Depremin yaraları bir parmak atmayla sarılabilirdi...

Bu haftanın en çok gündeme damga vuran haberlerinden biri aslında bizim de içinde olduğumuz durum konusunda bize fikirler veren parmaklama konusu.

Biz milletçe deprem ve terör gibi çok acayip konularda tartışıp dururken dünya parmak atmayı gelire dönüştürüyor. Bu hafta Apple Android telefonlara bir patent davası daha açtı. Apple daha iPhone çıkmadan önce ekrana dokunarak ekran kilidini açmak üzerine bir patent almış. Bu noktada bu insanların öngörüsünü kutlamak lazım.

Söylenen o ki Apple dünya üzerinde kendinden izin alınmadan üretilen tüm parmak sürtmeli telefon kilidi açan Android telefonlardan ücret talep edecek. Milyonrlarca cihazın konuşulduğu bir pazarda elde edecekleri gelirin haddi hesabı yok.

El oğlu bunlarla uğraşırken biz ülkemizde yüreğimizi burkan terör sorunuyla uğraşıyoruz. Yetmiyor üstüne yürekleri burkan depremle uğraşıyoruz. Yetmiyor üstüne yürekleri burkan depremin yaşandığı bölgede patlayan mayın ve canımızı yakan can kayıplarıyla yıkılıyoruz.

Aynı anda bu gibi konular hayatında olmayan bir kesim mühendis parmak atmanın değişik şekillerini paraya dönüştürüyor. Onların yüreği burkuk değil, onların içi acımıyor ve hayat enerjilerini bu noktaya yansıtabiliyorlar. Muhtemelen bir parmak sürtmekten bizim ulusal bilincimizle bir gecede topladığımız 62 milyon liralık deprem yardım parasının kat be kat fazlasını kazanıyorlar.

Oysa bizim hayatımızda bu tür can yakıcı olaylar olduğu için dünyanın gelmiş geçmiş en büyük bilgisayarlaşma hareketi için, 16 milyon tablet alımı için böylesi fikirler geliştiremiyoruz. Biz bir parmak hareketiyle milyon dolarlık lisans parası ödemekten kurtulabilirdik. Biz büyük şirketlerimizin yapacağı küçük bir ARGE hareketiyle bunların üstüne milyar dolarlık işletim sistemi geliştirebilirdik.

Ama biz bu hengamede hala birbirimizi yiyip birilerinin iş modelini bozar diye içinde mobil bağlantı olmayan cihazlar üretme planları yapıyoruz. Sardece evde ve okulda kulanılacak tabletleri tarihe milyar dolarlık yatırım yanlışı olarak itelemeye çalışıyoruz.

Milletvekilleri teknolojiye hakim olmamanın arkasına sığınıp “ben bilmiyorum” şarkıları söylerken Türkiye’nin en büyük ihalesinin şartnamesi sessiz sedasız hazırlanıyor.

Oysa sadece parmak sürtmekten yüz milyonlar kazanılan pazarda kabaca 3 milyar doların üstünde bir alımla sonuçlanacak pazarda tabletimtrak aletlerin çöplüğüne mahkum bırakılma ihtimalini kimse görmüyor.

3 milyar doların üstünde bir parayla sadece Van değil, two ve three şeklinde uzatabileceğimiz şehirler kurabilir, kurtarabilirdik.

Umarız mobil internet bağlantısız tabletleri görmeyiz. Umarız biz hep yabancıların parmaklarına para verip durmayız.