Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Haziran '07

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Depreme hazır olun

Depreme hazır olun
 

Toz toprak olmuş kafamı çıkarıp burada da yok dedim akut'lu arkadaşıma. İçinde Fener ve arama malzemesi olan çantamız kaybolmuştu o karışıklıkta. Değirmendere'deydim. Depremin gerçekleşme saatinin sabahında oradaydım. Akut'la beraber aynı gemide geçtim karşıya ve kimi zaman yürüyüp kimi zaman otostopla ulaşmıştım oraya. Astsubay olan kardeşimin oturduğu apartmanı yıkıldığı halde, evde olmadıklarını ve kurtulduklarını öğrendikten sonra Akut'la kurtarma çalışmalarına katıldım. Aylarca kulaklarımda çınlayan " Orada kimse varmı" sesleri arasında içinde canlı bir kuş olan bir kafes çıkardım. Arkasından da isminin Dilek olduğunu öğrendiğimiz kızı kurtardık.

Akşamın nasıl olduğunu anlamamıştım. Akşam vakti de gelen yiyecek yardımlarını gözlemen tepeye taşıdım. Kaç sefer yaptığımı hatırlamıyorum. Enkazların önlerinde ağlaşan insanların arasından geçerek tepeye ulaşmaya çalışıyordum. Yıkılan apartmanların pencerelerinden uçuşan perdeler, altında insanların olduğunu bilerek tırmandığım beton yığınları akşam saatinde çok ürpertmişti beni. Yanımdan geçen ve henüz kapanmayan bazı yollardan geçtiklerini gördüğüm kamyonetlerde, insanlar yakınlarının sarıp sarmaladıkları cenazelerini belediyece açılan toplu mezarlığa taşıyorlardı. Hala Astsubay olan kardeşimle buluşamamıştım.

Geceyi askeriyenin bahçesinde geçirmeye karar verdim. Ambulanslar devamlı yaralı taşıyorlardı. Herkes bahçede yatıyordu. Gökyüzü o an yanmakta olan rafinerinin alevleri ile kıpkırmızıydı. Oturduğumuz yer ardarda gelen artçı depremlerle altımızdan kayıyor ve bir çok insan korkuyla salavat getiriyordu. Askeriyenin bahçesi yerlerde kıvrılan ve uyumaya çalışan insan yığınlarıyla doluydu. Bu kabus sanki hiç bitmeyecek gibiydi. Sabahın ilk ışıklarıyla yavaş yavaş kafamda depremin insanı ani yakaladığındaki çaresiz manzaraları canlanmaya başladı.

Evet bizler artık bu kaçınılmaz doğa olayını bekliyoruz. Nasıl bekliyoruz. Maalesef aradan bu kadar sene geçmesine rağmen yine hazırlıksız bekliyoruz. Yaşadığımız ve çaresizlikle çırpındığımız halde bir şey yapamadığımız manzaralar neydi? İçerde çıkan yangınlardan ve dumandan gözümüzün önünde kaybettiklerimize çok üzüldük. Ambulanslara verildiği halde kaybolan insanların trajedisine çok üzüldük. Yardımların geç gelmesi nedeniyle kaybedilen insanlara üzüldük. Buna benzer hazırlıksız yakalanan insancıkların acı görüntülerine çok üzüldük.

Depremi nasıl beklemeliyiz? Defalarca tekrarlanmasına rağmen en önemlilerini hatırlatmak isterim. Yatarken evinizin doğalgaz vanasını indirin. Odanızın bir köşesinde mutlaka bir kaç gün yetecek su bulundurun. odanızın bir yerinde mutlaka bir fener olsun. Her an dışarı çıkarılacakmışsınız gibi kıyafetle yatmaya çalışın. Deprem çantası, balyoz çekiç, kalın keski yatağınızın etrafında bir yerde bulunabilir. Eşyalarınızı mutlaka sabitleştirin. Odanızın çıkış kapı yönlerini ve pencerenizin hangi yönde olduğunu aklınızın bir köşesine yazın. Cep telefonlarınızın şarjlarını dolu tutmaya çalışın. Bu örnekleri paniğe kapılmadan çoğaltabilirsiniz. Kesinlikle merdivenlere ve balkonlara yönelmeyiniz. Kısacası deprem sizi bulmadan, elimizden geldiğince biz onu karşılayalım. Son günlerdeki deprem senaryolarında bahsedilen canlı fayların tedirginliğini yaşamamıza rağmen, hislerim 5.6 lık öncülerle önlem alınıp, 6.2 lik depremlerle de bu kabusu atlatacağımızı söylüyor.

METİN ÖZKAYA

 
Toplam blog
: 116
: 3217
Kayıt tarihi
: 15.01.07
 
 

İstanbul' da doğdum. Antikacı, saray restoratörü ve eksperim. Antika konusunda 50’ye yakın belgesel ..