Demokratik açılım bugün Sıhhiye’de Tekel işçilerini hedef aldı

“Demokratik açılım” diyorlar adına ama ne demokratik ne de açık… Demokratik değil çünkü “sindire sindire” kabul ettireceklerini itiraf ettiler en tepeden, açık değil, çünkü onların kafalarının içindeki o kadar karanlık ki söylemeye cesaretleri yok.

Tanımını bilmiyoruz ya, olanlardan demokratik açılımın ne olduğunu anlamaya çalışıyoruz.

Sokaklarda terörist artıkları gösteriler yapıyorlar, önlerine gelen işyerine saldırıyorlar, güvenlik güçleri seyrediyor. Demek ki demokratik açılım denilen şey bu olsa gerek. Sağa sola saldıran terörist artıklarına karışmamanın adı “demokratik açılım olmalı.

Üç gündür Ankara’da onurlu ve düzeyli bir eylem yapan Tekel işçileri ne cam kırdı ne çerçeve indirdi, ne de ellerine taş alıp saldırdılar. Ancak buna göz yummak akıllarına bile gelmiyor demokratik açılımcıların. İşçilere destek olmaya gelen milletvekillerini de ayırmadan hepsinin üzerine biber gazı (biber gazı bir kimyasal silahtır) sıkılıyor, buz gibi soğukta işçiler sırılsıklam ıslatılıyor. "Demokratik açılım" denilen şey etrafını kırıp dökmeden eylem yapanları cezalandırmak olmalı. "Demokratik açılım" denilen şey muhalif milletvekilini gözüne biber gazı sıkmak olmalı.

"Demokratik açılım" diyorlar adına ancak demokratik de değil, açık da değil.

Ankara, 17 Aralık 2009