Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Ekim '17

 
Kategori
İş Yaşamı - Kariyer
 

Denemeyi Göze Alma Cesareti

Denemeyi Göze Alma Cesareti
 

Denemezsen ne olduğunu bilemezsin


Kral maiyetini önemli bir görev için sınamak istemiş. Birçok güçlü ve akıllı adam etrafında toplanmış. Kral onları bugüne kadar görüp görecekleri en kocaman kapının önüne getirerek söyle söylemiş: "Siz akıllı insanlar, benim bir sorunum var ve hanginizin bunu çözebileceğini görmek istiyorum. Burada krallığımdaki en büyük ve en ağır kapıyı görüyorsunuz. Hanginiz bunu açabilirsiniz?"

Saray mensuplarından bazıları açamayız der gibi başlarını sallamış. Diğerleri, çevresindekilere göre daha akıllı sayılanlar, kapıyı daha yakından incelemiş, fakat onlar da açamayacaklarını kabul etmişler. Bu akıllı insanlar böyle söyleyince saraylılar sorunun çözülemeyecek kadar zor olduğunda fikir birliğine varmışlar.

Sadece bir vezir kapının yanına giderek onu şöyle bir gözden geçirmiş ve elleriyle yoklamış, açmak için çeşitli yolları denemiş, en sonunda kuvvetle yüklendiğinde ağır kapı açılmış. Meğer kapı zaten tam kapalı değilmiş ve açmak için deneme isteği ve yüreklilikle davranma cesaretinden başka bir şey gerekmiyormuş. Kral vezire şöyle söylemiş: "Sadece gördüğün ve işittiğine bağlı kalmadan, kendi gücünü devreye soktuğun ve denemeyi göze aldığın için saraydaki görevi sen alacaksın.", Nossrat Peseschkian, Doğu Hikayeleri ile Psikoterapi

Bu hikaye beni evde tek başına vakit geçirmek istemediğim zamanlara götürdü. Dışarıda tek başına restaurantta yemek yemezdim, belki başkalarının beni yalnız görmeleri hoşuma gitmezdi belki de kendimle yalnız kalmaktan hoşnut değildim. Her ikisi de benim kendimden kaçmama yönelik stratejilerimdi.

Dış dünya ile olan bağım kuvvetliydi, arkadaşlarımla ve ailemle sosyalleşmek hoşuma gidiyordu. Bazen sevildiğimi hissediyordum bazen ise sevgiyi çevremde arıyordum. İnandığım gördüğüm ve duyduğumla sınırlıydı.

Niş bir alanda çalışıyordum, okul ve iş hayatım başarı hikayeleri ile doluydu. Bu bir tek aklımdan dolayı değil hırslı yapımdan ve hep daha iyiyi aradığımdan elde ettiğim bir sonuçtu ta ki bir gün kendimi gökte hissettiğim her şeyi tek tek bırakmaya başlayıncaya kadar... Geçmişe giderken zihnim bulanıyordu, hayatın kaosu içinde kendimi bulamıyordum.

Hatırlıyorum ! Tırmanırken basamakları ruhumu ilk basamakta bıraktığımı ve sadece bedenimle yol aldığımı. Çocuk ruhum ve zihnimin , yetişkin bedenim ile buluşması için kendime kattığım anlamları tek tek bırakıyordum. Basamağın tepesinden  kendime bakarken uzaktan küçücük görüyordum kendimi. Tek tek her basamaktan vazgeçiyorum olgunlaşabilmek için. O zaman içimde hissediyordum ne olursa olsun “baş edebileceğimi”. 

Ne büyük ne küçük, sadece ben olarak aynada gözlerimin içine bakarken şimdi anlıyorum kendi gücüm devrede, denemeye göze aldığım her yeni kapıyı cesaretle açıyorum. Zenginliğim çevremdeki insanların zenginliği ile bütünleşiyor. İçim şenlenirken kendimi olduğu gibi seviyorum. Eleştirmiyorum artık beni, şefkatle kabul ediyorum eğrisi ve doğrusu ile “ben benim”. Her bireyde gördüğüm kendimden bir parça, onu da doğruları ve yanlışları ile seviyorum. Kendi sarayımdayım çünkü kendimle tanışma cesareti gösterebilenlerdenim.

Cesaretle açmayı göze aldığın kapıları hatırlıyorsan ve istiyorsan paylaşabilirsin, insan paylaştıkça mutlu olur.

Kendine sevgi ile kal,

Damla Koçman

 
Toplam blog
: 9
: 222
Kayıt tarihi
: 21.03.17
 
 

Çocuk Bilim Kurgu ( Bilim Okulu Proje X ve Paralel Evren Yolcuları) Yazarı. Kariyerine yeni başla..