Derbinin skoru...

Önce derbiye damgasını vuracak futbolcuları konuştuk. Sonra sayısal veriler üzerinden takımların buraya nasıl geldiğini gözden geçirdik.

Peki, teknik direktörler bu maçı nasıl düşünüyor ve ne şekilde oynayacaklar?

Ve skor nasıl olacak?

Daum önceki gün maça nasıl hazırlanıyor olduğunun ipuçlarını verdi. Fenerbahçe’nin genel oyun yapısı Galatasaray gibi hızlı hücuma uygun değil. Antalyaspor karşısında dört futbolcu ile birlikte defansı olmayan bir takıma gole giderken bile gol anına kadar arkadan Antalyasporlu oyuncular çoktan yetişmişti.

Fenerbahçe’nin bildik oyun şeklini Bükreş’te de gördük. Ayağa pas yapıyor, sabırla top çeviriyor. Rakibin bu paslaşmalar sırasında boşluklarını yakalamaya çalışıyor. Mutlak surette ceza sahası çevresinde duran top kazanmak istiyor. Fenerbahçe kuşkusuz böyle oynamaya çalışacak.

Bu kadronun sahaya nasıl yayıldığını artık hemen herkes biliyor. Ancak Alex'in o gün ne yapacağını kimse kestiremiyor

Galatasaray’ın da çılgınca hücum yaparak oynayacağını düşünmüyorum. Galatasaray Fenerbahçe’yi yenmeye geliyor, fark yapmaya değil. Bu nedenle Beşiktaş maçında oynadıkları, Trabzonspor maçının büyük bölümünde yapmaya çalıştıkları şeyi deneyecekler. Her iki maçta da golü çok erken bulmanın rahatlığıyla oynadı Galatasaray. Sahasındaydı; pani yapmadı.

Galatasaray bu güne kadar oynadığı resmi maçlarda 57 gol atmış oyun dizilişini ve şablonunu bozmayacak ve şu şekilde çıkacaktır.

Rijkaard eğer Kewell’e kenara alıp, orta sahayı güçlendirmek için o bölgeye Topal/Barış tercihini kullanırsa, bu futbol adına yanlış bir tercih olmasa da böylesi kritik maçta takımın hücum yaparken acemilik yaşamasına neden olacaktır.

Ancak Rijkaard benim tahminim Arda’yı bu bölgeye yakın oynatacaktır. Bu maçta Arda'yı sık sık orta sahanın göbeğinde görebiliriz.

Maçın hemen başında karambolden dediğimiz bir gol olmadığı, takımlardan biri penaltı kazanmadığı sürece eşitliği bozmanın çok kolay olmayacağı bir maç olacağını ben değil Daum söylüyor. Kuşkusuz Rijkaard da böyle düşünüyordur. Mutlaka ona son dokuz yılın tecrübeleri aktarılmıştır. Hele 6-0’lık maçın çılgınca atağa kalkıp geriyi tamamen boşaltan Galatasaray’ın taktik hatasından kaynaklanmış olduğu anlatılmış değil izletilmiş olması da gerekir.

Maçın ilk yarısının golsüz bitmesi Fenerbahçe’yi baskı altına alacak, taraftarın da kendi takımı üzerindeki baskısını arttıracaktır. Dünkü yazımda verdiğim istatistik veriler Galatasaray’ın 60. dakikadan sonra gol atma yüzdesinin arttığını gösteriyor. İşte Fenerbahçe için riskli, Galatasaray için avantajlı dakikalar da bu bölümde sahne alıyor olacak. Zaten 60. dakikaya kadar Fenerbahçe golü bulursa maçı başka yere de götürebilir. Galatasaray’ın da sekseninci dakikadan sonra oyundan düşmesi bu sefer Fenerbahçe’nin özellikle taraftarının da sesisin yükseltmesiyle şansını arttıracaktır.

Yani kısaca;

Maçın hemen başında Galatasaray golü bulursa, Fenerbahçe bu maçı döndürür.

Fenerbahçe ilk on dakika içinde gol bulursa, ezeli rekabetteki seri on yıla çıkar.

İlk yarı golsüz biter, Galatasaray ikinci yarının ilk çeyreğini çıkarabilirse, maç Galatasaray’a döner.

Bu bölümde de gol olmazsa bu sefer ibre Fenerbahçe’ye dönecektir ki bu Fenerbahçe’nin en iyi yaptığı şeydir.

Her sene yılda iki defa yaşanılan heyecanın bu sonuncusunda futbol adına güzel şeyler görmek istiyoruz. Ali Sami Yen'de oynanmış ve kavgaya dönüşmüş maçı unutturacak derbi diliyoruz.

Uzay Gökerman