Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Temmuz '09

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Denize donla gir ve hep böyle kal...

Denize donla gir ve hep böyle kal...
 

Her haftasonu Büyükçekmece sahili insan kaynar.Plajlar,parklar,lokantalar yollar... her yer insan.Ben de her zaman olmasa da ,Pazar günü çalışanlardan olduğum için B.Çekmece sahilinde iş bitimi yapacağım küçük bir gezinti,belki denize bir iki baş atlama ,tüm yükümü hafifletir,kilometreyi sıfırlar.Sıkıştırılmış bir tatil yapmış sayıyorum kendimi.

Yine bu haftasonu iş bitiminde rotayı B.Çekmece sahiline çevirdim.Saat 16.00 gibi havluyu sermiş ve denize baş atlayışımı yapmıştım.Yıllardır aynı noktadan denize giriyorum.Üç aşağı beş yukarı çevremdekiler de hep aynı yere geliyorlar.Bir tür kombine denize giriş noktası sayılır burası.Aradaki bazı boşluklarıda tanıdık olmayan simalar doldurur.Genelde gözümüzü tırmalayan çok şeyle karşılaşmayız ama haftasonu oldumu manzara değişiyor.

B.Çekmece’ye ulaşımın rahat olması,denizinin temiz ve denize girilecek kıyı şeridinin çok uzun olması nedeni ile çok rağbet görüyor.

Bahsettiğim oboşluklardan birine 4 genç geldi.Hayli gürültülü ve patırtılı bir giriş yaptılar,hemen herkes ne oluyor diye şöyle bir bakındılar.Eh,biraz da memnuniyetsizlik ifadeleri yüzlerde. Yanlarında çanta,havlu yok.Herhalde biraz takılıp giderler diye düşünürken bir de baktım ki pantolonlar fora...Hoop denize...!!!

Gençlerimiz rengarenk (boxer) donları ile ilginç bir görüntü oluştururken “yuh artık”demek hafif gelir söylenenler karşısında.Mesela birinde gri üzerine kırmızı renkli Tazmanya Canavarı vardı.Diğerininki siyah ama bel bandında Calvin Clein markası vardı.

Pazar günü Miraç Kandili olmasına rağmen biralarını içmeden de geri durmadılar.Cep telefonlarından bol bol arabesk yayını yaptılar.Bulunduğumuz parkın karşısında bulunan kokoreççiden yarım ekmek kokoreçlerini afiyetle yediler.Denize girdiğimiz yerin hemen yanında çiçek saksıları ile sınırı çevrilmiş olan özel plajda güneşlenenleri özenle izlediler.Bir tanesi işi öyle abartmış olacak ki görevli saksıların arasından zorla uzaklaştırdı.Sonradan öğrendimki genç kardeşimiz Pascal Nouma hareketi ile izliyormuş güneşlenenleri.Yuh ki,duble yuh be kardeşim.

Kandille işin yok,tamam;denize donla girdin,tamam;gürültü yaptın,tamam.Ama Nouma işi ne iş be kardeşim.

En nihayetinde defolup gittiler.Arkalarından şöyle bir baktım da kalktıkları yerde bira kutuları,pet kola şisesi,plastik bardaklar,kokoreç kağıtlarından oluşan bir atık yığını bırakmışlardı.En azından çöpünü topla be kardeşim.Bunu bile yapsan tüm olanı biteni,hepsini sileceğiz defterden.

Ne söylenir ki....

Allah bize sabır versin.Gençlerimize akıl fikir ihsan eylesin...

İşimiz Allah’a kalmış çünkü....

* * * * * * * * * * * * *

Blognot: Öğrenmek pahalıdır ama cahillik çok daha pahalıdır.(H.Clausen)

 
Toplam blog
: 242
: 1784
Kayıt tarihi
: 24.06.06
 
 

1970 doğumluyum.Karadenizin bir sahil şehrinden, hayatın güler yüzlü tarafına tutunmak için İstan..