Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Ağustos '07

 
Kategori
Anılar
 

Deniz yıldızı

Deniz yıldızı
 

Üç sene önce üç arkadaş Çanakkale'den Çeşme'ye doğru bir tatil yapmıştık. Kamp alanlarında çadır kurarak ilerlediğimi ege kıyılarındaki aktiviteyi uzun zamandır planlamıştık. Sonunda uygun şartlar oluşunca çadırlar ve uyku tulumlarıyla yola çıktık. Yolculuğumuzun en güzel duraklarından birisi de Cunda Adasıydı.

Cunda'da adanın arka taraflarında yanyana iki tane kamp alanı var. Çadır kurmak için yer veriyorlar. Çadır kurduğunuz alanın yanında ahşap masa-bank ve hatta elektrik bağlantısı da var. Gerçekten çok güzel bir yer.

Cunda'da sadece iki gün geçirdik. Adanın bazı yerlerinde yıkık dökük kiliseler var. Türkiye'nin her yerinde olduğu gibi hem vandalizmden hem bakımsızlık ve doğal şartlardan çökmüş, terk edilmiş kiliseler. İnsan üzülüyor. Kaç çift evlenmiştir burada kim bilir? en son evlenen çift hala yaşıyor mudur? Yaşasalar da burasını bu halde görseler üzülmezler mi? Merak etmemek mümkün değil bu soruların cevabını.

Kilisenin önüne 5-6 yaşlarında 2 tane sarı kafalı dünya güzeli çocuk sandıktan tezagah açmışlar, denizyıldızı satıyorlar. Benim de çocukken Kınalıada'da dedemin evinin önünde vapurdan inip de sinemanın yanındaki yokuşu çıkan hareretli yolculara su sat(ama)mışlığım olduğundan, empatiyle karışık sempati duydum çocuklara. Kaç para dedim deniz yıldızları? Kurumuş eğri büğrü olmuş, hiç bir dekoratif amaçla kullanmayacağım pis şeylerdi ve fakat çocuklar çok güzellerdi.

Hangisini alayım falan diye bakarken, çocuk bana hepsini tek tek gösterirken, bir denizyıldızının üstünde arı varmış da soktu çocuğun elini. Canı yanan çocuk ağlayarak evine gitti. Çocuğu sevindirelim dedik dolaylı olarak canını yaktık iyi mi... Sonra hemen geri geldi, daha yanaklarındaki yaşlar kurumamıştı. Annesi ekmek içi vermiş, şişmiş ve yanan parmağını ekmeğin için sokmuştu. Ekmek içi pratikte ne kadar etkili bir çözüm bilemiyorum. Müşterisini kaçırmak istemeyerek geri gelmesi bir kere daha hoşuma gitti. Aldık bütün yıldızları.

Geçin dedim bir de sizin fotoğrafınızı çekeyim, çok da becerebiliyormuşum gibi. Bizim çocuklarla birlikte arkalarına yıkık kiliseyi de alıp poz verdiler. Gösterin yıldızları dedim, gösterdiler. Bana bakın dedim, baktılar. Gülün dedim, güldüler. Çektim fotoğrafı. Unutulmasın bu an diye bir de yazayım bunları istedim.

Arılara dikkat bu arada, çoştular bu aralarda...

Sevgilerimle.

K.

not, fotoğrafı bugün çekseydim eğer, çocukarın iri, mutluluktan parlayan gözlerine odaklanırdım. bunu öğrenmiş olmak da bir şey bu hayatta...

 
Toplam blog
: 295
: 733
Kayıt tarihi
: 28.09.06
 
 

Bugün ölseniz mesela, ya da hafifletelim biraz hadi, bu giriş çok karamsar oldu. Bugün ortadan kay..