Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Aralık '21

 
Kategori
Öykü
 

Denize Doğru

 

1963-1967 yılları arasında Van'da görev yapan emekli edebiyat öğretmeni Mustafa Asoğlu ve emekli öğretmen Buket Asoğlu çiftinin oğulları Prof. Dr. Oktar Asoğlu, baba tarafından Burdurlu, anne tarafından Van Edremitlidir. Vanlı tahsildar Sıddık Akın ve Van’ın ilk kadın öğretmenlerinden Hatice Akın’nın (Hatice Hoca) torunudur. Oktar Asoğlu’nun dayısı Rıfkı Akın Van Atatürk Lisesi’nde uzun yıllar Coğrafya öğretmenliği görevinde bulunmuş eğitimcidir. 

Lise yıllarında Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nde okumayı ve Elektronik mühendisi olmayı hayal eden;  matematik, fizik kafalı;  basketbol oynayan ancak sonuçta tıp fakültesinde karar kılan Oktar Asoğlu’nun hayatı hayalleri zamanla başka bir yöne evrilir. Tıp eğitim hayatında basamakları hızla ve başarıyla çıkarak akademisyen olan Asoğlu,  1996 yılında İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi’nde ‘Genel Cerrahi’ dalında uzman, 2005 yılında Doçent, 2010 yılında profesör olarak mesleğine devam eder.

Sürpriz kura sonucunda askerlik görevini annesinin memleketi, zaman zaman gelip gittiği Van’da tabip subay olarak yapar.  Terörün en yoğun olduğu dönemlerde Van Asker Hastanesi'nde silahla yaralanan 500’e yakın asker ve subayı görev süresi içinde ameliyat ederek sağlıklarına kavuşturmanın haklı gururu ve mutluluğunu yaşayan Oktar Hoca, bu müdahaleler sırasında hiçbir hastası hayatını kaybetmediği için ödüle layık görülür. (1950 yılında yapılan 2016 yılında Sağlık Bakanlığına devredilen tarihi Asker Hastanesi binası yıkılarak Tuşba Devlet Hastanesi yapılması planlanamıyor. Bizde yeni hastane başka yerde yapılsın,  Asker Hastanesi binası müze olsun diye mücadele ettik, ediyoruz. Ama son haberlere göre bina yıkılacak)

Van'da yaşadığı süreç Asoğlu’nun kariyerinde dönüm noktalarından biri olur. 2003 yılında ABD Mayo Klinik’te, 2004 yılında aynı ülkedeki Memorial Sloen Kerterin Kanser Merkezinde çalışarak bilgi ve deneyimlerini artıran Asoğlu, kuruluşunda yer aldığı İstanbul Liv Haspital’ın tıbbı direktörlüğünü yürütür. Ardından İstinye Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin kuruluşuna önderlik yaparak tıp fakültesi kurucu dekanı olur. Kolorektal kanser cerrahisinde robotik cerrahi alanında hastalarına şifa dağıtan Prof. Dr. Oktar Asoğlu sindirim sistemleri kanseri tedavisinde mükemmellik akreditasyonuna layık görülür.

Oktar Asoğlu Haberleri - Son Dakika Yeni Oktar Asoğlu Gelişmeleri

Yüzü aşkın uluslararası yayın, uluslararası ve ulusal konuşma yapan, yayınlarına toplamda 500’ü aşkın atıf alan, ulusal televizyonlarda kanser ile ilgili sağlık programlarına katılan, gazete ve dergilerde söyleşileri yayınlanan, bir söyleşimizde doğal hayattan uzaklaştıkça gelecekte insan yaşamını tehdit edecek hastalıkların aratabileceğine dikkat çeken Oktar Asoğlu hocamızdan geçenlerde Kastaş Yayınevi’nden çıkan 96 sayfa, iki bölümden oluşan  “ Denize Doğru” isimli imzalı kitabını aldım. Buradan bir kez daha teşekkür ediyorum.

Denize Doğru

Van Gölü’nün sodalı mavi sularında keyifle yüzen, kıyısında dinlenerek çay içen,  maviye yani denize tutkun olan Oktar Asoğlu, anıların, öykülerin, denemelerin yer aldığı kitabına “sevgilim” dediği mavi deniz ve rol model aldığı babası ile arasında geçen diyaloglarla başlıyor; 1980 yılı öncesi siyasal çatışmaların yaşandığı dönemden çarpıcı kesitler aktararak devam ediyor. Yoğun geçen mesleki yorgunluğunu ve boş vakitlerini teknesinde geçirmekten keyif aldığını belirten Oktar Asoğlu, okuma tutkusunun çocuk yaşlarda ailesiyle başladığını anlatıyor. Kitabında anılara, yaşadığı zorluklara, mücadelelere, unutamadığı olaylara, hafızasına kazınmış ameliyatlara, kendisini cerrah yapan hocasına, ilk ameliyathane girişi ile ilk dikiş heyecanına, Van Asker Hastanesi’ndeki cerrah olarak yaşadığı duygulara yer veren Oktar Hoca, tıp öğrencilerine şöyle sesleniyor: 

Giydiğiniz önlüğü şerefinizle taşıyınız. Üzerine hangi koşulda olursanız olun leke düşürmeyin.  Bilimden akıldan ve evrensel insani değerlerden asla vazgeçmeyin Her zaman her koşulda mutlaka doğruyu savunun…  Annenize babanıza toplumumuza ve insanlığa sözünüz var unutmayın. Lekesiz önlüklerinizin değerin bilin.  Onu onurla ve gururla taşıyın.

Oktar Hoca kitabını “Zaman öylece akıp gider parmaklarının arsından tutamazsın. İçinde hep bir yarımlık kalır, Tamamlanmamış bir hikâye.  Hikâyenin yarısı yaşadıklarıma, yarısı ise hayal gücüne kalır” son sözlerle noktalıyor.

Türk Kolon ve Rektum Hastalıkları Cerrahi Derneği’nin üç dönem Yönetim Kurulu Üyeliği ve Genel Sekreterliği görevini yapan, çeşitli ödüller alan Oktar Hocaya başarılar diliyorum.

                                                                                ***

Daha önce başarılı genel cerrah olan Vanlı hemşehirimiz, merhum milletvekilimiz Kinyas Kartal’ın torunu, şair yazar Doç. Dr. Kinyas Kartal, “Bu Aşk Sana Emanet”,  “Aşk Büyük Harfle Biter” kitaplarını yayımlamıştı. 

Yazar Dursun Akçam’ın oğlu, sosyal medyada dostluğumuz olan başarılı genel cerrah, Alper Akçam da roman, deneme, öykü, eleştiri türünde eserler kazandırmış, edebiyat tutkunu yazılarına devam eden saygıdeğer isimdir.

Türkiye’nin başarılı cerrahlardan Prof. Dr. Oktar Asoğlu Hocamızın “ Denize Doğru” kitabını okuduktan sonra cerrahlık  mesleği ile edebiyat arasında bağlantı olduğunu düşündüm. Bizim bilmediğimiz  kitapları olan edebiyat tutkunu başka yazar, şair cerrah mutlaka var. Tanıdığım üç cerrahın  şiire, yazıya, okumaya tutkun olmalarının bir tesadüf olmadığına inanıyorum.  

 
Toplam blog
: 41
: 2320
Kayıt tarihi
: 22.06.07
 
 

Van'da doğdu. Anadol Üniveristesi Sosyal Bilimler, İşletme Fakültesi mezunu. Gazeteci,araştırmacı..