Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Mayıs '07

 
Kategori
Haber
 

Demokrasinin neresindeyiz ?

Demokrasinin neresindeyiz ?
 

Türkiye siyasi tarihinde belkide kırılma noktası oluşabilecek gelişmeler hızla gerçekleşiyor. AKP cumhurbaşkanını kendi başına seçmek için her türlü koşulu zorlayarak amacına ulaşamadı. Sürecin başından beri ömrünü tamamlamış bir meclisin yedi yıllığına ülkenin cumhurbaşkanını seçmesine taraftar olmadım.

CHP başlangıçta Sayın Erdoğan'ın cumhurbaşkanı seçtirmemek üzere politikalarını oluşturdu. Sayın Gül'ün adaylığı süpriz sayılmasa da Anayasa Mahkemesi kararı AKP'nin tek başına cumhurbaşkanı seçemeyeceğini gösterdi.

AKP sonuç alamayacağını görünce yeni argümanlar ile kamuoyuna cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesini , yirmi beş yaşındakilerin vekil seçilebilmesi için gerekli değişikliği gündeme getirerek son dakika oylamaları ile amacına ulaştı.

Demokratik teamüle göre vekil veya siyasi parti nasıl hükümet edeceğini halka anlatır ve karşılığında halktan vekalet alır.

İlkokuldan itibaren "Halkın seçtiği vekiller aracılığı ile kendi kendini yönetmesine demokrasi denir" i öğretmiyor muyuz?

Vekil aldığı vekaleti farklı amaç için kullanabilir mi? Kullanır ise teamüllere göre yanlış olmaz mı?

Genç Türkiye Cumhuriyeti demokrasisi, kısa aralıklar ile kesintiye uğradığı için yeterince gelişme gösteremedi. 12 Eylül rejiminin getirdiği Anayasa bir sürü değişikliğe uğrasa da eksiklikleri hep gündemde oldu. Nedense herkes yeni bir anayasa konusunda hem fikir ama seçime giderken bu konuda kimseden pek ses çıkmıyor.

Siyasi partiler yasası, seçim yasası lider demokrasisini öncelik olarak yaşama yansıtırken bir anlamda siyasi parti liderlerinin kendi belirledikleri adaylar veya vekiller pek te halkı temsil edemiyor.

Veki'i lider belirliyor. Yarın cumhurbaşkanının kim olacağını büyük olasılıkla ve bu yapı ile yine lider belirleyecek. Ve adı halk tarafından seçiliyor olsada parti liderlerinin işaret ettiği aday ipi göğüsleyecek.

Atatürk ve ideallerinden, devrimlerinden, ilkelerinden farklı bir eksene doğru hızla yol alan Türkiye'yi gelecekte kolay çözülemeyecek sorunlar bekliyor.

Son dönemde yükselen mitingler ve cumhuriyete sahip çıkma eylemleri bir taraftan da bugüne kadar olagelen siyasi yapıya karşı bir duruştu. Bu açıdan yapılan eylemler ve tepkilerin iyi okunamadığı kanısındayım.

Türkiye'de laiklik ve cumhuriyetin kazanımları ile ilgili endişeler meydanlara taşınırken var olan yapıda şu yada bu şekilde yer alan siyasilerin payı yadsınamaz.

Ülkeyi bugüne kadar yönetenler IMF güdümlü ekonomik programlar ile milyonlarca insanın açlık sınırının altında yaşamasına neden olmuşlardır; olmaya devam ediyorlar. Eğitim, sağlık, tarım ve sanayide çığ gibi büyüyen sorunlar ve çozümüne yönelik politikalar oluşturulamamıştır. Kayıt dışı ekonomi kayıt altına alınıp vergilendirilememiştir.

Tüm dünyada bizim gibi ekonomisi gelişen ülkeler ile kıyaslandığında emsal ülkeler cari fazla verirken bizim cari açıkta başta olmamız sanırım göz ardı ediliyor. Brezilya borsasının bile ellibinlerde seyretmesine rağmen bizimkilerin övündüğü İMKB'nin durumu ortadadır.

Sıcak paraya en tatlı kârın, en yüksek faizin ödendiği ülkemiz sıcak para cenneti olmuştur. İç ve dış borç inanılmaz seviyelere çıkmıştır. Medyanın müthiş desteği ile tüm bunlar gözden kaçırılmıştır.

Demokrasimizin sağlıklı işlemeyişinde medyanında sorumluluğu vardır. Ülke yangından kaçırırcasına köklü değişiklikleri TBMM'den geçirirken korkarım esas tartışılması gereken sorunlar ötelenerek yine sağlıklı bir seçim yapma olanağı bulamayacağız.

Ortalık toz duman seçime gidilirken herhangibir siyasi partinin; ekonomi, dış politika, tarım politikası, eğitim politikası gibi yaşamsal önem taşıyan konularda ne gibi projeleri olduğu konusunda hiç bir fikre sahip değiliz.

Gelinen noktada, "Demokrasinin neresindeyiz?" sorusu yanıtsız ve havada kalıyor.

Sonuç olarak meydanlarda tepki ve beklentilerini ortaya koyan halkın talepleri anlaşılamamış görünüyor.


*Fotoğraf Milliyetten. Dünyanın başka bir yerinde , başka bir meclis..

 
Toplam blog
: 1114
: 827
Kayıt tarihi
: 28.09.06
 
 

Ankara'da yaşar, dünyalı,aynadaki görüntüsüne muhalif, vicdan hesapları yapmaktan yorgun, yaşanıl..