Deniz Baykal, Muharrem İnce’ye sahip çıktı, ama sonunu getiremedi!..

Süleyman Seba’nın tabutu musalla taşında...

Erken gelenler, “gücüne göre” önde saf tutuyor. 

Deniz Baykal ön safta; bir ara başını sola değil, sağa çeviriyor. Çünkü çevirdiği yönde, Kılıçdaroğlu’nu yerinden etme, onun yerine geçme yolunda “Baykal’ın desteğini arkasına aldığını” söyleyen Muharrem İnce var.

Baykal, İnce’ye “Gel” diyor, İnce hemen öne geçiyor, Baykal’ın yanında saf tutuyor.

Bekle babam bekle!..

Sonra...

Musalla taşı yeniden ekrana geliyor. Ön safta Baykal da yok, İnce de... Süleyman Seba’ya daha yakın olanlar ön safa gelmiş. 

Ön safta olması gereken daha çok kişi var.

Abdullah Gül’ün beklendiği söyleniyor.

Ekranda yeni görüntüler:

Baykal ön safa getiriliyor, ama İnce yok. 

Baykal, başkaları ona yer bulunca, İnce’ye yer bulamıyor demek.

Sonra Kılıçdaroğlu geliyor; ona ön safta yer açılıyor.

Kılıçdaroğlu ile Baykal yana yana...

Sonra Abdullah Gül ile yanındakiler geliyor. Ön saf karışıyor, arkaya düşünler oluyor. İnce’ye yer açan, ama onunla birlikte “yeri”nden olan Baykal, öyle bir harekat yapıyor ki, neredeyse, Kılıçdaroğlu’nu omuzla arka safa itecek.

Saf dışı bırakmak!..

*****

Bir iki yerde okudum:

Kılıçdaroğlu gelince İnce gitmiş!..

Oysa görüntüler ortada!

Şu da ortada:

Muharrem İnce ve desteğini aldığını söylediği Baykal’ın yaptığı ve “ince durum”u...

Son söz:

Baykal’ın İnce’ye arka çıkması, “saf” tutmadaki gibi olursa... buna “ortada kalmak”, “ortada bırakmak” denir mi acaba?

** Süleyman Seba’nın ailesine, yakın çevresine, Beşiktaş camiasına başsağlığı dilerim.

http://www.facebook.com/turgutcelik