Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Şubat '10

 
Kategori
Siyaset
 

Demokratik Açılım’da arayışlar sürüyor (mu)

Demokratik Açılım’da arayışlar sürüyor (mu)
 

Avusturya'daki konser 'KONSER' miydi ?


Adının ne olacağı veya ne olması gerekti uzun zamanlar tartışıldı. Önceleri ‘kürt açılımı’ denilen açılıma, geniş kesimlerden gelen tepkiler üzerine ‘demokratik açılım’ denildi ve artık öyle anılıyor. Fakat herkes biliyor ki bu açılımın temelinde adı konulmak istenmese de ‘kürt açılımı’ yer almaktadır.

Fakat ilk günden beri içeriği açıklanmayan bu açılımın yaptırımlarının olabileceği sinyaller veriyordu. Nitekim daha ilk günden sınır kapılarında Pkk’lı grubun gösterileri, işin cılkını çıkarttı. Toplumun geniş kitlelerinde meydana çıkan, yoğun tepkiler yüzündendir belki de adı hemen ‘demokratik açılım’ oluverdi. Belki de o tepkiler yüzünden PKK’lıların gösterişleri dağdan düze inişleri kesildi. Fena mı oldu?

Tüm bu yazılanlar, konuşmalar, sivil inisiyatif tepkilerin ‘faşizan’ tepkiler olduğunu öne sürenlerin yaklaşımları, söylemleri, konuşmaları ve de eylemleri, talepleri partilerinin kapatılmasına neden oldu. Şimdilerde kendilerinde apak ve lekesiz olan bir partide siyasetlerini sürdürüyorlar. Tabiki, İmralı’dan aldıkları icazetler doğrultusunda siyaset yapacaklar. Terörist başı, şimdilerde bu yeni partiye uslu durması gerektiği salık veriyor. Şimdilik de yaramazlık yapmıyorlar. Bakalım nereye kadar ?

Türk halkı gerçekten ‘demokratik bir açılım’ paketine ihtiyaç duyarken, daha ve de henüz adı olan ama kendisi olmayan bu açılımın içeriğinin ne olacağını merak ederken, şimdilerde bu açılımın yapılabilmesi için anayasa değişikliğinin yapılması gerektiği ifade ediliyor. Durun bakalım arkasından ne çıkacak ? Sürprizler olacak gibi.. Ama ne olacaksa, bu ülke için hayırlı olur inşallah…

Geçen hafta içinde Avusturya’da bir sanat gösterisi vardı. Oldukça da ilgi gördüğü, ilgi gösterildiği konserdeki kalabalıktan ve de VIP erkândan belli. Satır satır kimlerin bu konsere ilgi gösterdiğini açıklamak çok önemli değil ama Türkiye’yi ve bizi ilgilendiren bu konsere katılanlardan birkaç örnek verelim mi? Örneğin, Avusturya Cumhurbaşkanı Fischer, Bölgesel Kürt yönetimi başkanı Barzani, Türk, Eski DTP’li vekiller, AKP’li vekiller desek… Ee, bunun neresinde garip bir durum var? Bu insanlar bir sanat gösterisi için bir araya gelemez mi? Tabiki gelebilirler. Gariplik bunda değil, asıl gariplik yukarıdaki listede olan eski DTP’li, yeni BDP’li vekillerin tam kadro orada olması, bu zatlara AKP’li vekiller Gülşen Orhon ve Dengir Mir Mehmet Fırat’ın eşlik etmesi. Neden eşlik etmesin ki? Sayın Fırat onlara uzak birisi mi ki ? Geçmişten alıntı yaparak Cumhuriyetin kuruluş aşamasında Atatürk’ün Kürtlere “haklarını verme” sözü verdiğini ancak Cumhuriyetin kurulmasından kısa süre sonra Kürtlerin varlığı yok sayılarak Türk ırkçılığına dayalı bir siyasi sistem oluşturulduğunu” ileri süren de kendisidir. Bu yaklaşım Kürtlere şirin gözükmek midir? Yoksa Şivan Perver’e sıcaklık gösterip, Kürt halkı nezdinde puan toplanmak mı isteniyor. Belki de yakında bu zat Türkiye’de de geniş hükümet erkânının iştiraki ile konser de verir, belli mi olur.

Kimin, nerede, hangi gösteriyi izleyeceği beni ilgilendirmez. Kimseyi de ilgilendirmemeli zaten. Fakat benim vurgulamak istediğim Avusturya’da bir sanat gösterisi için bile olsa bir Kürt çıkartması yapılmış olması. Hatta sanata siyasetin karıştırılarak, bir Kürt propagandasının yapılmış olmasıdır önemli olan. Bana göre bu manzara öyledir. Bir de Türk siyasetçisi kimliği ile orada bulunuyorsanız..

Peki, bu zatları bir arada buluşturan sebep neydi? Uzatmayalım, konseri veren Kürt sanatçı Şivan Perver’di. Şivan Perver’in Kürtlüğünü, türkücülüğünü, şairliğini sorgulayacak değiliz. Bunu daha ehil kalemler yapsın. Fakat neden uzun yıllardır bu ülke dışında olduğu, neden bu ülkeye giremediğini, girmek istemediği ya da sokulmadığını, hatta neden yasaklı olduğunu sorgulamak gerekir. Mesela, Şivan Perver aşırı Kürt siyaseti izlediği, Kürtçülük propagandası yaptığı ve Türkiye devletine karşı durduğu için olabilir mi?

Kürt kökenli vekiller, kendilerine her platformda destekçi arayadursunlar. Bu işi AB’nin çözebileceğini kendilerini inandırmış olmalılar ki, Belçika ve Fransa’dan sonra Avusturya’yı da arkalarına almayı başarmışlar gibi. Nereden mi çıkarttım. Avusturya Cumhurbaşkanı Fischer ‘in “Kürtlerin dillerini konuşabileceği, kültürlerini yaşayabilecekleri bir vatanları olsun istiyorum” demesinde tabiki.. Kendisine artık nasıl anlatıldıysa…

Siyasi düşünceniz ne olursa olsun sanatla siyaseti karıştırmamalısınız. Sanatçı duruşu bunu gerektirir. Yıllarca Türkiye’yi kötüleyen ve bunu türküleri ile dile getiren Şivan Perper hala aynı sivri duruşunu sergiliyor ve Türkiye’yi suçlamaya devam ediyor. Nereden mi biliyorum.

Zat-ı muhterem’in “Türkiye’ye dönecek misiniz” sorusuna “Türkiye beni kaldıramaz. Ben de zor bir insanım… Şartlar değişmeyene kadar, gelmem söz konusu değil” diye cevap veriyor da ondan…

Peki o zaman, Türkiye’nin kaldıramayacağı insanın burada ne işi var?…

../..

 
Toplam blog
: 671
: 2572
Kayıt tarihi
: 26.06.06
 
 

Anadan doğma bir İzmirliyim ve bu şehirli olmaktan gurur duyuyorum.. Hem bu şehirde doğmuş, hem b..