Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Ekim '11

 
Kategori
Siyaset
 

Demokrat şoför Aziz'in arabası

Demokrat Şoför Aziz, her zaman tekrarladığı şeyi yapmış, taksisine binen yolcusuna "Ya ağabey, bu Melih Gökçek, neredeyse iki Ankaralı'dan birinin oyunu almadı mı? Şimdi, ya sen o adama oy verdin ya da ben... Ama bugüne dek, benim arabama binen bir Allah'ın kulu "Gökçek''e oy verdim" demedi...

Ne hikmetse pek çok kişi ortak zeminlerde, Gökçek'e ya da AKP'ye oy verdiğini söyleyemiyor.

Yine, ne hikmetse, bu sıralar AKP'yi beğenenler de, beğenmeyenler de pek suskun...

Beğenmeyenlerin bir kısmı, "başıma Sİ(li)VRİ bir TAŞ düşer korkusuyla sessiz. Korkmak insan halidir, anlarım.

Bir kısmıysa, "bu da geçer yahu" havasında sessizce bekler, ya da "gelen ağam giden paşam" havasında işlerine bakıyordur "ne de olsa ülkemin insanları" diyerek; onları da anlarım.

Bir kısım insan da için içini yiyordur ama, kendini ifade edebileceği, umutlarını bağlayabileceği, birlikte hareket edebilecekleri bir örgütü olmadığı için sessizdir. Onlar da anlaşılabilir.

Ama, iktidarın yandaşı olup da, yapılanları beğendikleri halde sesini çıkarmayanlar var ya, onların anlaşılması mümkün değil...

Yoksa utandıkları bir durum  mu var?

Öyle ya:

- Ulusça Milletçe Utanma Duygumuz (UMUD) olsaydı, üniversiteden yüz kızartıcı bir suçtan (intihal/çalıntı) dolayı atılmış bir zatı, Milli Eğitim Bakanı olarak gördüğümüzde - en azından - bir tepki gösterirdik!

- (UMUD)umuz olsaydı, hâlâ, küçücük çocuklarımızı, anlamadıkları bir dilde metin ezberleten kurslara yollamaz; tazecik beyinlerini''abuk-subuk'' boş laflarla doldurup - o dünya - korkusu ve - geleceğin siyasilerine ''oy''- malzemesi olarak kullandırtmazdık!

- (UMUD)umuz olsaydı, hemen her on yılda bir, yaptıklarımızın yanlış olduğuna karar verip, ''sil baştan'' politikalarla halkı afyonlamazdık.

- (UMUD)umuz olsaydı, irademizle seçilen milletvekillerini, ya meclisten attırmaz ya da atılmalarına izin verdikten sonra tekrar meclise göndermezdik. Tutuklu insanları ya seçmez ya da seçtiysek, oyumuza sahip çıkar, meclise girmelerini sağlardık!

- (UMUD)umuz olsaydı, HSYK''nın devletin bir maşası haline getirilmesine izin vermezdik.

- (UMUD)umuz olsaydı, Ankara''daki komutanlarımızı koruyamazken, Silvan''daki, Şırnak''taki, Batman''daki askerlerimizi de koruyamayacağımızı söyler, milletçe gereğini yapardık!

- (UMUD)umuz olsaydı, yalanlarla ''hafif kızarmış kazanda kurbağa'' siyaseti güdenlere izin vermez, ''sorumlu seçilmişler'' olarak görevimizi yerine getirir, başarısız vekillerimizi tekrar seçmezdik!

- (UMUD)umuz olsaydı, yıllarca ne uğruna binlerce gencimizin ölümüne sebebiyet verdiğimizi önceden bilir, sonucun bu kadar ağır olmasını önleyebilirdik!

- (UMUD)umuz olsaydı, Türk Bilim Akademisyenlerinin (TÜBA) üretkenliklerini ellerinden alan hükümete karşı, TÜBA''yı destekleyen bir tavır sergiler, - en azından - haklı davalarında yanlarında olurduk!

- (UMUD)umuz olsaydı, deprem, enerji, iklim gibi geleceğimizi de ilgilendiren konularda daha duyarlı davranır; vergilerimizle yanlış iş yapan hükümet(ler)i uyarırdık. (Karadeniz sahil yolunu bu şekilde yaptırmaz, akarsularla denizin irtibatını kesen setler oluşturup, şehirlerimizi taşan derelere teslim etmezdik.) Sonra da, Bakan olarak, "hata yaptık, şehirlerimizi (Rize gibi) baştan yaratacağız" gibi saçmalamalarına fırsat vermezdik.

- Ulusca-milletçe bir umudumuz olsaydı zaten, bu kadar sorunlarla karşılaşmaz, demokratik haklarımızı, yerinde ve zamanında doğru olarak kullanır, ulus egemenliğinin seçilenlerde değil seçenlerde olduğu iradesini gösterebilirdik.

 DEMOKRAT ŞOFÖR AZİZ''İN ARABASINA binip de sonradan İNKÂR eder duruma düşmezdik.

- alaettinoguz2 12.10.2011

 
Toplam blog
: 193
: 1086
Kayıt tarihi
: 02.02.10
 
 

İsveç`in Göteborg şehrinde oturmaktayım;  evli ve bir kiz bir oglan iki çocuğum var. İsveç`te..