Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Mayıs '13

 
Kategori
Yoga / Meditasyon
 

Dengeli olmak!

Dengeli olmak!
 

Geçenlerde bir derste arkaya eğilmelere yoğunlaşmıştık. Dersten bir gün sonra, dışarda bir akşam yemeğinde yoga grubumdan bir öğrencimle birlikteydik. “Dersten sonra öylesine enerji patlaması yaşadım ki, tüm gün işte çalışmam yetmedi. Eve gidince her yeri tepeden tırnağa temizledim. Ama bugün her tarafım ağrıyor. Meğer yorulmuşum ama farkına varmamışım” Sence neden böyle oldu? diye sordu bana. Cevabım çok basitti: “Çünkü derste arkaya eğilmelere yoğunlaşmıştık.”

2009-2010 tum fotolar 006

Arkaya eğilme asanaları ile enerjinin ne alakası var? Arkaya eğilmeler, sırt kasları, bacaklar ve omuzları güçlendirmesi; üst sırt, göğüs, omuz ve kasıkları açması; akciğerleri genişletmesi ve solunumu geliştirmesi; bizi daha sağlam ve esnek yapması gibi fiziksel faydaların yanında bazı duygusal yararlar da sağlar. Öncelikle, yoga felsefesine göre, arkaya eğilmeler kalp bölgesini açarak birikmiş duyguların serbest kalmasını sağlar. Ayrıca, kişiyi coşturur, güçlü hissetmesine sebep olur, cesaretini artırır ve neşelendirir.

O derste neler olmuştu? Isınırken surya namaskara (güneşe selam) serilerinde “tadasana” (dağ duruşunda) geriye doğru eğilmiş, ardından chandra namaskara (aya selam) serilerinde “anjaneyasana” (alçak lunge) ile göğüs kafesimizi iyice esnetmiştik. “Anjaneyasana”yı bol bol kullanmıştık vinyasa akışlarımızda. Bunlara ek olarak, göğüs kafesimizi “virabhadrasana I” (birinci savaşçı), “virabhadrasana II” (ikinci savaşçı), “viparita virabhadrasana” (ters savaşçı), “ardha chandrasana” (yarım ay duruşu), “parsvokanasana” (geniş açı duruşu), “ustrasana” (deve) ve “salabhasana” (çekirge) gibi duruşlarla zirve duruşumuz olan “urdhva dhanurasana”ya (köprü) hazırlamıştık. Tabii ki öncesinde “setu bandhasana” (yarım köprü) yapmıştık. Önce yarım köprü, ardından tam köprü deneyimleyip, isteyenlerin tam köprüyü ikinci bir kere daha deneyebileceğini söylemiştim.

Bu öğrencim durmak bilmedi. Ardı ardına beş altı kere denedi zirve duruşunu. Duruşta başarılıydı, sınıf da onu yüreklendiriyordu. O da vazgeçemedi duruşu yapmaktan. Hatta “viparita dandasana” (ters asa) duruşunu denedi. Yani ardı ardına arkaya eğilme asanalarını sıraladı. Doğal olarak, öğrencimi uyarma ihtiyacı duydum. “Çok fazla arkaya eğilme duruşu yaptın, enerji patlaması yaşayacaksın, yerinde duramayacaksın, coştukça coşacaksın ve baş ağrısı da çekebilirsin” dedim. Dediğim gibi de olmuş…

Öğrencim tüm gün boyunca işte mesaisinin ardından eve gidip dur durak bilmeden evi baştan aşağı temizlemiş. Sormadım ama uyku sorunu da yaşamış olabilir.

Ertesi gün, “her yerim ağrıyor, meğer yorulmuşum” dedi bana. Neyse ki başı ağrımamış. Benim cevabım basitti yine: “O kadar arkaya eğilmenin ardından böyle bir şeyi bekliyordum zaten. Dinlen bugün, yarına bir şeyin kalmaz.”

Arkaya eğilmek? Geriye bakmak, geçmişe bakabilmek, geçmişle barışık olabilmek… Tüm bunlar için yoga pratiğimizde arkaya eğilme asanalarına geniş yer vermeliyiz. Kalbimizi açabilmek ve evrene sevgi enerjisi yaymak için…

Ama tüm bu faydaları sağlarken, her zaman olduğu gibi yoga pratiğimizde dengeye önem vermeliyiz. Dengeli bir şekilde çalışmalıyız. Arkaya eğilme asanalarını yaparken aşırıya kaçmamalıyız. Birkaç arkaya eğilme duruşu yaptıktan sonra öne eğilmeler ve burgular ile bedenimizi, ruhumuzu ve enerjimizi dengelemeliyiz.

Hiç aklımızdan çıkarmamalıyız. Yoga pratiğinde olduğu gibi, hayatta da her şey dengeli olmalı. Yin ve yang dengesini, bir başka deyişle, öne eğilme ve arkaya eğilmeyi, yoga pratiğimizde ve günlük hayatımızda kurmalıyız. Aşırılıktan kaçınmalı, yaptığımız her şeyden azami yarar sağlamayı amaçlamalıyız. Ne bir enerji patlaması, ne de bir miskinlik… Her şeyin ortası, dengesi, kararı güzel… Sizce de öyle değil mi?

 
Toplam blog
: 201
: 432
Kayıt tarihi
: 08.05.13
 
 

Uluslararası Yoga Alliance onaylı hatha, vinyasa, yin ve prenatal yoga eğitmeni... Hayata bambaşk..