Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Ekim '07

 
Kategori
Psikoloji
 

Denizin rengi

Denizin rengi
 

Renk ahengine başka yerde şahit olmadı kimse ….

Rengine bakmak ; ruhun derinliklerine yolculuk yapmak gibi kendini bulmak soluğu çekip yaşam belirtilerini her zamankinden daha çok hissetmek gibi….

Kıskanılır çoğu kez , üzerinde özgürce uçup susayınca sana dokunan senin serinliğini yumuşak dalgalarının ten okşayışını hisseden izlemeye doyulamayan martılar …

Rengine bakmak ; bugüne kadar yeryüzünde kendini tanıtamamış ün yapamamış gizli tanınmak istenmeyecek kadar alçakgönüllü işinin ehli bir ressamın imzasına bakmak gibi….

En dar zamanların , en hırçın anların , en deli dolu çağların , alt benlikte oluşan depremlerin , sancıların ve oluşturduğu tahribatların renginde kaybolması….

Renginin ahengi , göze hitabıyla yavaş yavaş süzülerek iç dünyanın penceresine açtığı umudu güzellikleri gerçek dostun varlığını hücre kıyılarına kadar vardırabilen gücünün etkisi….

Öyle bir renk ki ; ne yarin koynu kadar heyecan ne dostun sohbeti kadar doyurucu ne umut dolu cümlelerin kulakta bıraktığı etki kadar ümit verici ….

Bambaşka bir rengin var ….

Bakarken ; kaybeder insanı götürür bilinmezlere güzel bir seyahatin başlangıcı gibi…..

Öyle bir seyahat ki bu aynı yere defalarca bilet alıp gidesi geliyor insanın. Her gidiş farklı bir tat veriyor yola çıkış biletin aynı yöne olsada insan her gidişte görmediği bakmadığı farkına varamadıklarının yeniden keşfinde sanki…

Rengine her baktıkça sığınılacak limanı hatırlatıyor sağlam bir liman güven dolu yıkılmayacak bir limanı…

Tek renk gibi görünsede ön yüzün içine derinliklerine daldıkça gökkuşağı ahenklerini çağrıştırıyor tıpkı onun gibi renk renk ve huzur dolu….

Yüreği kaplıyor rüzgarınla gönderdiğin kokun….

İliklere işliyor her çekişinde ardı ardına soluklanmak kokunu içine çekme isteği uyandırıyor ciğer kıvrımlarında….soluğun anlamına anlam katıp mana verdiriyor .

Seni izleyen gözlerde çağrışımlar farklılaşıyor daha bir güzel oluyor dünya senin pencerende…

Bükükken dik durmayı kırgınken barış mesajlarını bezginken canlılığın saflarını çıldırmak üzereyken sakinliğinin duruluğunu düşmanken içinde hayat bulan bir arada yaşayan canlı örneklerinin varlığını yaşlılığın akabinde ölümden korkma nüksedişleriyle edebiyetin devamını gösteren engin sonsuzluğunu….

Bazen ana kucağı kadar sıcak …

Bazen yuva kadar sarmalayıcı…

Bazen uzanan dost eli kadar yakın…

Bazen kıskanılacak kadar güzel bir kadın….

Bazen içine çektikçe defalarca çekilmek istenen yar kokusu…

Bazen vazgeçilmesi zor alışkanlıkların yongası…

Ne renginden geçilir , ne seni seyirden…

Rengin bitmeyecek filmlerin başı gibi ezberinde yok tekrarında…. Her izleyiş başka duygular yaşatır maneviyat kapılarında…

Tasarımcına minnet duymamak duyarsız kalmak çizdiği tuvaldeki bu enteresan zor anlatılan maviliği görememek ve farkına varamamak ona yapılacak en büyük haksızlıktır bence….

Renk ahengine başka yerde şahit olmadı kimse….

 
Toplam blog
: 73
: 717
Kayıt tarihi
: 17.10.07
 
 

1979 D.bakır doğumluyum. AÖF bankacılık bölümü okumaktayım. Yazmayı çok seviyorum, hayata bağlayıcıl..