Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Eylül '10

 
Kategori
Siyaset
 

Derin devlet ilerici unsurlarını temizliyor

Derin devlet ilerici unsurlarını temizliyor
 

Türkiye tarihi 1980 yılında başlamadı. Bugünlere gelişimiz ta Atatürk’ün ölümüyle başladı. “Türkiye Cumhuriyeti’ni kuranlar Atatürk’ü tam olarak anlamadılar. O’na bağlılıkları bir hayranlık, başarılmış bir olayın devamı gibi idi. O’nun devrimleri hiçbir zaman tam olarak gerçekleşmedi ve ölümü ile geriye dönüş süreci de başladı.” bu sözler bana ait değil, Falih Rıfkı Atay’a ait. Derin devlet hiçbir zaman ilerici olmadı. 1980 darbesi bu süreçte ancak bir kilometre taşıdır. Ergenekon davası yine derin devletin kendinden olmayan unsurları temizlemesi operasyonudur. Bugün iktidarda olan dincileri yıllar süren sabırlı çalışmalar iktidar yapmıştır. 12 Eylül’de yapılacak oylamada evet çıkması durumunda bir köşe dönülmüş olacak.

Her şeyin başlangıcı ise 1839 Tanzimat Fermanı’dır. Şimdi ta geriye 1839 öncesine dönülmek isteniyor. 1877 Birinci Meşrutiyet bir kilometre taşıdır. İlk meclis kuruldu. Padişah’ın yetkileri kısıtlandı. Yani bugünkü Başbakanın deyişiyle “ayağına prangalar vuruldu.” Ancak Padişah ayağındaki prangalardan kendine yasal olarak tanınan haktan yararlanarak çabucak kurtuldu. Meclisi kapattı. Bu hareket Türkiye’de demokrasinin gelişmesini en az 100 yıl geriye itti. Türkiye o yıllarda parlamenter sistemle, partilerle tanışmış olsaydı, bugüne kadar çok yol alırdı. Belki Osmanlı Devleti yıkılmazdı. Belki padişahlık İngiltere’de olduğu gibi sembolik bir makam olurdu.

1878’de Meclisin kapatılması, Osmanlı Devletinin yıkılmasında etken olmuştur. İttihad ve Terakki’nin doğmasına sebep olmuştur. Derin devlet o zamanlarda şekillenmiştir. Bazıları “AKP kendi derin devletini kuruyor” diyor. Hayır, buna gerek yok. AKP zaten derin devletin içinde bulunuyor. Sadece derin devleti oluşturan unsurlar arasında birtakım ince hesaplar, pazarlıklar, yeni ayarlamalar oluyor. Zayıflayanlar geri adım atıyor. Güçlenenler alanlarını genişletiyor.

Sanıldığı gibi AKP devleti ele geçirmiyor. AKP başka isimlerle zaten başından beri oradaydı. Öyle olmasaydı, nasıl iki yıldan kısa sürede iktidar olabilirdi?

1980 darbesi bugünü hazırlamıştır. Referandum 1980 darbesi ile değil, Atatürk’le, Türkiye Cumhuriyeti ile, demokratikleşme ile, biraz eskiye gidersek İttihad ve Terakki ile, Ali Süavi ile, 1839 Tanzimat Fermanı ile hesaplaşmadır. Bu hesaplaşmada duygusallığa yer yoktur. Umarım en azından aydınlar gerçeği görürler.

Aydınlar yasallığa filan bakmasınlar. İran’da Humeyni’nin gelişini halk destekledi. Hitler iktidara seçimle geldi. II. Abdülhamit Meclisi yasal hakkını kullanarak kapattı. Menderes zamanında “Siz isteseniz hilafeti bile getirirsiniz” lafları dolaşmıyor muydu? İşte şimdi zamanıdır. Bütün dert halkı baskı altına almakta. ‘Pranglara vurulmamış’ bir iktidarın neler yapabileceğini Hitler’den, Mussolini’den biliyoruz. Bizim halkımız itaat etmeyi sever. İş işten geçtikten sonra ağlamanın hiçbir yararı yok. Asıl beceri buna meydan vermemektir.

Bir tane ‘hayır’ oyum var. Yetmese de kullanacağım.

 
Toplam blog
: 125
: 6625
Kayıt tarihi
: 18.11.09
 
 

İstanbul 1980 doğumluyum. Yüksekokul mezunuyum. İstanbul'da oturuyorum. Dünya ve çevre hakkında düşü..