Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Haziran '12

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Deprem 6,1

Depreme hazırlıklı olmak iki kanallıdır. Yaşamakta olduğumuz hayatımızı idamesini sağlamak için binaların, yapıların, yolların ve meskenlerin kurallara uygun  yapılmış olması gerekiyor. Bu maddi boyutta .

İkincisi de çok önemli; hesap gününe hazırlıklı olmak.

Küçük depremlerde bile insanlar oturdukları yerden kımıldayamıyorlar. İnsan o kadar acizleşiyor ki, korktuğu halde davranamıyor. Yetkisini  yasal olarak kullanmayıp da en büyük benim diyenler neler yaptılar acaba, neler oluyor diye korktular mı yoksa?depremin oluşu esnasında  güçlüyüm diyen, insanlara eza edenleri görmek isterdim.

Deprem anında nasılda paniklediğini, ne kadar yüzünün renginin değiştiğini seyretmek ve de acımak isterdim. Çeşitli maskelerle dolaşanların maskeleri bu gibi korkunç hadiselerde düşer.

İnsani değerleri hiçbir zaman arkamıza atmamalıyız. Muğla’da olan depremin bizde ki şiddetini düşünerek insanlara ölçülü davranmalıyız.

Bizlere insanların üstünde Allah olduğunu hatırlattı. Zelzele suresinin anlatımıydı.

Günümü evde geçireyim dedim. Kanepedeyim,  oturuyordum. Daha önceden depremle ilgili seminere ve kursa katılmıştım. Depremi hissettiğinizde panik yapmayın kuralını anlatmışlardı.

Bilinçli olarak yerimden kıpırdamadım.

Telaş etmedim.  Dışarıya koşmadım. Tedirgin olmadım gayet sakin ve sabırlı davrandım.

Binanın dışında birçok kişi toplanmışlar. Kritik yapmaktalar.İnsanlarımızın öğretimin ve eğitimin faydasının olacağına inanması gerekiyor. Hiçbir şekilde bilenlerle bilmeyenler bir olmaz kuralı her zaman geçerlidir.

Evde ki lambalar sallanıyor. Kapılar ileri geri gidiyor. Dolap kapakları kıpırdıyor. Binanın sallandığını hissediyorsunuz, farkına varıyorsunuz.

Deprem eğitimi almamış olsaydım daha farklı davranırdım. Depremi hisseder etmez dışarı fırlardım. Korkudan mı hayır. Tedirgin olurdum. Ürperirdim ve de kaçmak isterdim.

İnsanların donanımlı olmasının faydasını toplumumuzun her kesimine faydası olur. Seminer var diye kimseler burun kıvırmamalıdır.

Komşularımıza baktım hemen farklı durumdalar. Komşuların çocukları hemen koşarak binanın dışına çıkmışlar. Binanın dışına çıkmak önemli belki fakat binaların da dibinde durmamak gerekir.

Dışarıya çıkanları gözledim iki blok arasında konuşuyorlar. Depremle ilgili heyecanlarını  anlatıyorlar. Onlara hiç karışmadım. Çünkü çok biliyorsun derler diye içime düşünce doğdu.

Binaların maddi yapısını sağlam yapmalıyız.

Depreme ikinci hazırlığımızda manevi yönden olmalıdır.

Allah’a olan kulluk borçlarımızı yerine getirmeliyiz. Daha şiddetli depremde olabilirdi. Hayatımız sona erebilirdi de. Depremin şiddetli olmamamsını kendi adıma şans verilmiş kabul ediyorum. Elimizden geldiğince inancımızın emirlerini yapmaya çalışıyoruz. Eksiğimiz mutlaka vardır. İyi düşünmeli ve de vazifelerimizi harfiyen eda etmeliyiz. Kötü huyları terk etmeliyiz.

İnsanların emekleriyle elde edecekleri kariyerlerine engel olunmamalı. Allah göstermesin kul hakkına tecavüz ettik ve depremle karşı karşıya geldik. Dönüşü olmayan sessiz gibi görünen fakat ehli keşfin ifadesine göre seslerin yükseldiği aleme göçebiliriz.

Sorular sorulan diyara dönüşü olmayan ve de kaçışı olmayan mekana tevdi olabilirdik. Üç günlük dünya işte bir dakika var yok sallanarak da  rabbimize dönebiliriz. Dünyada hak yemeden, vazifelerini ihmal etmeden, sorumluğunu bilerek, idari mekanizmada adil davranarak Allah’ın emanetini Allah’ın verdiği gibi teslim etmeli insanlar.

Ne yazık ki insan o kadar gurur sahibi ki, yetki verilince veya sorumluluk tevdi edilince kendisinin yetkisinin nihayetsiz olduğunu düşünebiliyor.

Mekanizmaların doğru çalışması için hem dünyalık eylemlerde, hem de uhrevi amellerde itidalli olunmalıdır. Husumet ve kinden dolayı birilerini mahrum bırakmak hesap verilmez boyutta sorun çıkarır ahrette.

Dünya kurulalıdan itibaren iki yol mevcuttur. Biri insanı kurtuluşa ulaştırır. Diğeri felakete . yollardan birini tercih bize kalıyor. Arkamızda kalan sevenlerimizce ani ölümlerden sonra, depremlerden sonra keşke şunu yapmasaydı diye hayıflandıracak muamelede bulunulmamalıdır.

 
Toplam blog
: 375
: 678
Kayıt tarihi
: 12.07.08
 
 

Mehmet Şener 1964 doğumluyum, Burdur-Gölhisar'da yaşıyorum. Doğum yerim Burdur/Atınyayla . Lisans..