Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Nisan '07

 
Kategori
Felsefe
 

Deodorant kapağı...

Deodorant kapağı...
 

Sabah... Duş sonrası... Deodorantın kapağı elimden fırlıyor, banyo dolabının altına doğru kısa sürecek bir yolculuğa çıkıyor.

Neden bilmiyorum -bazan olur ya hani- her zaman birden atlayıp, tutmaya çalışan ben, sakince seyrediyorum "nereye gidecek?" diye.

Normalde taa en arka köşeye kadar gitmesi gereken kapak, içerilerde bir yerlerde dönüş yapıp dolabın yan tarafından çıkıyor dışarı.

Hani, hızla düşünceler geçer ya aklımızdan... Bende de öyle oluyor. "Bak" diyorum kendime, "Müdahale etseydin, belki de taa dibe kadar gidecekti, uğraşacaktın çıkartmak için."

Bir daha müdahale etmeme kararını tam alıyordum kiii... Mantığım girdi devreye.

"Çocuğun veya bir sevdiğin... Hatta bir yabancı, tehlike yaşayacak olsa... Mesela bir yerden düşecek olsa... Hemen müdahale etmen gerekir. Dur bakalım ne olacak diye bekleyemezsin, sonra aşağıdan parçalarını toplamak zorunda kalabilirsin" diye düşünüyorum.

Ya da ocakta süt taşmaya başladı, sakince oturup... Ne kadar taşacak... Nerelere yayılacak diye bekleme fikri komik geliyor bana.

Peki, hangisi doğru?

Düşünceler öyle hızla geçiyor ki aklımdan, yetişmekte güçlük çekiyorum.

"Hemen müdahale etmek gerekir" ile, "Durup biraz beklemeli" arasında örneklemeler yaparak, bir sonuca varmaya çalışıyorum.

Veee... Bazı durumlarda "Durup, sonucu beklemenin"... Bazan da "Hemen müdahale etmenin" en doğrusu olacağına karar veriyorum.

Ah! Deodorant kapağı.... Nerelere götürdün sen beni...

 
Toplam blog
: 139
: 1916
Kayıt tarihi
: 12.04.07
 
 

Bana biri kendini anlat dese, susar kalırım. Her konuda çılgın bir istekle konuşan ben, işte o anda ..