Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Aralık '09

 
Kategori
Güncel
 

Denize dökülen işçiler ne istiyordu?

Denize dökülen işçiler ne istiyordu?
 

Bildiğiniz gibi 80 yıllık Cumhuriyetin kazanımları bir bir yandaşlara satılıyor. Hala elde kalan birkaç tesiste, kendisini alacak yandaşı beklerken, buna dayanamayan işçiler eylem yapmaya karar verip, bu karlı kış gününde Ankara’da toplanarak, özlük hakları ile ilgili masumane isteklerde bulundular.

Bu eylemlerin nedeni, bildiğiniz gibi özel şirketlere satılması kararlaştırılan Tekel fabrikalarındaki işçiler, kamu kuruluşlarına yerleştirilmeleri sırasında özlük haklarının kaybolmaması için aylardır mücadele ediyor.

Hükümet ile sendikalar arasındaki görüşmelerde bu sorun bir türlü işçilerin istedikleri doğrultuda çözülmedi.

Tekel işçileri ne diyor? 4/C adı verilen düzenleme ile iş yerlerinin kapatılmak istendiğini savunuyorlar. Yani herkes ekmeğinin peşinde! Bildiğiniz gibi bu talepleri yerine getirilmeyen işçiler 3 gündür Ankara'da eylem yapıyor.

Eylemlere toplumun değişik kesimlerinin yanı sıra, muhalefetteki siyasi partiler de işçilere destek veriyor. İşçilerin masumane gösterilerine bakınca, polisin ufak yollu da olsa müdahalesi içleri acıtıyordu. Öte yandan, ülkenin birçok bölgesinde önce Öcalan’ın yeri, sonra da DTP’nin kapatılmasını protesto eden, terör örgütü yandaşları, girdikleri bölgeleri yakıp, yıkıyorlar, polis sadece uzaktan kendisine atılan taştan korunmaya çalışıyordu.

Ankara Apdi İpekçi Parkı'nda işyerlerinin özelleştirilmesi nedeniyle özlük hakları ve kamu kurumlarına geçiş hakkı için 3 gündür eylem yapan Tekel işçilerine polis müdahale etti.

Ne müdahale ama…

Müdahale talimatını İçişleri Bakanının verdiği söyleniyor.

Müdahale anında polisin önüne kim geldiyse bu müdahaleden nasibini aldı. İşçilerin bir kısmı havuzlara döküldü! İşçilere destek veren muhalefet milletvekilleri, işçilerin üzerine sıkılan biber gazı ve tazyikli suyun yanı sıra, coplardan da nasiplerini aldılar.

Kahramanlara karşı durmak isteyen, aralarında CHP İstanbul Milletvekili Çetin Sosyal'ın da bulunduğu milletvekilleri grubun en önünde işçilerle kol kola girerek su sıkan panzerin önünde durdular. Ancak kahramanlar karşısında mağlup(!) oldular…

Bu seviyeli müdahaleden sadece işçiler ve milletvekilleri haklarını almadı. İşçilere destek için gelen Üniversite öğrencileri de nasiplerine(!) düşen haklarını aldılar.

Evet, kahramanlar yeni bir zafer kazanmanın verdiği hazla, işçileri ve onlara destek verenleri denize(!) döktüler.

Böyle olaylar karşısında kararlı tutumlarını görmeye alışık olduğumuz kahramanlar, aylardan beri ülkeyi bölmeye çalışan bölücülerin, yakma, yıkma eylemlerine karşı gösterdikleri müsamaha biraz düşündürücü değil mi?

Aylardan beri açılımı ağzından düşürmeyen İçişleri Bakanı Beşir Atalay, konu işçi açılımı olunca, kahramanlara taarruz(!) emri vermekten kendini alamıyor. Tıpkı YÖK’ü protesto eden öğrencilere yapıldığı gibi…

Bu ülkede hak aramak suç, bölmeye çalışmak, bu yolda eylem yaparak söylemlerde bulunmak suç değil mi? Eğer öyleyse, söyleyecek her hangi bir söz kalmıyor.

O zaman işçilerimiz bir yolunu bulup Kuzey Irak’a geçecekler, oradan biz işçi barışını sağlamaya geldik! Bizi falan gönderdi! Biz şu şu özlük hakları istiyoruz diyerek, geliş nedenlerini açıklamalılar.

Denizler; dökülen işçilerle dolmaz!

Bırakın denizi, büyücek bir havuzu bile dolduracak işçi kalmadı.

 
Toplam blog
: 3842
: 3093
Kayıt tarihi
: 23.03.08
 
 

Antalya'da 1956 yılında doğdum. Emekliyim, Üniversite mezunuyum. Evliyim, bir oğlum var Mimar. Gü..