Derbiye yakılan futbol

Geçen hafta son saniyedeki elektro şok etkisi yapan golün ardından moraller bir hayli bozulmuş, ama yüreklerdeki güneş hiç batmamıştı.

Hafta başında, “12’nci adam 12 puana inanıyor” başlıklı bir yazı düşüyor mail box’larımıza. Milyonlarca renktaşımızın adına, derneklerimizin ortaklaşa kaleme aldıkları bu bildirinin her satırı tüylerimizi diken diken ediyor. Facebook profillerimizde grup daveti olarak rastlıyoruz daha sonra bu muhtıraya.

Kana kana içiyoruz bu satırları ve her okuyuşumuzda daha bir artıyor 18 (26’ncı şampiyonluğa olan inancımız.

Kendi aramızda organize oluyoruz takımımızı konvoy eşliğinde mabede getirmek için. Samandıra-Kadıköy arasındaki bu özel yolculuğumuz öncesi bir güzelliğe daha imza atıyoruz, tıpkı tüm ilklere atılan imzalarımız gibi.

Hep siz mi bizlere imzalı formalarınızı vereceksiniz Alex’im, Kejo’m, Semih’im, gönlünün güzelliği soyadına yansıyan Gökhan’ım? Oyun bozanlık yok, şimdi sıra bizde. Alın size iki adet 12’nci adam imzalı forma.

Her birinize ayrı ayrı yazdığımız mektuplardan da buyurun, çekinmeyin lütfen. Yola çıkma zamanı. Trafik malum bu saatte. Gecikmek olmaz kanarya-horoz dövüşüne. Yol boyunca okursunuz artık yazdıklarımızı.

Üstelik Portekizcenin en kıyağını kullandık mektuplarımızda. Üzerine Türkçemizle Sırpçayı da serpiştirip sos yaptık. Anlayacağınız ihtiyaç yok kristal diksiyonlu Samet’imize.

Tribündeki yerini alan Pierrepare’miz’e bol gollü galibiyet hediye edelim. Uzaklardan, laleler harikalar diyarından gelmiş. Baksana özlenmişiz tarafınca. Nasılda iştahla alkışlamaya hazırlanıyor atacağımız golleri.

Sakın kalecisi olmayan kaleye gol atma Kejo. Nasihatimizdir sana bu 12’nci adam olarak. Küpe yap kramponlarına bu nasihatimizi. Kejoca goller yakışır sana. Ardından da Maraton-Telsim semtindeki köşe bayrağının eteğinde secdeye kapanmak.

“Samba tadında gol atamadım” deme sakın Deivid. Bak sol yanındaki meleğin asist yapar birazdan sana. “Al da at” der. Eminim sen de atarsın ve kolundaki dövmene hediye edersin bu golü.

Korkma Murat, Saracoğlu hoparlörleri Semih’i ele verirde, senin adını rüsva eylemez Denizli halkına kendi kalene attığın gol sonrası.

Canın beşik mi sallamak istedi Semih’im, Güray’ın golünden sonra? O zaman ne duruyorsun, işte meşin yuvarlak, işte kale ve işte çaresiz gözlerle sana bakan kaleci. Bu golünü ısırıyor skorboardımız bir yerden. Sevilla’ya attığın golün ikizi değil miydi? Evet evet, tıpkısının aynısı.

İstanbul Büyükşehir Belediye 90 dakikalığına futbol bırakma grevi yapınca, puan puana çıkmak varmış kaderimizde derbiye…

Unutma kanaryam, biz 12’nci adam olarak, tamdır 12 puana inancımız…