Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Mayıs '09

 
Kategori
Futbol
 

Denizli'nin sonu..

Denizli'nin sonu..
 

Denizli


Sivok’suz, Ernst’siz, bir devre Holosko’suz Ertuğrul Sağlam, üst üste yaşanan bariz hakem hatalarına rağmen 73 puan almıştı. Bu puan Denizli’yi ölçmek için uygun bir ölçüt; çünkü geçen bir senede ligimizde oynanan oyunda kayda değer bir değişiklik olmadı.

Geçen sene Aurelio’lu ve Aragones’siz Fenerbahçe, Feldkamp’ın antrenman yaptırdığı ve milli takımzede olmayan Galatasaray normal ölçülerde puan kaybettiği için Beşiktaş üçüncüydü ve Sağlam, Denizli kadar övgü almıyordu. Öncelikle bir karar verilsin: Bir yandan Galatasaray ve Fenerbahçe’nin tarihlerinin en kötü dönemlerinden birini geçirdiğinden, bir yandan da Denizli’nin başarısından bahsediliyor. Bu iki düşüncenin de belli ölçülerde doğru olduğunu ve birbiriyle çelişmeyebileceğini varsayabiliriz.Ancak bu çelişmezlik, Denizli’li Beşiktaş’ın şampiyonluğunu çoktan ilan etmiş olmasıyla mümkün olabilirdi.

Şu anki tabloda önemli maçların hiçbirini kazanamayan Beşiktaş, şampiyonluk için Galatasaray’a yenilmemek ve Gençlerbirliği’nin Sivas’a karşı yiyeceği olası bir golden sonra birçok maçta yaptığı gibi arkayı açmamasını veya son maçta iddiasız olması teorik olarak mümkün Galatasaray’ın Sivas’a yenilmemesini beklemek zorunda. Yani günlük skorların ve puan tablosunun dışına çıkıp nesnel bir değerlendirme yapmak gerekirse Denizli’yi övmek için yeterli ölçüte sahip olunmadığı anlaşılır. Doğruları var: Sağlam’ın tercih etmediği Nobre’yi Bobo’ya tercih etmesi, devre arası yapılan Yusuf ve Ernst takviyelerindeki rolü. Yanlışları da var: Beşiktaş ne zaman çıkışa geçse Delgado sakattı, Delgado iyileşti, birkaç kötü sonuç alındı, Delgado tekrar sakatlandı ve iyi sonuçlar devam etti.Yani takımın çıkışının Denizli’nin iradesi dışında gerçekleştiği düşüncesi ileri sürülebibir. Delgado’daki ısrarı ve büyük maçlarda Gökhan Zan’ı kullanma hevesi temel yanlışları..

Denizli’nin Galatasaray maçında Delgado nun terine Tello yu kullanmak zorunda olması Beşiktaş için şans. Delgado’nun yokluğunda orta sahada yapılan top kayıpları azalıyor, bu da savunmanın üzerine binen yükü hafifletiyor. Denizli, İnönü’deki Fenerbahçe maçından sonra Cisse-Ernst ikilisini bozmaması gerektiğini de öğrenmiş olmalı. Bu iki faktör, Beşiktaş’ın büyük maçlardaki silik görüntüsüne son verebilir. Ancak, Denizli’nin takımının bulunduğu yerin analizini doğru yapamayıp, kendine gereğinden fazla pay çıkarmış olması da olası. Denizli’nin zihni için bu olasılık geçerliyse, bu, Denizli’nin kendine fazla güvenmesine ve hata yapmasına da neden olabilir. Ligimizin ve Beşiktaş’ın çıkışının doğru analizi, Denizli’nin kendine fazla güvenmemesi gerektiğine işaret ediyor.

Bence Denizli’nin takdir edilmesinin altında Fenerbahçe ve Galatasaray’ın başarısızlıklarının vurgusunu fazla yapmanın Beşiktaş camiası ve Denizli’ye haksızlık yapıldığının düşünülmesinden korkulması yatıyor.

Beşiktaş Yönetimi’nin Sağlam’ı göndermesinin nedeni Kharkiv maçında yaşanan rezillikti. Geçen seneki üretken olmayan oyun ve büyük maç kazanamama alışkanlığının aynen devam ettiği dikkate alındığında, Beşiktaş’ın ortalama bir Avrupa takımı performansı göstermesi için birçok takviye yapılması gerekiyor. Aksi takdirde Denizli’nin sonu Fenerbahçe'deki sonundan’dan farklı olmaz..

 
Kayıt tarihi
: 05.03.09
 
 

Felsefe okudum. İnsan denilen sürüye hakikatini hissettirmeye seviyorum. Araba ile kıyafet ile kendi..