Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Mayıs '17

 
Kategori
Siyaset
 

Demokratik düzenin açmazları

Günümüzde demokrasi tüm kurum ve kuruluşları ile büyük bir buhranın içindedir. Demokrasilerin vazgeçilmezi temel prensibi olan seçimlerle yönetimde bulunan siyasal iktidarlar, toplumun idare ve yönetilmesi işinde yine toplumun bizatihi kendisinden aldıkları meşru yönetim gücünü demokratik kurum, kişi ve kuruluşlar aracılığı ile sağlamaktadırlar. Bu yönüyle tüm dünya genelinde uygulanan küreselleşme politikaları; Çağımızda toplumun mikro düzeyinde bulunan toplum gruplarından başlayarak, daha yüksek seviyeli makro düzeydeki toplumsal insan kitlelerine varıncaya dek ve ziyadesiyle sosyo-psikolojik tavırlarından kaynaklı olan, giderek birbirleriyle zıtlaşan karşıt grupların çıkar dürtülerinin meydana getirdiği yeni yaşam alanlarını doğuyor. Bu açıdan bakıldığında demokrasinin uygulanabilmesinde insanların sistemli bir yaşamı belirli bir düzen içerisinde sürdürmekte olduğu mekan ve zaman düzleminde mutlaka halk ve onu temsil eden siyasal yönetimler karşılıklı olacak şekilde bir araya gelerek, demokrasinin olmazsa olmazı olan uzlaşma kültürünü seçmenlerin ihtiyacı olan talep ve isteklerini gözeterek olumlu bir tartışma ortamında ileri atılayabilmelidir.

Biraz açarsak insanlar günümüz dünyasında kendilerini dünyanın geri kalanına ve evrenin bilinmezliklerine birlikte açıyorlar ama hemen yanı başlarında da güven, huzur, barış ve adalet istiyorlar. Bütün bunların sağlanabilmesi içinse vazgeçilmez olan  tek şey demokrasinin sahip olduğu en büyük güçlerden birisi olan mezhepsel, etnik, dinsel, sınıfsal vs. yapıdaki insan ve onun topluluklarının bir arada yaşayabilecekleri ortak bir yaşamı mümkün kılmaktır. Örneğin birliğini tüm dünyada yerelleştiren ABD’nin başardığı yegane şey demokrasi alanında coğrafi ve tarihsel etkenlere bağlı bulunuyor oluşu değil tersine tamamiyle anayasal haklar temelinde uluslararası sahneye çıkmasıdır. Onun için sağlıklı olan ve bilinmesi gerekli olan en önemli konu odur ki; Bir devleti devlet yapan en önemli unsur “nitelikli insan” gücüdür. Böylesine yüksek değerleri olan insan gücü ise, aile ve toplum yaşamı içerisindeki hak ve ödevlerini bilerek hayata geçiren, sorumluluklarının bilincinde onları koruyup kollayabilen özellikte ve cesarete haiz insan topluluklarını oluşturmaya haiz vasıflarda olmalıdır. Bunun tersi bir durumda ise diktatörlük denilen yıkıcı alet gelir ki, demokratların en büyük korkusudur… “… Belki firavunlar piramitlerini kırbaç altında inleyen emekleriyle yükselttiler. Günümüzde olay  biraz farklı. Köleler, ‘ Belki ben de firavun olurum’ düşüncesiyle piramidin inşasına gönüllü olarak ve tebessüm ederek katılıyorlar. “  Yukarıdaki alıntıyı konumuza içkin olacak şekilde İsmet Özel’den yapıyorum. Yani asıl beliren yeni tehlike o ki, güçlü ve oteritesini bilinçsiz halk yığınlarından devşiren rejimlerin ortaya çıkmasıdır. Bu yeni durum ise, günümüz koşullarında neo liberalizmin demokrasiyi daha fazla susturmasına yol açmaktadır.

 
Toplam blog
: 643
: 67
Kayıt tarihi
: 20.02.17
 
 

Eğitim Durumu Halkla İlişkiler Yüksek Lisansı İsletme Fakültesi Sosyoloji Bölümü Gazeteci ..