Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Nisan '09

 
Kategori
Futbol
 

Derbi için bir öneri...

Derbi için bir öneri...
 

Beni de blog yazarlığı meselelerine alıştıran ve bulaştıran iş arkadaşım ve kardeşim Alper Yalçınkaya, 08.11.2008 - 17:11 tarihli "Renkerin Kardeşliği" yazısında Kadıköy'de bir Galatasaraylı olmayı ne güzel anlatmış. Rekabeti, dostluğu ve heyecanı ne güzel ifade etmiş.

Yazısında bahsettiği eski maçlardan birinde; gündüz kuşağı TRT yayınlı bir derbinin ardından yatılı okuduğum okulun bahçesine çıkıp Fenerbahçe-Galatasaray maçının rövanşını oynadığımızı hatırlattı kardeşimin yazısı.

3-0 mağlubiyetten, Fenerbahçe'nin 3-4 kazandığı maç sonrasında herşeyi televizyonda bırakıp, formaları giyip kendi çapımızda rövanşına çıkmıştık o maçın.

3 avans vermiştik Galatasaraylı karşı takım arkadaşlarımıza o gün. Ve eğer yanlış hatırlamıyorsam maçı bu sefer Galatasaray kazanmıştı.

Ne Galatasaraylı arkadaşlarımız bizim onlara 3 avans vermemize bozulmuş ne de biz maçı kaybetmemize. Belki de ebedi dostluk böyle başlamıştı arkadaşlarımızla aramızda.

Ve yıllar sonra o arkadaşlarımdan bir tanesi Nonda'nın golünden sonnra beni arayıp dalga geçiyordu ezeli rakibi ebedi dostuyla...

Aslında şimdi de devam ediyor esprili atışmalar, birbirini kızdırmalar taraftarlar arasında ama eskisi gibi dostane olmasa gerek. Yaratıcı "var mısın yok musun" fotoğrafları, Kadıköy'e akbil verelim metrobüste geçiyordur esprileri.

Neden bozulmuyorduk, neden kızmıyorduk, neden kavga etmiyorduk ebedi dostlarımızla o zamanlarda? Çünkü o dönem beraber izlenirdi stadyumlarda maçlar. Öyle anlatır büyüklerimiz.

O dönem henüz stadyumlara gidemediğimizden, babalarımızdan beraber izledikleri maç hikayelerini dinlerdik. Kol kola izledikleri maçlardan sonra yine kol kola geçerlerdi mahalleden üç renkten oluşan iki farklı takım bayrakları ellerinde.

Şimdi ise hayal gibi geliyor bu manzaralar. Kol kola maç izlemeler yalnızca evde bir kaç arkadaş grubu ile oluyordur ancak.

Benim bir önerim var... 12 Nisan'a yetişmez onun için seneye ilk Kadıköy maçına davet ediyorum kardeşim Alper'i. Hani iki taraftar grubu arasında polislerce kuşatılmış bir bölge var. Yanında güvenlik (!) amacıyla boş bırakılan bir bölüm var. Ben oraya talibim. Hem de tam orta yerine. Giyelim sarı lacivert/kırmızı çubukluyu/parçalıyı geçelim oturalım kuşatılmış bölgeye. 90 dakikayı oradan izleyelim. Kol kola, omuz omuza, dostça, kardeşçe...

Ne dersiniz?

Maçtan sonra da sesimizi duyurabilirsek futbolculara, bizi selamlamaya yanımıza çağıralım onları da kol kola... "buraya buraya bütün takım buraya"

Not: Eğer bu öneriye sıcak bakarsa blog okuyucuları izinlerin alınmasında yardımcı olur herhalde blog yöneticileri...

 
Toplam blog
: 12
: 633
Kayıt tarihi
: 20.03.09
 
 

32 yıl önce Ankara'da doğdum. Uludağ Üniversitesi İktisat Fakültesi Mezunuyum. Bireysel Emeklilik ..