Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Ekim '06

 
Kategori
Aksesuar / Takı
 

Denizin en nadide armağanı: Siyah İnci

Denizin en nadide armağanı: Siyah İnci
 

Bir blog’umda sizlere favori çiçeğim olan kardeleni tanıtmaya çalışmıştım. Bu çiçeği neden bu kadar çok sevdiğimi anlatmıştım. Duygusal bir sebepti bu çiçeğe yakınlığım. Maddeci bir insan değilim. Taşların, mücevherlerin pek çok kadının aksine benim için fazla bir değeri de yoktur. Güzel işlenmiş bir parçaya bakar, sanatçının ustalığına hayran olurum, o kadar. Fakat bu değerli taşlardan bir tanesinin benim gözümde değeri, kardelen gibidir.

İnci, denizin insanlara en nadide hediyesidir. Suda oluşan tek değerli taş. Üstelik bir canlının içerisinde bir oluşum. Minicik bir kum tanesinin tamamen organik salgılarla dönüşebildiği muhteşem bir değer. Kendilerine has parlaklık ve yüzey yapıları hiçbir şekilde taklit edilemeyen doğal güzellik.

Minicik bir kum tanesinin, istiridyenin içine girmesiyle başlıyor her şey. Sıcak denizlerde bol miktarda bulunan doğal planktonlarla beslenen istiridyenin salgıladığı sedef sayesinde yıllar içinde büyüyerek bildiğimiz şeklini alıyor. Eğer sabredilir ve 2-6 yıl bekletilebilirse istiridyenin içinde kuşaklar boyu taşınacak bir sağlamlığa erişiyor.

Hiçbir şekilde taklit edilemeyen bu taş, doğal ya da sentetik hiçbir taşta bulunamayacak parlaklık ve renk tonlarıyla hayatımıza giriyor. Gerçek olup olmadığını anlamak da çok basit. Bir inci tanesini bıçakla istediğiniz kadar kazıyın, tozunu üzerinden üflediğiniz an aynı yüzey ve parlaklıkla karşılaşabiliyorsunuz.

İnci deyince aklımıza gelen renk ise beyaz. İnci beyazı terimi de tüm dünyada saflık ve temizliğin simgesi olarak incinin kabul gördüğünün kanıtı.

Fakat ben siyah inciyi her zaman daha çok sevdim. Siyah inci hiçbir yerde benzerine rastlanmayacak kendine has lacivertimsi bir tondadır. Aslında pembesi de var, lilası da.

Ama ben her zaman siyahları favori yaptım. Belki de psikolojik bir seçimdir bu bilmiyorum. Ya da denizin dibinde oluşan bu taş, bizim yüzeyden gördüğümüz o derinliğin rengini bana bu şekilde yansıtıyor. Herkes beyazın peşinde koşarken ben her nedense kardelen beyazının aksine, incinin siyahını sevdim her zaman. Ruhumun çelişkisi olabilir en doğal sevgimden biri ısrarla beyazken, diğeri aksine siyah.

Sebep her neyse, (sanırım psikoloji bilgisi derin arkadaşlarım bu durumuma bir yorum getirebilirler) umarım biraz olsun tanıtabildim ya da anlatabildim siyah incimi ve bu seçimin sebebin...

 
Toplam blog
: 240
: 1628
Kayıt tarihi
: 18.08.06
 
 

Zamandan şikayet ederken, ne kadar hızlı aktığını fark edemeden geçmiş yıllar. Kırklı yıllar, kır..