Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Kasım '08

 
Kategori
Futbol
 

Derbi sonrası Fenerbahçe'nin eksikleri üzerine...

Derbi sonrası Fenerbahçe'nin eksikleri üzerine...
 

Derbinin keyfini sürdükten sonra Fenerbahçe'nin göze çarpan eksikliklerini tartışmanın zamanı geldi diye düşünüyorum. Fenerbahçe - Galatasaray maçlarının sonucu genellikle Fenerbahçe'ye değil, Galatasaray'a yarıyor. Galatasaray camiası bu maçı zaten sezon başında hanesine kayıp yazdığından sonuç hangi skorla oluşursa oluşsun toparlanıp, önündeki maçlara konsantre olabiliyor. Oysa Fenerbahçe için durum hiç de öyle değil; tam tersi bir süreç izliyor. Geçmiş sezonlarda şampiyonluğun bile kaybedildiğine şahit olduk, mazi çok canlı olarak kalbimizde yaradır.

Fenerbahçe'nin eksiklikleri nelerdir?

1. Fenerbahçe'de bir konsantrasyon sorunu vardır. Fenerbahçe, Galatasaray maçları hariç ligde hiçbir maçına bu şekilde hazırlanmadığı gibi, konsantrasyonunu da toplayamamaktadır.

2. Fenerbahçe'nin orta sorunu vardır. Geçen sene belki de Avrupa'nın en iyi orta sahasına sahip olan takımdan Aurelio'nun gidişi, Deivid'in sakatlanması ve Maldonado ile Josico'nun isteneni veremesi, Selçuk'un istikrarsız oynaması nedeniyle büyük bir boşluk vardır. Appiah ve Aurelio tipinde bir orta saha oyuncusu olmadığından gelecekteki maçlarda Fenerbahçe'nin çok ciddi sıkıntılar yaşayacağını tahmin ediyorum. Çünkü özellikle Aurelio, Alex'e yakın oynayarak onun daha az eforla daha büyük şeyler yapmasına yardımcı oluyordu. Selçuk - Maldonado/Jasico tandemi orta sahada Fenerbahçe'nin ofansif değil, defansif bir oyun karakteri ile oynamasına neden oluyor.

3. Galatasaray maçının akıllarda kalan pozisyonları arasında, Fenerbahçe'nin bilinçsizde saldıran rakibinin hücumlarında kaptıkları toplarla, üçe bir, beşe iki pozisyonlarında hızlı oyuncularının olamaması nedeniyle heba edilmesiydi. Farkın çok daha büyük sayılara ulaşmasına yardımcı olacak bu güce Fenerbahçe'nin sahip olamaması sezonun geri kalanı için kısır bir taktik şablonuna mahkum etmektedir takımı. Özellikle Avrupa maçlarında defanstan atılan uzun toplara koşu yapacak oyunculara çok fazla ihtiyacı olacaktır takımın. Güiza, Semih, Kazım ve Galatasaray maçında gördüğümüz güçsüz ve ciddiyetten uzak Burak bu tipte oyuncu değiller.

4. Fenerbahçe defansı maçın hemen başında çabuk gol yeme özürlü. Sezonun başından, Şampiyonlar ligine varıncaya kadar tüm maçlara neredeyse 1-0 yenik başlıyor takım ve bunu çıkarabilmek için olağanüstü efor harcıyor.

5. Fenerbahçe'nin defansının sağ ve sol kanatları da bu sene istenen performansı göstermekten uzak. Carlos artık cepten yiyor. Gökhan da düşüş içinde. Galatasaray maçının içinde her iki futbolcu da çok çalıştı gözüktü ancak Carlos gol asisti dışında bal yapmadı diyebilirim. Gökhan da çabalıyor, mücadele ediyor ancak geçen seneki oyunu ile arasında dağlar var. Çok ve kolay çalım yiyor.

6. Fenerbahçe'nin yedek kulübesi de sorunlu. Hem alternatif yaratılmadı hem de orada oturan oyuncular bir türlü istenen form düzeyine çekilemedi.

7. Elbette Aragones. Takıma yaptığı katkıyı hala göremiyoruz. Zico'nun Brezilyan rahatlığının yanında ikinci dünya savaşı yıllarından kalma bir sertlikle yaklaşıyor oyunculara sanırım ve bu sorun yaratıyor.

8. Fenerbahçe'nin duran top üstünlüğünü maçlarda göremiyoruz. Bir yazımda da belirttiğim gibi bu bir zaafiyete bile dönüşmüş durumda. Alex yanına Carlos yaklaştığında ona oynamak zorunda hissediyor ya da duran topları Carlos kullanmak istiyor. Pazar günü Galatasaray maçında Carlos'un önü bu kadar açıkken gol vuruşu yapamaması beni rahatsız etti. Ligimizde başka De Sanctis yok ki önüne baraj kurdurmayıp boş bıraksın.

9. Trabzonspor'un forvetlerinin ne kadar formda olduğunu izliyoruz. Galatasaray'ın Fenerbahçe maçındakilere aldanmayın o bir fenomen ancak forvet gücü azımsanmayacak derecede. Fenerbahçe ligin en fazla gol atan takımları arasında olmasına rağmen forveti çok zayıf. Güiza çok iyi oyuncu ancak Kezman olmak üzere. Üstelik moralsizliği formuna ve gücüne de etki etmiş durumda. Mücadele edemiyor. Esas sıkıntı da gol atamamasından çok burada.

10. Fenerbahçe'nin yönetiminin de çok ciddi bir düşüş içinde olduğunu görüyor, izliyor ve yazıyoruz; bunun altını bir kere daha çiziyoruz.

Yukarıdaki maddelerin tamamı, Galatasaray maçında da etkili olmuştur. Ancak o büyü, yüksek konsantrasyon ve motivasyon, Fenerbahçelilik ruhu bu skoru ortaya çıkarmıştır. Hayat ve lig devam ediyor. Süper ligin en iyi takımlarından Ankarasporla yapılacak maç bu sorunları kaldıramayabilir. Bir ay öncesinde çizdiğim kaos tablosu şu an Galatasaray maçı ile atlatılmış ve zaman kazanılmış gözüküyor. İlk yarı sonuna kadar bu galibiyetle idare edilebilir. Avrupa'da da ileri gidilememe tehlikesi var ve Fenerbahçe'nin önümüzdeki yıl Avrupa kupalarında olmaması, Şampiyonlar liginde oynamayacak olması, sezon sonu transferlerini de etkiler. Elindekileri tutamayacağı gibi gelmesi muhtemel futbolcuları da transfer edemez. Bu da Fenerbahçe'yi en az beş yıl önceye götürür.

Uzay Gökerman





 
Toplam blog
: 2033
: 1268
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

"Keyif verici bir yalnızlık" olarak gördüğüm yazma serüvenimin en önemli merkezlerinden bir tanes..