Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Ağustos '07

 
Kategori
Güncel
 

Deprem kader değildir.

Deprem kader değildir.
 

Zaman gece yarısını çoktan geçmişti. TV’ de film izliyordum. Ancak muhabbet kuşumuz Miniş kafesinde huzursuz, sürekli hareket halinde. Filmi izlememi istemiyor sanki. “Sus, şişt! “ falan vız geliyor. Kafesinden çıkardığımda parmağımda başlayıp omuzumda biten yolculuğu sonrası, sanki bir şeyler söylemek istiyordu kulağıma. Ayrıldığımda yine huysuzlaşıyor, kafesin içinde bir o yana bir bu yana gidip geliyor, garip sesler çıkarıyordu. Dakikalar öncesi sezmiş olacağı. Ama ne bilim ne de teknoloji onların bu sezgilerine hala yetişmiş değil. Çok geçmedi, birkaç dakika sonra korkularım içinde ilk sırayı alan depremle bir kez daha karşılaştım.

"17 Ağustos 1999 sabahı, yerel saatle 03:02'de, merkezi Kocaeli-Gölcük olan Richter ölçeğine göre Mw 7.4 büyüklüğünde gerçekleşen, büyük çapta can ve mal kaybına neden olan deprem tüm Marmara Bölgesinde Ankara'dan İzmir'e kadar geniş bir alanda hissedildi. Resmi raporlara göre, 17.480 ölüm, 43.953 yaralı, resmi olmayan bilgilere göre ise yaklaşık 50.000 ölüm, ağır-hafif 100.000 e yakın yaralı olmuştur. Ayrıca 133.683 çöken bina ile yaklaşık 600.000 kişiyi evsiz bırakmıştır. Yaklaşık 16.000.000 insan depremden değişik düzeylerde etkilenmiştir. Bu nedenle Marmara depremi, Türkiye yakın tarihini derinden etkileyen en önemli olaylardan biridir. Deprem gerek büyüklük, gerek etkilediği alanın genişliği, gerekse sebep olduğu maddi kayıplar açısından son yüzyılın en büyük depremlerinden biridir. Depremin merkezi, 40.70 enlem, 29.91 boylam üzerinde bulunmaktadır. Deprem, 45-50 saniye sürmüştür."

Bilinen arama motorlarında "17 Ağustos depremi"yle ilgili öğrenmek istediğiniz ne varsa ilk satırlarda yukarıda yazmış olduğum benzer yazıları göreceksiniz. Aşağıda vermiş olduğum linke tıklayarak depremin nedenini, ölü ve yaralı sayısının neden bu denli fazla olduğunu, çok daha yapının zarar görmesinin nedenlerini, yargı ve cezaları, örnek dava ve cezaları, depremin sonuçlarını öğrenebilirsiniz.

http://tr.wikipedia.org/wiki/17_A%C4%9Fustos_1999_depremi

Gazetemiz Milliyet'in deprem sonrası görüntülerin yer aldığı “UNUTMADIK... UNUTTURMAYACAĞIZ” başlıklı yazıyı okuduktan sonra SERGİ GİRİŞİ butonuna tıklayıp ve Milliyet'in değerli fotoğrafçıları Yalçın ÇINAR, Selahattin SEVİ, Ercan ASLAN ve Garbis ÖZATAY'ın objektiflerinden o günleri bir kez daha hatırlayın.

http://www.milliyet.com.tr/ozel/sergi/galerideprem/index.html

Kentimizde bile o denli şiddetli hissedilen deprem sonrasında, sadece biz değildik sokaklarda sabahlayanlar. Otomobilimin radyosunda aradığım tüm radyo istasyonlarının olaydan henüz haberi yoktu ki normal yayınları devam ediyordu. Bir süre sonra önce Kral FM İstanbul'daki taksi durakları ile haberleşerek, edindiği bilgi ile merkez üssünü bilemedikleri bir depremin, İstanbul'da hasara yol açtığını duyurdu izleyicilerine. Sonrasında daha geniş haber alma kaynakları olan radyo istasyonları duyurmaya başladı felaketin boyutunu. Sabahın erken saatlerinde gelen ilk görüntülerden sonra depremin şiddeti ve verdiği zarar ortaya çıkmaya başlamıştı..

Hafızalarımızdan çıkmayacak, unutamayacağımız o kadar çok görüntü, resim, yazı var ki bir yerlerde. Cansız bedenlerin iş makinaları ile, açılmış çukurlara bırakılması, Akut ve benzeri gönüllü kuruluşların çabaları, depremi fırsat bilip gelen yağmacılar, yardım için gönderilen araç ve gereçlerin depolarda istiflenmesi, bekletilmesi, özellikle sağlık konusunda dış yardım kabul etmeyenler, her türlü kayıp sayısını nedendir bilinmez daha az göstermeye çalışan yetkililer, parçalanan, hatta yok olan aileler, dul, yetim, öksüz kalanlar, bu acıya ortak olup her türlü yardımı esirgemeyen halkımız, Daha neler var şimdi aklımıza gelmeyen.

17 Ağustos depreminde hayatlarını kaybedenler, bu gece Gölcük, İzmit, Yalova, Adapazarı, Düzce, başta Avcılar olmak üzere İstanbul, İzmir ve yurdumuzun bir çok köşesinde çeşitli anma törenleri ile bir kez daha
anılacaklar.

Bizler de hepsini saygı ve rahmetle anıyoruz. Bilsinler ki

UNUTULMADILAR, UNUTULMAYACAKLAR.

Resim: www.türkpoint.com.

 
Toplam blog
: 240
: 2494
Kayıt tarihi
: 13.04.07
 
 

6 Mayıs, bir Hıdırellez günü "Merhaba dünya" demişim. Geçen elli küsur yıl. Bir şarkı vardır Osma..