Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Kasım '08

 
Kategori
Siyaset
 

Deniz Baykal'ın bıktırıcı açılımlarındaki samimiyetsizlik

Deniz Baykal'ın bıktırıcı açılımlarındaki samimiyetsizlik
 

Deniz Baykal’ın ardı arkası kesilmeyen, sonu belli olmayan, bıktırıcı açılımları hayli rahatsızlık vermeye başladı.
Ve Deniz Baykal açılımını, medya ciddiye almış, tartışıyor.
Sonunu biliyoruz dedik ya!
Geçtiğimiz yıllar da Sayın Baykal bir dolu açılım yapmıştı.
Açılımlarından uygulamaya geçen hangi bir tanesini hatırlıyorsunuz?

Ne diyelim?
“Deniz Baykal bu, ne yapsa yeridir.”

Yazık.

Koca bir parti ki kurucu bir kimliği olmasına rağmen, mevcut yönetimi ile adeta seçmen kitlesini hayal kırıklığına uğratıyor..
Ve halen belli bir kesim ki bu kesim, memleketin beyin takımı diye niteleyeceğimiz bir kesimdir, CHP’den medet umar haldeler.
Kimse düşünmüyor.
Bu açılımlar hangi süreçler izlenerek hayata geçiyor?
Yoksa esen rüzgârın yönümü tayin edici oluyor?
Ki esen rüzgâra göre tavır belirleyen hangi siyasal parti seçmenden onay almıştır?

Tarih tescillemiştir.
Hiçbir siyasal parti, çizgisini belirlemeden ve belli politikaları özümsemeden, halkın teveccühüne nail olamaz.
İlginçtir.
Deniz Baykal gibi halkın anti patisine nail olmuş bir isim, atacağı hiçbir adım sonrasında, halkın ilgisine mahzar olamaz.
Biline.

Koca partisini ilkesizleştirme konusunda eline su dökülemeyecek cinsten adımlar atmıştır Sayın Baykal.
Ve tarihten asla ders çıkarmayarak, dipsiz kuyulara kulaç atmaktadır.
Peşinden ise seçmenlerini o dipsiz kuyunun dehlizleri içerisine sürüklemektedir.
Sadece seçmenleri değil.
Aynı zamanda koca bir memleketi açmazın içerisine itmektedir.
Ve itmiştir.

CHP Sosyal Demokrat mıdır?
Ne kadar hayır demek istemesem de maalesef CHP Sosyal Demokrat değildir.
Ve Sosyal Demokrat düşünceyi sığınacak liman olarak gören hiçbir sosyal katman, kendisine CHP’de yer bulamamıştır.
Çünkü; Parti polit bürosu tarafından ezilmiştir.
Yok edilmiştir.
CHP içerisinde hangi sosyal katmanın varlığından bahsedebiliriz?
Hangi toplumsal kesimler, CHP’de politika yapmaktadır?
Kimlerin parti içerisinde önü açılmıştır?
Deniz Baykal ve polit bürosu kimseye şans vermemektedir.
Sadece belli bir dönem, bir umutla Deniz Baykal’ın değirmenine su taşıyanlar, yükselme sevdasına kapılırsa, Polit Büro tarafından tarumar edilir.
Hep böyle oldu.
Ve partisi hiçbir koşulda gelişip serpilemedi.
Hiçbir koşulda koca CHP, halkın içerisinde örgütlenemedi.
Doğru dürüst bir gençlik örgütü bile yok koca CHP’nin.
Ve şimdi.
Evet şimdi.
Uyduruktan katılımlarla güya açılım yapıyorlar.
Nereye kadar?
Kimlerle?
İlk fırsatta gemiyi terk edecek katılımlarla mı bu parti bir yerlere gelecek?
Sosyal Demokrat düşünceyi özümsemiş onca insanı, salt kendisine muhalefet diye, lince tabii tutan Deniz Baykal ve Polit Bürosu, şimdi çarşaflı hanımları ki düşüncelerinin ne olduğu bile tartışmalıyken, partisine şov eşliğinde kayıtlarını yapıyorlar.
Ve memleketin dört bir yanında Sosyal Demokrat olduğunu ileri süren onca yurttaşı, partiden uzaklaştırabilmek için olmadık taklaları düne kadar atıyorlardı.

Geçtiğimiz günlerde Zülfü Livaneli yazdı.
Partiye üye olmak isteyen 150 kişilik bir grubu kayıt etmemek için öne sürmedikleri bahane kalmamış.
Çünkü her bir üye, beraberinde potansiyel bir delegedir.
Ve delege hesapları eşliğinde partinin ne hallere düştüğüne örnektir bu olay.
Ama Deniz Baykal kamera karşısında belki de hayatı boyunca hiçbir araya gelmeyeceği bir kesimi, parti saflarına katmaktan imtina göstermemiştir.
Kucağını açıyor.
Şovunu yapıyor.
Ve ben delege oyunlarının üstadıyım sinyalini bir kez daha veriyor kamuoyuna.
“Ben istemediğim sürece, kimse partinin kapısından içeri adımını atamaz” demeye getiriyor Deniz Baykal.

Sosyal Demokrat bir parti de farklı sosyal katmanlar temsil edilmelidir.
Sosyal Demokrasinin ilkesidir.
Sığınacak liman arayanlara limanın kapısı açılmalıdır.
Ama samimiyetle.
Siyasal tarihleri boyunca onca samimiyetsizlik örneği sergileyen Deniz Baykal amuda da kalksa bu ülke halkının sempatisine nail olamaz.
Anadolu insanın samimiyet sınamasında gerekli notu verecek birikim ve donanıma sahiptir.
Ve Deniz Baykal’a gereken notu bir çok defa vermiştir.
Ama Deniz Baykal ve salla baş delegeleri bu notun kaç olduğunu halen anlamamıştır.
Ve alınlarına yapışmış zayıf nota rağmen halen koltuklarını terk etmemekte inanılmaz bir direnç sergiliyorlar.
Nereye kadar?
Nereye kadar sürecek bu dirençleri merak ediyorum.

Ufuk Uras geçen gün bir laf etti.
Ve iddialı bir laftı.
“Yerel seçimler Deniz Baykal’ın son seçimidir” dedi.
Doğru dedi.
Bence de öyle.
Yerel seçimler Deniz Baykal ve Polit Bürosunun son seçimidir.
Üzgünüm.
Ama gerçek budur.
Ve sol siyasal çizgi için gerekli olan da budur.
Her şeyden önemlisi, memleketin yarını için gerekli olan budur.

 
Toplam blog
: 1509
: 1145
Kayıt tarihi
: 07.08.07
 
 

Yazarım... Okurum... Öğrencilik yıllarımda çok yazdım... Kompozisyon derslerinde yazdım... Duvar ..