Denize çöp atanın...

Deniz kış temizliği yapmış, kendine ait olmayan ne varsa sahile geri atmış...

Bira şişeleri, petler, naylon ıvır zıvır aklınıza ne gelirse işte...

Görüntü korkunç!

Dikkat ettim insanlar sanki farkında değil olayın...

Rahat herkes, eller ceplerde, çekirdek yiyenler, kol kola gezenler, köpeğini gezdirenler... Arabanın kuytusunda görünmez olduğunu zannedip öpüşenler!

Hadi gençler neyse de...

&&&

Deniz kenarına çay içmeye gelenlere mıntıka temizliği yaptırsa ya belediyeler... Hoppaaa bu nereden çıktı?

Plansız, programsız çöp poşetleri ile balık lokantalarına, kahvehanelere girilse, okeye dönenlere, papazı bulanlara, kadeh tokuşturanlara; “hadi on beş dakikanızı ayırın” dense?

Denmez tabi!

Olmaz yani...

Ciddi soruyorum; bir pazar günü çoluk çocuğu almışsınız deniz kenarında balıkçı kahvesine oturmuş, bir taraftan çayınızı yudumluyor diğer taraftan pastırma yazının keyfini çıkartıyorsunuz, dediğim gibi bir adam girse içeriye “hadi denizin sahile attığı öteberiyi toplayalım” dese!

Ne yaparsınız?

Bu tarz konular toplum içinde konuşulduğu zaman pozitif oluyor insanlar hemen topa giriyor...

“ Toplarız ne var, elimize mi yapışır?”

“ Çevrecinin daniskasıyım ben kardeşim!”

İş icraata geldiği zaman?

Zaten bir pazar gününüz var, onda da haftada bir defa geldiğin deniz kanarını temizle olacak iş mi?

Hem belediyenin işi ne?!

&&&

Geçen yıl Kırklareli Belediyesi’nin bir projesi vardı...

Kırklareli’yi temizleyelim, Kırklareli hepimizin...

Belediye halka 350 adet el süpürgesi dağıttı.

Dağıtım esnasında, bedava süpürge baldan tatlıdır yaklaşımından mı, yoksa vatandaşın temizliğe olan merakından mı bilinmez, izdiham oldu...

Yollar kapandı, trafik kitlendi...

Sembolikte olsa herkes kapısının önünü süpürürse yaklaşımı güzeldi...

Bence örnekti!