünü açacak şekilde ve gerçek demokrasinin olduğu- yaşadığı ülkelerde ki gibi değiştirsinler,

Şu meşhur dokunulmazlık zırhından bir çıksınlar, suç işleyen her kimse adilce yargılansın.

Bunları yapabiliyorlar mı? O zaman ne şeriat korkusu ne de darbe korkusu kalır. Ağalar-Paşalar-Beyler isterler mi? Ne dersiniz; Gerçek demokrasiyi görür müyüz?

Hadi Beyler kolay gelsin, Demokrasinin bir oyun- kandırmaca olmadığını ve ülkemizde de gerçek demokrasinin olacağını gösterin bizlere.

 
Toplam blog
: 22
: 2094
Kayıt tarihi
: 02.10.06
 
 

1957 Kars doğumluyum, Anadolu Üni. İşletme Fak. işletme bölümü mezunuyum. Kitap okumak, halk müziği ..