Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Kasım '17

 
Kategori
Güncel
 

Depresyonda mıyız?

Depresyonda mıyız?
 

Şarkıcı Göksel


İnsanoğlunun kolay kabul etmediği (edemediği) şeylerden birisi de yaşlandığı gerçeğidir. Yarım yüz yılı geçkin bir yaşam beni de yaşlandırdı tabii ama ben de diğer heminsandaşlarım gibi yaşlılığı kabul etmiyorum, edemiyorum bir türlü.

Epeydir kafamın şiddetli ağrıması nedeni ile Bakırköy Prof. Dr. Mahzar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir hastalıkları Hastanesinin başağrısı bölümünden randevu alarak doktora gittim. Serdeki ukalalıkla, doktor hanıma internetten okuduğum bilgilerle kafamda tümör olabileceğini ifade ettiğimde fırçamı yiyerek (Doktor hanım eksik gedik bilgilerle sağlık konusu değerlendirilemez dedi.) muayenemi oldum. Ardın kafa MR’ı çekilerek doktor hanımın tekrar yanına gittim sonuç olumluydu.

Süreç içinde ağrılarım yine devam etti ve etmekte, bu kez Kuruluşumuzun doktoru olan ve daha önce de İSG Kurulunda beraber çalıştığımız doktor hanıma uğradım, sorunumu anlattım işlerimin yoğunluğunun da ağrı yapabileceğini ancak periyodik bir tansiyon ölçümünden sonra daha sağlık karar verebileceğini belirtti, tansiyon ölçümlerinden sonra bana tansiyon ilacı verdi.

Muayene görüşmesi esnasında ise size antidepresan yazayım mı diye bir öneride bulundu hayret ettim. Cevaben; -Hayır doktor hanım ihtiyaç duymuyorum dedim. Çok ciddi bir inceleme yapmadan vb. sorunları irdelemeden anti doktorun antidepresan önermesi beni ziyadesi ile keyfimi kaçırmış, mutsuz etmişti.

Basından okuduğum CHP Sosyal Politikalardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Lale Karabıyık’ın hazırladığı “Türkiye’de Sosyal Bozulma” raporuna göre Ülkemizde; “madde bağımlılığı, 2011 yılından beri, 6 yılda 17 kat artmış, AIDS hastalığına neden olan HIV virüsü taşıyanların sayısı 13 bine ulaşmış, TÜİK tarafından yayımlanan intihar istatistiklerine göre; 2015 yılında ölümle sonuçlanan intihar sayısı bir önceki yıla göre yüzde 1,3 artarak 3 bin 211 kişiye yükselmiş, 2015 yılında ceza infaz kurumlarına giren hükümlü sayısı, bir önceki yıla kıyasla yüzde 11,7 artarak 177 bin 262’ye ulaşmış, aile gelirinin borca oranı Aralık 2002’de yüzde 4,7 iken, Aralık 2016’ya gelindiğinde yüzde 57’ye ulaşmış, 2011-2016 yılları arasında, 232 bin 313 çocuk gelin olmuş, Emniyet Genel Müdürlüğünün verilerine göre, son 10 yılda 250 bin çocuk istismar mağduru olmuştur.” devamında; “toplumun ortak değer sisteminin zayıflaması, çözülmesi ya da bu değerlerin bozulmasının toplumu tahrip ettiği ve milli bütünlüğü zedelenmesi nedeni ile kullanılmış.”

Hazırlana Rapora ve Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre de Ülkemizde, 2012 yılında 37 milyon 351 bin 187 kutu, 2013 yılında 37 milyon 355 bin 35 kutu, 2014 yılında 39 milyon 246 bin 223 kutu, 2015 yılında 43 milyon 563 bin 596 kutu antidepresan kullanılmış. 2016’nın ilk 9 ayında 33 milyon 638 bin 916 kutu antidepresan kullanıldığı belirtilmiş.”

[CHP’nin hazırladığı raporun sonuçlarının dilini kullanırken dikkat ederseniz mişli geçmiş zamanı (iş, oluş, hareket, konuşan tarafından görülmemiş, sonradan duyulmuş veya öğrenilmiş) kullandım. Çünkü nitel içerik şeklinde bir araştırma olsa dahi muhalif algısı ile rakamlar manipüle (yönlendirme) edilmiş olabilir. ]

Sağlık Bakanlığının verileri ile Kuruluşumuz doktorunun da çaktırmadan önerdiği antidepresan kullanımı arasında olağan bir korelasyon (ilinti) olduğunu gördüm. Doğrusal bir korelasyon hesabı ile de 2016 ilk 9 ayında kullanılan 33 milyon küsur antidperesan kutusunu 2016 yılının tamamı için yani 12 ayda 44 milyon 851 bin 888 kutu olarak buldum.

Yıllar arasında oluşturulan(2014-2015 arası artış oranı;1,11, 2015-2016 artış oranı;1,03, 2 artış oranının katsayı ortalaması; (1,11+1,03)/2= 1,07) 2017 yılı kullanımı olan 44milyon 851 bin 888 antidepresan kutusu artış katsayısı 1,07 ile çarpıldığında 2017 yılı için; 47 milyon 991 bin 520 olarak ortaya çıktı. Ülkemizde her 10 kişiden birinin kullandığı antidepresan sayısını nüfusa (80 milyon) dağıttığımızda ise kişi başına 1,7 kutu antidepresan düşmektedir. Bu sonuç, iç açıcı bir durumdan öte sosyolojik bir faciadır kanımca.

Uzman psikologlara göre ise de; Depresyona neden olan durum, olay, hastalık, problem, kişi ve öykülerin konuşulması ve hissettirdiği keder, üzüntü, değersizlik, yetersizlik, acı, mutsuzluk gibi duyguların değişmesi veya ortadan kalkması için terapi almak gerektiğidir. İlaç sadece semptomları tedavi etmekte, sorunları ise çözmemektedir.

Şarkıcı Göksel’in “depresyondayım” şarkısını toplumumuza yönelik “depresyondayız” şeklinde uyarlasak yanlış mı yapmış sayılırız?

Nizamettin Biber

 
Toplam blog
: 887
: 2743
Kayıt tarihi
: 06.06.12
 
 

Yeni dünya düzensizliğinde insan olmaya çalışan ve okuyarak ne kadar cahil olduğunu gören, olayla..