Denizli'de doktor var; hastane var; ama Cennet 1 haftadır yok...

Denizli'de yanlış teşhis konulduğu için ölen 11 yaşındaki Cennet tam 1 haftadır aramızda yok. Yitirdik, kaybettik bir başıbozukluk silsilesi sonucunda.

Haberi okuyanlar ne demek istediğimi anlamışlardır ama okumayanlar ya da bilmeyenler için çok kısa özet geçmek istiyorum.

Denizli'de 11 yaşındaki Cennet Yılmaz rahatsızlanınca ailesi tarafından doktora götürülür Denizli Devlet hastanesindeki doktor arkadaş "akut farenjit" teşhisi koyar (Bunu Denizli İl Sağlık Müdürü kabul ediyor) koymuş olduğu teşhise mükabil ilaç yazar ve Cennet'i evine gönderir.Cennet 3 gün sonra şikayetlerinin artması sonucu yine aynı hastaneye gider bu sefer 5 gün rapor yazılıp yine evine gönderilir. Lakin Cennet'in şikayetleri bitmemektedir. Bu sefer Pamukkale Üni. Hastanesi'ne kaldırılan Cennet'e burada "meningoensefalit" teşhisi konur ve tedavisine başlanır. Daha ileri tetkik ve tedavi için (Denizli İl Sağlık müdürünün açıklaması; daha ileri tetkik ve tedavi neyse artık menenjitte) İzmir'e gönderilen Cennet orada hayatını kaybeder.

İşte olay budur. 11 yaşındaki gencecik bir kardeşimizin tam 5 gün teşhisini yapamayarak ölüme gönderdik. Biz gönderdik hepimiz gönderdik. Bu ülke gönderdi. Hani o çok övündüğümüz ülke var ya.

Bu bir cinayettir.

Ben tıptan anlamam; ama hala menenjit teşhisi koyamıyorsa bir doktor bu ölümün adı cinayettir. Şimdi bu ithamımı okuyan doktor abilerimiz ablalarımız varsa menenjit ile farenjit'in belirtileri benzerdir diyebilirler (ben bilmiyorum belki de aynı değildir o zaman durum daha da vahimdir.) bende derim o zaman madem benzerdir o zaman doktor olarak sıfat kazanan insan bütün ihtimalleri göz önüne almak zorunda değil midir ? Üstelik bu hasta iki kere aynı hastaneye gidiyorsa. Doktorluk mesleği açısından son derece ayıp bir durum. (Bir de Cennet fenalaşınca eve çağırılan ambulans var ki onların durumu tam rezillik. Cennet'in bilinci açık diyerek geri dönüyorlar. Yani ölüm döşeğinde değilseniz ambulans çağırmayın.)

Doktorlar böyle... ya Denizli şehri. Denizli, Ege bölgesinin hatrı sayılır bir şehir. Koskoca şehirde menenjit tedavisi yapılamadığı için ( haberlerde yoğun bakımda yer kalmadığı için deniliyor.) hasta İzmir'e sevkediliyor. Yani tedavi için en kritik zamanı ambulansta geçiriyor. Eğer Denizli'de böyle oluyorsa vay doğunun haline. Traji komik bir hikaye.

Ama ne oldu bu haber biliyor musunuz? Gündemin içinde kaybolup gitti. Gelişmiş bir ülke! olsaydık şayet Sağlık bakanı çıkar özür dilerdi; Denizli İl Sağlık Müdürü istifa ederdi. Ama sağlık müdürümüz sağolsun bir basın açıklaması yapmış pes dedirten cidden. Ya kardeşim bari insan özür diler, başsağlığı diler. Yok şöyle olmuşta böyle olmuşta vesveseden başka bir lakırdı yok. 

Gündemde Halk Yok

Biz bedelliyi, cübbeliyi, şikeyi, cumhurbaşkanının görev süresini tartışaduralım; 11 yaşındaki bir kız tamamen bu ülkenin eksikliklerinden dolayı hayatını kaybetsin, bir Allah'ın kulu da çıkıp bu kız neden öldü diye dövünmesin. Olacak iş mi sayın vatandaşım!! (Not: Valilik soruşturma başlatmış lakin içinden ne çıkar varın siz düşünün. Bununla birlikte tüm Denizli milletvekillerini göreve çağırıyorum. Sizin göreviniz vekili olduğunuz şehrin sorunlarını dile getirmektir. Bu halk size bu yüzden oy verdi. Ankara'da oturun diye değil.)

Son söz:

Biz hep olaylara tersten başlıyoruz. Bir ülke kalkınırken önce ekonomik olarak refaha çıkar ondan sonra demokratik söylemlerden bahseder. İnce ayrıntılara girer. Yahu daha halkına refah vermemişsin, cumhurbaşkanını tartışıyorsun, anayasa diyorsun cart diyorsun curt diyorsun, Isparta'da 21. yüzyılda bir çocuk kuduzdan ölüyor. Ankara'da şikeyi konuşuyorsun. Van'da insanlar çadırlarda yanarak ölüyor, sen anayasa diyorsun. Nasıl olacak bu iş. Asgari ücret diyorsun %3 zam veriyorsun. Sonra da halkım refaha kavuşacak. Tüm partilere söylüyorum: Güldürmeyin beni!!!