Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Mayıs '10

 
Kategori
Siyaset
 

Deniz Baykal’a yönelik “komplo”yla gelen olumlu gelişme!...

Deniz Baykal’a yönelik “komplo”yla gelen olumlu gelişme!...
 



Siyasal mücadele, zaman zaman sertleşir. Sertlikten medet umanlar, bunu “oya tahvil” etmek isterler. Rakibin, düşünsel yönden değil de, “arkadan dolanılarak”, her yol “mubah” sayılarak alt edilmeye çalışıldığı da olur. Toplumun duyarlı olduğu “değer”ler üzerinden gidilerek, rakip, ileride etkili rakip olacak, “can damarı”ndan vurulmak istenir.

Söylenenlerin gerçek ya da iftira olması bir yana, kişinin “özel yaşamı” söz konusu olunca, orada biraz durmak gerekir.

“Belden aşağı vurmak” diye bir deyim vardır. İşte bu, bir gün gelir, ters teper, bu yöntemi kullananı vurur. Bu bakımdan, “bugün ona, yarın bana” olacağı düşülmeli, böylesi yöntemi kullananlara prim verilmemelidir.

Siyasal alanda yöntem, sert de olsa, “fikir düzeyin”de kalmalı; böyle bir kültür gelişmelidir.

*****

Deniz Baykal’a yönelik, onun CHP Genel Başkanlığı’ndan ayrılmasına yol açan “komplo”, özlenen, olumlu bir gelişmeye yol açtı, diyebiliriz.

Deniz Baykal’ın izlediği politikayı en sert biçimde eleştiren, karşıt düşüncedeki gazeteci/ yazar kesiminden kimilerinin tutumu, oldukça anlamlı ve yerindeydi. Onlar, Baykal’a yönelik bu “komplo”yu sert biçimde eleştirdiler, bir bakıma, Baykal’ın böyle bir “komplo”yla değil de, halkın “oy tepkisi”yle gitmesinin yerinde olacağını vurguladılar.

Bana göre de, doğrusu buydu!

Çalıştıkları, ahkam kestikleri gazetelerin, bırakın “magazin sayfaları”nı, ilk sayfalarına bile “belden aşağı” haber/ görüntüleri taşımayı olağan, günlük yaşamın gereği sayarak gözmezden gelenlerin Baykal’a “istifa” önermesi, sonra da işi,”dediğim oldu”ya getirmesi, onaylanacak bir durum değildir.

Bu, geleceği görme, öngörüsü güçlü olma, bir tutarlılık da değildir.

Herhangi bir parkta/ deniz kenarında çiftler, el ele tutuştular, öpüştüler diye “ahlak zabıtalığı”na soyunanları, “özel yaşama” müdahale ediyorlar diye eleştirme doğru olsa da, asıl doğru, “özel yaşama” müdahalenin kişiden kişiye değişmeyeceği gerçeğini kavramaktır.

“İşine gelince öyle, işine gelince böyle!”, bir tutarsızlıktır.

*****

Siyasette, rakibi etkisiz duruma getirmenin, halkın gözünden düşürmenin yolu, siyasal mücadeleyle olmalı; bu mücadele de, “fikir düzeyi”nde kalmalıdır.

Baykal’a yönelik “komplo” sonrası, muhalif kimi çevrelerin/ yazarların, “komplo”ya tepki göstermeleri, umalım, rakibi etkisiz kılma yolunun “fikir düzeyi”nde sürmesi yolunu açmış olur.

Özgürlüğü savunma, insan haklarından yana olmayı vurgulama yetmiyor; düzeyli, tutarlı olmak gerekiyor.

Umalım ve bekleyelim, “komplo”, şu ya da bu biçimde aydınlatılır; bunun “faturası” ödetilir. “Fatura bedeli” ödetilmediği, iş karanlıkta bırakıldığı sürece, “demokrasi”, “özgürlük” üzerine nutuk atmak, bunların erdeminden söz etmek, “içi boş laf”tan öteye gitmez.

 
Toplam blog
: 2458
: 2418
Kayıt tarihi
: 10.11.08
 
 

24 Kasım 1944'te İspir'de doğdum. Ankara Kurtuluş Lisesi'ni, Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesi Tü..