Deprem değil, bina öldürüyor

Bir ay sonra öğretmenler günü kutlanacak... Sanırım en hüzünlü öğretmenler günü olacak... Gencecik askerlerimize nasıl yanmışsa yürekler ;   pırıl pırıl  gözlerle, başlarında keplerle objektife poz veren , o umut dolu,hayat dolu  çiçeklerimizin soluşuna da yandı,  aynı yürekler... Onların ve depremin bu hayattan kopardığı diğer canların vebalini üzerinde taşıyan  paragöz  insanlar, bu yükün altından nasıl kalkabilecekler bilmiyorum...Müteahhit , yani taahhüt eden,  yani size  içinde güvenle oturabileceğinize dair , teminat vererek  size ev yapan kişi. O evi kimbilir neler pahasına yaptırdınız, nelerden kısarak neler hayal ederek o evin içine girdiniz... Nereden bilebilirsiniz ki, bütün umutlarınızla birlikte, sevdiklerinizle birlikte  o evin, o mekânın size mezar olacağını...

İstanbul Üniversitesinin afet araştırma biriminin yaptığı ilk incelemelere göre, Erciş depreminde yıkılan binaların çoğunda dere kumu kullanılmış. Yine bildik sözler :"malzemeden çalınmış" ...Her hırsızlık affedilemez, miktarı ne kadar küçük olursa olsun ama insan hayatının söz konusu olduğu  böylesi  hırsızlıkları affetmek,ya da küçümsemek adeta suça ortak olmaktır kanımca... Hepsi için üzüldüm ama sayıları altmış civarında olduğu söylenen o pırıl pırıl fidanlara, eğitim neferlerine,  çok canım yandı... O nedenle bu adamların gözünün yaşına bakılmasın istiyorum, bakılmasın ki, ibret olsun, bir sonraki depremde, yine canlar yanmasın...

Adamın yaptığı binalar  ki, birisi yedi katlı Sevgi Apartmanı,  yerle bir olmuş, kendisinin villası sapasağlam. Üstelik,bahçesine iki tane Kızılay çadırı kurmuş... Bunun adına, yüzsüzlük denilmesi çok hafif olur aslında...Savcılık soruşturma başlatmış, umarım hak ettikleri  cezayı alırlar...

Deprem konusunda ekranda konuşan,  ilgili  ve yetkili bilim insanlarımız ısrarla vurguluyorlar: "Deprem değil bina öldürüyor" diye. Başbakan, bu konu ile ilgili olarak,  bütün çürük binaların yıkılacağını bedellerinin de ödeneceğini, kesin bir dille söylüyor. Umarım bu dediğini tez zamanda uygulamaya koyar.Zira bugün de, Hakkari de, 5.4'lük bir deprem haberi vardı internette.

Bizim milletimize özgü; dayanışma, başka zamanlarda kavgalı olsak bile zor günlerde kızgınlığımızı,öfkemizi unutup birbirimizin yaralarını sarma  hasletini, bir kez daha görmek, içimizi umutla dolduruyor...  Van depremi için sloganlaştırılan VAN İÇİN TEK YÜREK  gerçek anlamına ve amacına ulaştı sanırım bugünlerde... Ne kadar uğraşsalar da, bu yüreği, bölemeyecekler...