Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Mayıs '10

 
Kategori
Siyaset
 

Deniz Baykal'a ağlayanlar

Deniz Baykal'a ağlayanlar
 

Hayatın boyunca ezik yaşamışındır. İtilmiş kakılmışındır. Kimse sana saygı duymaz, ciddiye almaz. Yoksayılmışındır hep. Bir bu yok sayanların arenasında gider UEFA kupasını alırsın, hislerin karmaşıktır. Başarına mı sevinirsin, kendini ortaya koyarken yaşadıkların gözünün önünden geçer ona mı hüzünlenirsin? "Ben de varım gördünüz mü?" derken içinde bir burulma mı oluşur nedir bilinmez? Sevinirken ağlarsın. Çünkü artık hiçbirşey eskisi gibi olmayavaktır. Ağlarsın o belirsizliğe ve herşey daha güzel olacak umuduna ağlarsın.

Hiç istemediğin bir eşin vardır. kafana takmışındır " Bundan kurtulmam lazım, ayrılmam lazım" dersin. Ama koşullar nedeniyle ayrılamazsın. Gün gelir, şartlar ne olursa olsun ayraılacağım dersin ve kararını açıklarsın. Duyguların karışıktır, hüzünle mutluluk arasındasındır. Kendini ortaya koyuşuna ağlarsın. Ağlarsın, hem de hıçkıra hıçkıra. Ağlarsın belirsizliğe ama daha güzel olacak umuduna. Neye ağladığını kendin de bilmezsin. "Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak"a akar gözyaşların, tutamazsın onları.

İşte Deniz Baykal'ın ayrılmasına da böyle ağladı CHP'liler.

Ağladılar hıçkıra hıçkıra. Duygular karıştı. Üzüntüyle mutluluk arası bir duyguydu bu. Aklından geçirdikleri ama sonrasını göremedikleri geleceğe, daha güzel olacak umuduna, "Hiçbirşey eskisi gibi olmayacak"a ağladılar.

Hüzünlüydüler, sonradan oturup düşünmediler, önceden düşündükleri bir isteğin gerçekleşmesine hüzünlendiler.

Şİmdi CHP tabanı Deniz Baykal geri dönsün diye kulisler yaptıklarına bakmayın siz. Geniş bir çoğunluk ağladıklarının ne olduğunu biliyor.

Ben, Deniz Baykal'ın olayları yorumlaması, yaklaşımları ve muhalefetteki tüm söylemlerinin altına imzamı atarım. Sanki adam ben düşünce sözcüm gibiydi. Hatta ifade edemeklerimi bile ifade ediyordu. Statükoculuğu da Atatürk kafasının bu ülkede hakim olması sevdasından kaynaklanıyordu. Her lider gibi ben merkezliydi. Ama iyi bir cumhuriyetçiydi. Türkiye'nin üzerine oynanan oyunları iyi görüyordu. Ama ihtirası demokratlığının önüne geçti. Onu tahlil etmek psikologların işi. Tespitlerinin tamamı doğruydu. Biri hariç.

AKP'nin para politikasını yanlış bularak yanlış düşünüyordu. Oysa AKP'nin en doğru yaptığı iş, 2001'de yürürlüğe konulan para politikasından asla taviz vermemesiydi. Tamam! Faizler biraz daha düşürülebilirdi ama onun da doğuracağı çelişkiler vardı. Bunlar ekonomide ufak gibi görünen ama önemli ayrıntılardır. Yıllardır bu ülkeyi iflas ettiren ana unsur devalüasyonlardır. Bunu da unutmamak gerek. Değerli para iyidir, para piyasası doğru raydadır. Eğer zaten döviz talebi artarsa piyasada otomatik olarak yükselecektir. Bu para politikası var olduğu sürece Türkiye'nin devalüasyondan doğan batışları yaşanmayacaktır. Bu ayrı konu.

12 Eylül travmasını yaşamış bir CHP'nin geçici bir lideriydi Deniz Baykal. Misyonunu tamamladı ve gitti.

Şu gerçek var ki CHP tabanı ve CHP'li olmayan ve CHP'ye Deniz Baykal antipatik bularak oy vermeyen halk bir daha Deniz Baykal'ın geri gelmesini istemiyor.

Şu kadar net ki Deniz Baykal geri dönerse CHP kesinlikle kan kaybedecektir. Eğer oy oranı bugün % 28 ise, % 22'lere iner .Ve bu CHP'nin müthiş bir çöküşü olur. Sonraki seçimde ise CHP barajın altına düşer. Kültür bakanı Ertuğrul Günay'ın dediği gibi işte o zaman bu parti artık vakıflaşma sürecine girer.

Ama önümüzdeki kurultayda tabanın içine sindirebileceği, vizyon sahibi, dinamik bir lider seçilirse CHP'nin oyları % 40 ları geçebilir.

Benden söylemesi.

*******

 
Toplam blog
: 105
: 3914
Kayıt tarihi
: 05.11.08
 
 

İ. Ü. İktisat Fakültesi Uluslararası İlişkiler 1989 mezunuyum. 1993'ten beri uluslararası fındık ..