Deniz mi kadın mı?

Le Grand Bleu. Denize tutkun, derinliklere aşık bir adam ve ona aşık bir kadın. Üstat Jacques Mayol un hayatından etkilenmiş bir film. Ama ben nedense kendimi buluyorum bu filmde. Benim izlediğim versiyonun sonunda Mayol bir yunusla birlikte derinliklerde kayboluyor. Mayol gerçek hayattta ise 2001 yılında 74 yaşında kendini asarak hayata veda ediyor. Bir deniz adamına yakışmayan bir ölüm.
Ben denizde ölmeyi istedim hep. Serin suların gizli derinliklerine doğru kaybolmak. Deniz bir sevgilidir benim için, ölümde o sevgilinin kollarında daha güzel olsa gerek.

Deniz neden terkedilmeyen- terkedilemeyen bir sevgilidir bilir misiniz? Çünkü deniz hiç bir sevgilinin saramadığı gibi sarar sizi, bazen kızgındır size bazen güler yüzlü. Hiçbir zaman sıradan değildir. Siz ona gittikten sonra asla sizi geri döndürmez, kollarına alır ve okşar sizi. Keşfetmeye doyamazsınız , her gün her saat farklı bir halini görürsünüz . Asla küsmez size yada asla canınızı sıkmaz. Severseniz oda sever sizi, sevmesenizde sever.
Farklı diyarlara gidişlerinizin dönüşünde yine aynı heyecanla aynı sevgiyle karşılar sizi.

Deniz mi kadın mı sorgusunda benim tercihim denizden yana...