Deniz bayramları ve limonata tarifi

Cocuklugumuzda neşeli deniz bayramları olurdu. Hani, Kabotaj Bayramı da derler, her yıl 01 Temmuz'da kutlanan. Ben de eski deniz bayramlarında cep harçlığımı çıkarmak için limana gider, limonata satardım. Tabii limonatayı da kendim yapardım haliyle; öyle şimdiki gibi tozun içine suyu boca edip uyduruk limonata değildi benim limonata.

Dedim ki bi tarifini vereyim, belki şu sıcak günlerde evde işiniz yoksa oturur yaparsınız. Şimdi efendim öncelikle limonun cinsi önemli tabii. Ben enterdonat limonu tercih ediyorum, az büyükçe oluyor, bir de kokulu. Bu sebeple limonataya daha bir lezzet katıyor. Enterdonat yoksa, bildiğimiz kara limon denilen ufak bol sulu olanlar da kabulümüzdür. Limonları öncelikle geniş ve derin bir kovaya rendeliyorsunuz. Sonra da ufak parçalar halinde kovanın içine doğruyorsunuz. Dikkat edelim, limonları sıkmak yok, sadece ufak ufak kovanın içine doğrayınız. Üzerine bir miktar şeker ve su ilavesi yapıp tertemiz yıkadığımız ellerimizle bi güzel karıştırmaya başlıyoruz. Limonlarla şekeri mıncık mıncık karıştırıyoruz arada su ilavesi yaparak. Bu şekilde limonata en uygun kıvama gelene kadar devam ediyoruz, arada kıvama gelmiş mi diyerek tadına bakıyoruz. Tamam olmuş artık dediğimiz anda anamızın veya ninemizin varsa eski tülbentlerinden birini cırt diye yırtıp süzgec yapıyoruz (yoksa normal süzgeç de olabilir!) ve limonatayı temiz bir kazan veya sürahinin içine aktarıyoruz, sürahinin içine de bir tutam taze nane koyuyoruz. Soğuması için dolaba kaldırıp, soğuduktan sonra da içerek ferahlıyouz.

Afiyet olsun.