Deniz ve kiraz

Yüksekçe bir yerde ağaçtaki kirazları gördüğümde artık bu zamandaki kirazların kurtsuz olmadığından emindim ama o kadar güzel görünüyorlardı ki, bu kadar küçük ayrıntıyı gözardı edip yemeye başladım. Yemeden önce fotoğraflarını çekmeyi ihmal etmedim. Yoksa az sonra fotoğrafını çekecek kadar kiraz kalmayabilirdi. Fotoğrafları çekerken uzaktaki denizi de geri plana aldım. İki güzel görüntü aynı fotoğraftaydı: Deniz ve Kiraz

İnebolu’da çeşit çeşit kirazlar olur. Kimi kirazlar erken pazara iner bunlara “er kiraz” denir. Açık sarı kirazlar “ağ kiraz” diye adlandırılır “ak kiraz” anlamında. Kirazdan sonra dutlar olunca bir söz söylenir kirazın zayıflattığını anlatmak için: “Arkamdan dut gelmese çöpüme çevirirdim” diye. İnebolu’da çeşit çeşit kirazlar olur ancak hiçbiri büyük şehirlerde manavda, markette gördüğümüz kirazlara benzemez. Mütevazı görünümlerinin ardında muhteşem bir doğal lezzet vardır.

Bir süre sonra kirazlar kurtlanmaya başlar. Pazar da “Kiraz kurtlu mu?” diye sorunca gelen yanıttaki “Bizim köpeğimiz var kirazlara kurt yanaşamaz” esprisinin anlamı “Bu konuyu fazla karıştırma” olarak yorumlanabilir. Şüpheli kirazları rahat rahat yiyenler “Görmeyince farketmez” derler.

Çocuklar çift kirazları kulaklarına takıp küpe yaparlar. Çocuklara çok yakışır, güzel çocukların kulaklarına güzel kirazlar...

İnebolu 11 Temmuz 2006