Deprem bölgesine yapılan bağışlardan alınan vergiler...

Şu ekonomi yazarları yok mu ya…

Nerden bulup çıkartırlar, nasıl çıkartırlar, korkmadan böyle bir yazıyı nasıl yayınlarlar? Akıl sır erecek gibi değil…

İşte o yazarlardan birisi Şükrü Kızılot!

Köşesine taşıdığı güncel vergi ayıpları(!) pardon vergilerle, iktidarı köşeye sıkıştırmaya çalışıyor.

‘Vergi ayıbı’ diye köşesinden yayınladığı bir yazı, iktidarın tüylerini diken diken etmeye yetti! Oysa bu ülkede biz verginin yüzde 80’ine yakınını dolaylı vergilerden almıyor muyuz?

Hem böylece vergiyi tabana yayarak, sosyal adaletin gelişmesine katkı yapmıyor muyuz?

Şükrü Kızılot’un köşesine taşıdığı ‘Vergi Ayıbı’ neymiş bir göz atalım mı?

Deprem sonrası bağışlanan prefabrik ev, yurt ve okullardan istenilen vergiler!..

Neymiş efendim, bu bağışı yapanlardan vergi mi istenirmiş?

Bu “Sineğin Yağı Vergisi” benziyormuş!

Deprem bölgesinde yıkılan evler, okullar ve öğrenci yurtlarının yerine, prefabrik ev, yurt veya okul yaptırıp bağışlayacak olanlardan vergi alınıyormuş!

Elbette alınacak değil mi ya(!)

Onca okul,  ev, yurt yaptıranların, demek ki ceplerinde parası var(!) onları yaptıracak kadar ekonomik gücü olanların, kuş kadarcık(!) vergileri ödeyecek paraları yok mu?(!)

Neymiş efendim? Hayırsever bir vatandaş diyormuş ki;

“Depremde yıkılan öğrenci yurtları var. Bunlardan 160 kişilik olanını, kış iyice bastırmadan prefabrik olarak yaptırıp, hibe etmek istiyorum. 702 bin TL istediler. ‘Tamam’ dedim, ‘Bir de yüzde 18 KDV vereceksiniz’ demezler mi?”

Ya bir başkası?

“256 kişilik 4 adet prefabrik yurt binasına ihtiyaç varmış. ‘Birini ben karşılayayım’ dedim. 1 milyon 207 bin TL artı yüzde 18 KDV istediler. Depremzedeye bağıştan bile ‘akbaba vergisi’ gibi vergi istiyorlar. Olacak iş mi bu?”

Ne yani Vanlıların Maliye Bakanlığı ile bir yakınlıkları mı var?(!)

Şuna bak, şuna; bazı dernekler, vakıflar ve şirketler, deprem bölgesinde evi yıkılan ailelere, “şu soğuk günlerde çadırda daha fazla perişan olmasınlar” diye “prefabrik konut veya konutlar” yaptırıp, bağışlamak istiyormuşlar da,
hepsinden KDV isteniyormuş.

İstemeyecekler mi?(!)

Yoksa bu ülkenin çarkı nasıl döner?(!)

Neymiş efendim; prefabrik konut bağışlayanlardan yüzde 1, diğerlerinden yüzde 18 KDV isteniyormuş!

Ya “karavan” bağışlamak isteyenden?

Yüzde 130’u ÖTV olmak üzere, toplam yüzde 171 “karavan vergisi” isteniyormuş!

Kardeşim senin bağış yapmak neyine?

Sen devlete vergini ver,  onlar cemaat eliyle toplanan yardımları dağıtıp, bölgenin barınma ve beslenme sorununu kısa zamanda çözerler!

Bu ülkede neyden vergi alınıp alınmayacağını, iktidar partisi bilmiyor mu?

Hele Maliye Bakanımız…

Bu ülkede vergiye falan sakın zam demeyin. Bu ülkede ancak “güncelleme” olabilir.

Hepsi o kadar!

Toplanan vergiye veya istenilen vergiye karşı çıkmak, hele hele ‘Vergi Ayıbı’, ‘Sineğin Yağı vergisi’ ‘Akbaba vergisi’ gibi isimler yakıştırmak…

Bu olacak iş mi bu?

Eğer vergi vermek istemiyorsanız, deprem bölgesine yapacağınız yardımları, pırlantadan, elmastan, yakuttan seçin. Biliyorsunuz bunlardan yüzde sıfır KDV alınıyor! Veya bölgeye Havyar gönderin. Onun vergisi daha düşük! Sadece yüzde 8 KDV’si var!

Şunu da yapmak pek ala mümkün. Bölgeden göç edenlere yardım etmek! Örneğin; Özel uçak alarak pek ala, depremzedelerin bölgeden tahliyesini yapabilirsiniz. Çünkü Özel Uçaktan yüzde yarım ÖTV alınıyor.

Senin deprem bölgesine yurt bağışlamak, okul bağışlamak, prefabrik ev bağışlamak, karavan göndermek neyine?

Olacak iş mi bu?

Sakın ha… Bir yasa çıkartıp, deprem bölgelerine yapılan ev, yurt, okul, karavan ve benzeri bağışlardan, vergiler sıfırlansın demeyin!

Ondan vergi alma, bundan vergi alma, bu ülkenin çarkı nasıl dönecek?

THY’nın onca zararı nerden karşılanacak?

Yatlara verilen ucuz mazotun maliyeti nerden çıkacak?

Pırlanta,  elmas, yakut kullananlar, nasıl ucuz takı takacaklar?