Dere geçerken at değiştirilmez

BJK Yönetim, takımı 2010 yılına kadar imza attırdığı Türk futbolunun ünlü ismine emanet ederken, yardımcılığına da Beşiktaş’ın sembol isimlerinden Sergen Yalçın ve Tayfur Havutçu’yu getirdi. Mustafa Denizli’yi tebrik eder, başarılı olmasını dilerim.

Ancak, Türk Futbolunda hastalık haline gelen sabırsızlık ve en küçük başarısızlıkta teknik direktör kovma, yerine yenisini getirme bir kez daha gerçekleşti ne yazık ki.

Kendisi de Fenerbahçe’nin başındayken sezon ortasında kovulan Sayın Mustafa Denizli’nin, böyle bir teklif karşısında, “Mal bulmuş, mağribi gibi.” Saldıracağı yerde, benim prensiplerim gereği, sezon ortasında, başka bir meslektaşımın kovulmasıyla göreve gelmem söz konusu olamaz, sezon sonu gelin görüşelim demesini beklerdim.

Bırakın böyle bir duruş sergilemeyi, BJK genel sekreteri Kenan Öner’in, Çeşme’de bulunan Mustafa Denizli ile bir görüşme yaparak teklifi ilettiklerini, çocukluğunda Beşiktaşlı olduğunu saklamayan Denizli’nin, Demirören ve yönetiminin teklifini seve seve kabul edeceğini belirtti.

Hatta Sayın Denizli’nin "Çocukluk hayalim gerçekleşti. Ben parasal hiçbir şey konuşmam. Konu Beşiktaş olunca gözüm kapalı imza atarım" yorumunu yaptığı ifade edildi.

Denizli hocamızı, Galatasarayın teknik direktörlüğü’nü yaptığı zamandan tanıyorum, iyi insandır, ancak tek adam olmayı sever.

Çevresinde ki insanlarında, belli bir kriterde olmasına dikkat eder. Metin Oktay tesislerinde en yakın arkadaşı her şeyi bilen gazetecimiz, Hıncal Uluç en yakın arkadaşıydı ve tesislerden çıkmıyordu.

Sergen Yalçın’ı bütün Türkiye biliyor. Müthiş bir yetenek, Türkiyenin 18 içindeki soğukkanlılığı konusunda gelmiş geçmiş en iyi futbolcusu. Kendisini gece hayatı, kumar ve düzensiz yaşayarak duman etti.

Denizli’yle ne derece anlaşır, takıma ne kadar faydalı olur orası soru işareti.

Bir başka soru işareti de, Menajer Sinan Engin. Her zaman klübede oturan, ön plana çıkmayı seven, gündemi belirleyen, hatta takım tertibine bile karışan Sinan Engin'e, ne kadar katlanır, orası belirsiz. Başka takımların da menajerleri var, ancak onları hiçbir zaman klübede görmüyoruz.

Ayrıca Eski Teknik Direktör Ertuğrul Sağlam’ın istifası üzerine, yalancıktan istifa ederek, istifasının kabul edilmediği gerekçesiyle görevinin başında kalması bir çok kesim tarafından da enteresan karşılanmıştır.

Sonuçta BJK Futbol takımının geleceği, Üç bilinmeyenli bir denklem gibi, umarım onlar için bu sezon kayıp bir sezon olmaz.

Not: Yazımı hazırladığımda, menajer Sinan Engin'in istifa haberini ve Sergen Yalçın'da çıkan pürüzden haberim yoktu. Ancak Milliyet Gazetesinde gözüme ilişen bir haber ilgili çektiğin'den sizlerle paylaşmak istedim. Beşiktaş Kulübü Başkanı Yıldırım Demirören'in 10 ay önce LigTV kameralarına söylediği "Mustafa Denizli bu kulübe giremez" sözüne rağmen U dönüşü yaparak, Denizli ile anlaşmaya varmasının şaşkınlığını yaşanırken, Denizli'nin de , 12 Aralık 2007'de Milliyet gazetesinde ; "Son zamanlarda bazı kulüplerimizde teknik adamlıkla ilgili adım geçmektedir. Bu yazılanlar ve söylenenler tamamen benim bilgim dışında olmaktadır. Kulüplerde adımın geçmesi, benim için onur vericidir. Ancak Türk futbol kamuoyu şunu bilmektedir ve anlamaktadır ki, ben Mustafa Denizli olarak sezon ortasında ve kendi kurmadığım bir takımın başında Türkiye'de görev almadım ve bu prensibim böyle süregelmektedir. Gereksiz yere ismimin üzerinde bu tür polemikler yaratılması beni çok üzmektedir. Tüm futbol kamuoyundan ilgili, ilgisiz herkesten düşüncelerimin böyle olduğunu, değişmediğini de bir kez daha hatırlatmak istiyorum. Saygılarımla..." dediği ve bu gün itibariyle U dönüşü yaptığı, bunun yanında, menajer Sinan Engin ile Sergen Yalçın konusunda bazı dönüşler yaşandığı anlaşılmaktadır.İnşallah bu dönüşlerden sonra, birilerinin başı dönüp, tepetaklak gitmez.