Demokrasinin önü açıldı...

Açıldı diyorum size, açıldı… 

Açıldı demokrasinin önü avret yerine kadar. 

Avret yeri ne kelime; ayak bileklerine kadar açıldı. O akşam cepheden çırılçıplak gördüm demokrasiyi. Zerre kadar utanmadan, arlanmadan söylüyorum; tahrik oldum işte, var mı ötesi..? 

Genel Kurmay Başkanı, üç kuvvet komutanıyla beraber topluca istifa etti. Önü açıldı demokrasinin; bekaret kemerini kopartırcasına çıkarıp attı üzerinden. Nasıl tahrik olunmaz; usta bir sanatçının elinden çıkan nadide bir heykele benziyordu gövdesi. 

Hayır, sapık değilim ve ülkenin tüm önemli kurumlarının ardı ardına iktidar güdümüne sokulmasına demokrasi yaftası yapıştırılmasından kaynaklanmıyor aldığım haz. Hele ki her fırsatta ifade edilen, tarih öncesi bir ilkelliğe öykünen padişahlık özlemlerinin yavaş yavaş gerçeğe dönüşmesi tahrik değil, ancak tahriş eder ruhumu. 

Ama bu istifalarla açıldı diyorum demokrasinin önü. 

Aha da yazıyorum buraya; bu generaller istifa etmese, ölüm bizi ayırıncaya kadar oturur beklerdik kahraman askerimiz gelip kurtarsın diye bizleri. Bekletmese sabaha kadar, gelip kurtarsa tecavüz altındaki ruhumuzu bu ahlaksız ilişkiden, zerre şüphem yoktur ki gönlümüzü kaptıracak bir başka hayırsız bulup sırılsıklam aşık olur, 30 yılı bulmaz yine dibe vururduk biz. 

Aha buraya da yazıyorum; bakmayın siz iktidarla beraber koro halinde askere hakaretler yağdıranlara; onlar kahraman askerimizi çok severler aslında. Kaçın kurası onlar; bu sadaka ekonomisinden paylarına düşeni alabilmek uğrunadır bu oyun. Aslında bekliyordu ki onlar; bu yağma ekonomisi sona erdiğinde, koşarak gelsin kahraman askerimiz ve ülke bir kez daha kurtulsun. 

Al işte sana tepe saçlarından parmak uçlarına kadar önü açılmış demokrasi. Yudumlanırken kahveler, gelip ülkeyi kurtaracak bir kahraman beklentisi beyhudedir artık; uçurum manzarası seyredip evimize de dönsek, o uçurumdan aşağı da yuvarlansak, bu halkın kendi elleriyle olacaktır. 

İktidar ve yandaşlarının en büyük zaferi, sonudur aslında bu saltanatın. Çünkü ya bu saltanat kayığı batacak, ya da artık deniz son bulacaktır…