Depremle gelen Dram: Tokyo Magnitude 8.0

2009 yapımı Bones ve Kinema Citrus Stüdyoları tarafından ortaklaşa hazırlanan bu anime bize çokta uzak olmayan bilindik bir acıyı anlatıyor.Hikaye Tokyo şehrinin 8.0'lık bir deprem sonucu gördüğü hasar ve ertesinde yaşanan acılar üzerine kurulur. İsimdeki 8.0 buradan geliyor.

Bu anlamda animemiz gerçekçi bir anlatım tarzına sahip, Olası bir depremde kentin göreceği hasar araştırılıp analiz edilerek seriye konu edilmiş.

İzninizle 11 bölümden oluşan bu serinin ilk iki bölümünü anlatmak istiyorum.

Senaryo 3.sınıfta okuyan Yuki adındaki erkek çocuğun Odaiba'da(Tokyo'da bir yapay ada) düzenlenecek bir robot sergisine gitmek istemesiyle başlar. Annesinin kendisini bu sergiye götürmesini ister, fakat çalışan bir kadın olan annesi için bu çok zordur. O da 6.sınıfta okuyan Mirai adındaki ablasıyla gitmek ister. Mirai gitmek istemese de annesinin baskısına boyun eğer.

İki kardeş Odaiba'daki bu robot sergisine gider ve oradan da annelerinin yaşgünü için hediye bakmaya geçerler.
Alışverişlerini yapıp Alışveriş merkezinden çıkacakları vakit Yuki'nin tuvaletinin geldiğini söyleyerek ablası Mirai'nin yanından ayrılır. Mirai kardeşini kapı önünde beklerken 8.0'lık büyük deprem, Tokyo şehrini vurur. Alışveriş merkezi büyük hasar alır, şehrin durumu da içler acısıdır...

Mirai toparlanarak kardeşini aramak için Alışveriş merkezine geri döner. İkisininde hayatı tehlikededir. Artçı sarsıntılar binayı için için yıkmaya devam ederken, binanın bir bölümünde de yangın çıkmıştı. Bu sırada alışverişte, daha önce karşılaştıkları motorlu kuryelik yapan "Mari Kusakabe" adındaki kadınla karşılışır. İkisi birlikte Yuki'yi aramaya devam ederler.

Yangından dolayı ortaya çıkan duman onları gitgide zehirlemektedir. Bir yandan da bina içerindeki güvenlik güçleri enkaz altında kalan ceset ve yaralıları çıkarmaktadır. Mari ve Mirai yavaş adımlarla güvenlik güçlerin yanına yaklaşır...

(Eğer bunun cevabını animeyi seyrederek öğrenmek istiyorsanız yazının devamını okumayın :) )

Neyse ki cesetlerin arasında Yuki yoktur, ve polisler onu hiç görmemiştir. Duman ve artçı sarsıntılar yüzünde Mari, Mirai yanına alarak çıkışa doğru yönelir. Her ne kadar Mirai çıkmak istemese de gözyaşları içerinde bu karara uyar. Çıkışa doğru ilerlerken Mirai'ni akılına içecek dükkanı gelir ve hızla o dükkana yönelir.

Fakat dükkan yerler bir olmuştur. Oradan ayrılacakları vakit devrilen dolapların altından "yardım edin" diye bir ses gelir. Mirai "geliyoruz" deyip bu sese doğru yönelir. O anda dolapların altında "abla?" diye farklı bir ses daha gelir, Bu aradıkları Yuki'nin sesidir.Tezgahtar kızla birlikte dolapları altında sıkışmış bir vaziyettedir.

Mari ve Mirai yardım ederek onları oradan kurtarırlar. Mirai kardeşine gözyaşları içerisinde sayılır. Ve birlikte alışveriş merkezinden ayrılırlar.Tokyo'da yer yer yangınlar vardır. Hava yağmurluydu, elektrikler kesilmiş ve tüm toplu taşıma araçları servis dışı kalmıştı. Mari evdeki kızı ve annesi, Mirai ve Yuki ise anne ve babalarına telefonla ulaşmak isterler, fakat deprem telefon şebeklerini de çökertmiştir...

İlk iş olarak geceyi geçirecek ve kendilerini yağmurdan koruyacak sağlam bir yapı bulurlar. Ertesi sabahta Üçü birlikte birbirine yakın olan evlerine doğru ulaşmaya çalışırlar. Bu zor yolculukta depremin getirdiği acı ve gözyaşına tanıklık edeceklerdir... (ilk 2 bölümün sonu)

Tokyo Magnitude 8.0 kesinlikle izlenmesi gereken başarılı bir senaryoya sahip. Şehrin çizimine harcanan emekte takdire değer. Fakat seri 2.bölümden sonra biraz vasat kalıyor.Bir an önce bu bölümleri atlayıp serinin son bölümleri görüp ailelerinin başına ne geldiğini görmek istiyorsunuz... Final bölümde farklı bir sürprizle karşılaşıyorsunuz. Ama tabi ki bu sürprizi size söylemeyeceğim :)

Hikaye beni azda olsa 99'daki Marmara Depremine götürdü. Anime boyunca tekrarlanan artçı sarsıntıların verdiği korku, yıkılan evler, her ne kadar Japonlar daha sağduyulu karşılasa da aile bireylerinin cesetlerinin önünde yas tutan insanlar...

Mekanlar, kişiler ve tepkiler farklı da olsa depremin yaşatmış olduğu acı her zaman ortak oluyor...