Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Ekim '07

 
Kategori
Siyaset
 

Deniz Baykal ve polit bürosunun concordato ilanına ramak kala

Deniz Baykal ve polit bürosunun concordato ilanına ramak kala
 

Cumartesi günü internet sayfalarına düşen bir anketin sonuçlarına göre, CHP sıfır çekmişti.

Açık Toplum Enstitüsü ve Boğaziçi Üniversitesi Bilimsel Araştırma Fonunun desteğiyle yapılan anketin amacı, Türkiye’de Orta sınıfı tanımlamak.

7 Eylül-1 Ekim Tarihleri arasında 18 ilde 18 yaş üzeri kentsel nüfusu temsil eden bin sekiz yüz dokuz kişi arasında yapılıyor anket.

Gerçektende anket sonucu CHP açısından son derece ilginç.

Kurucusunun Mustafa Kemal olduğu Cumhuriyetin kurucu partisi CHP, bu anketin sonucuna göre halk nezdinde tüm itibarını yitirmiş, tüm ilgisini kaybetmiş ve güvensizlik veren bir parti karakterine dönüşmüştür.

Hiç lafı sözü dolandırmaya, kelimeleri eğip bükmeye gerek yok.

Bu ilgisizliğin, güvensizliğin ve itibarın kaybolmasının hiç kuşkusuzki, baş aktörleri Sayın Deniz Baykal ve yıllardan beri kolları kanatları altında himaye ettiği ve partiyi emanet ettiği polit bürosudur.

Deniz Baykal 1970 li yıllarda siyaset sahnesine giriyor ve CHP nin içerisinde çalışmaya başlıyor.

Oluşturduğu küçük bir azınlık grubu ile CHP içerisinde tüm hedeflerini, parti liderliği üzerine kuruyor. Bu mücadelesinden asla taviz vermeksizin, yıllarca inatla, ihtirasla liderliğe gelebilmenin türlü yollarını deniyor.

Hayatı biraz anlamaya çalıştığımız 1980’li yılların ikinci yarısında 12 Eylül’ün siyasi yasakları kaldırılıyor ve siyaseten yasaklı olanlar siyasete dönüyor. Bunlardan biriside Deniz Baykal.

Tekrar siyaset sahnesinde rol alan Deniz Baykal, o dönemin CHP uzantısı olan SHP Yani Sosyal Demokrat Halkçı Parti içerisinde siyasal faaliyetlerini sürdürüyor.

Partiye girmesi, hemen ardından genel sekreter oluşu ve devamında Genel Başkan Erdal İnönü’ye karşı, liderliğe soyunması ile devam eden yeni bir süreç başlıyor.

Ekibi ile devamlı partiyi kurultaylara taşıyor. Her bir kurultay yenilgisinin arkasından, diğer bir kurultay hazırlığına ara vermeden başlıyor. Kurultay mücadeleleri sırasında ekibi ile birlikte, öyle bir profesyonel hale geliyorki Deniz Baykal, siyasetin her türlü alavere dalaveresini öğrenip, koca bir partiyi ele geçirmede her yol mübahtır şiarı ile mücadelesini yılmadan, inanılması güç bir ihtirasla devam ettiriyor.

SHP içerisinde bakıyorki iktidar şansı yok. Ekibi ile birlikte CHP’yi tekrar açıyor ve yeniden açılan CHP’nin ilk kurultayında Erol Tuncer ile birlikte genel başkanlık yarışına giriyor ve Genel başkanlığı alıyor. Yıllarca mücadelesini verdiği genel başkanlığı, tekrar açılan CHP’de ele geçiriyor. Genel başkanlığı ele geçirmesine geçiriyorda, karşısında solun en büyük partisi olan ve iktidarın küçük ortağı olan SHP var. SHP iktidarın yıpranmışlığı ile halk nezdinde oy oranı gerilemeye başlamış.

Erdal İnönü’nün genel başkanlıktan ayrılması ve devamında Murat Karayalçın’ın genel başkanlık koltuğuna oturduğu SHP’de, Murat Karayalçın ciddi bir varlık gösteremiyor ve Deniz Baykal’ın artık iyice profesyonel olduğu ve en iyi bildiği bir tarzda CHP ile birleşmeye gidiyor ve SHP kapatılıyor. Deniz Baykal ve ekibi, yani kurultay kurtları, derhal Deniz Baykal’ı birleşme kurultayında genel başkanlık kotuğuna oturtuyorlar.

O zamandan bu zamana Deniz Baykal yönetimindeki CHP, dört genel seçim, üç yerel seçim sınavı veriyor ve bu seçimlerin tamamında inanılmaz yenilgiler alıyor. Hele hele 1999 yılı genel ve yerel seçimlerinde öyle bir yenilgi alınıyorki, CHP parlemento dışı kalıyor. Tarihinde ilk defa parlemento dışı kalan CHP’de Deniz Baykal, kamuoyu baskısı sonrasında istifa ediyor ve bir yıl sonra yine aynı şekilde, yani uzman olduğu alanda mücadelesini veriyor, ekibi ile birlikte CHP yi yeniden ele geçiriyor.

Sonuçta lafı fazla uzatmaya gerek yok. 2002 seçimleri 2007 seçimleri durum vaziyet ortada.

Son yapılan bir anket ve anketin sonucu CHP % 0.

Yani yıllardan beri verilen onca mücadele, sıfır çekmek içinmiydi.

Bumu olmalıyıdı, verilen mücadelenin sonucu.

Hani artık Baykal ve polit bürosuna istifa edip, çekilin gidin demenin bir anlamı yok. Kurultay yaparakta CHP’de genel başkan ve yönetimin değişmeyeceği gün gibi ortada. Detaylandırmanın bir esprisi kalmadı. Tüzük ortada, örgüt yapısı ortada. Hiçbir şeyin demokratik teamüller çerçevesinde yürümediği ortada.

Yani bu yapıyı kırmak güç. Bu yapı çelik gibi bir yapı.

Küçük bir azınlık diktatörlüğünün, inanılmaz ihtiras ve mücadelesi sonrasında koca bir partiyi ele geçirerek ne hallere düşürdükleride ortada.

Önümüzde 2008 yılında yapılacak yerel seçimler var.

Nemi olacak;

Deniz Baykal Ve Polit Bürosu, halktan, tarihinin, en büyük şamarını yiyecek, görünen bu.

Ve işte o zaman, adam gibi parti yönetiminden ayrılmamakta direnenler, insan içerisine çıkamayacak hale gelecekler.

İnsanların yüzüne, bakamayacak hale gelecekler.

İnsanların inanılmaz bir nefretini kazanacaklar.

Yani anlayacağınız;

Deniz Baykal ve Polit Bürosunun Concordato ilanına ramak kaldı.

Ne diyelim.

 
Toplam blog
: 1509
: 1145
Kayıt tarihi
: 07.08.07
 
 

Yazarım... Okurum... Öğrencilik yıllarımda çok yazdım... Kompozisyon derslerinde yazdım... Duvar ..