Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Mart '08

 
Kategori
Gezi - Tatil
 

Derinkuyu ver Ihlara ile Kapadokya'ya Veda

Derinkuyu ver Ihlara ile Kapadokya'ya Veda
 

Ve sayılı gün göz açıp kapayıncaya kadar geçti, geldik tatilin son gününe. Hem Kapadokya’dan ayrılmanın hüznü, hem de birçoğumuz için tatilin bitişi anlamına gelen bugün otelden ayrılışta bir sessizlik hakim. Önceki günlerin coşkusu yerini hüzne bırakmış. Otobüse yerleşmedeki sessizlikte gecenin geç saatlerine kadar süren eğlencenin izlerine de rastlanmakta.

Bugün için yapılan program turların standart kapanış günü programı olacakmış. Tatil süresince Kapadokya’da görmediğimiz diğer turlarla karşılaşmak bugün için kaçınılmaz. Kahvaltıyı takiben İstanbul’a dönecek tüm turların otellerinde ayrıldıklarını düşünüce başka türlüsüne ihtimal vermek zor.

İlk durak noktamız Derinkuyu Yer altı Şehirleri. Daha önce Göreme ve Zelve Açıkhava Müzelerinde gördüğümüz zemin üstü yerleşimlerin bu sefer yeraltında olanlarını göreceğiz. Otobüste Gökhan’ın anlattıkları ile bir tedirginlik kaplıyor içimi. Özellikle ilk bölümden sonraki inişte daracık bir alanda (tek kişi durduğunda açıklık kapanıyor) belden bükülmüş bir şekilde ilerlemek söz konusu. Birkaç yıl önce Kapadokya’nın çok kalabalık olduğu zamanki turların birinde Gökhan birkaç saat bu şekilde beklemek durumunda kalmış ve ondan sonra uzunca bir zaman kapalı alan fobisi yaşamış. Önceden bunları bilmek stres oluştursa da büyük bir istek ile inmeye başlıyoruz şehrin derinliklerine. Derinkuyu’nun en önemli özelliklerinden birisi devasa havalandırma bacası. İkinci bölüme geçtiğimizde arkadaşlarımızdan bazıları dönmeyi tercih ediyor. Tüm tatil boyunca karşılaşmadığımız kadar tur grubu ile karşılaşıyoruz. Çok fazla beklemek zorunda kalmadan ve özellikle daracık yerlerde beklemeden turu tamamlamanın sevinciyle dışarı çıkarken kocaman nefesler alır buluyoruz kendimizi. Kapalı alan fobisi olanlar için özellikle kalabalık zamanlarda yapılamayacak bir gezi olarak kalıyor hafızamda.

Otopark alanının karşısındaki tezgahlarda mercan taş bulmak Onxy atölyelerindeki hayal kırıklığımı bir parça olsun hafifletiyor. Aldığım mercanlarla güzel bir kolye yapmak amacım.

İkinci durak Ihlara Vadisi.

Ihlara vadisi Melendiz Çayı boyunca devam eden büyüleyici bir coğrafya . Hırıstiyanlığın ilk yıllarında önemli bir din merkezi olan bölgedeki kiliselerin sayısı 105’i buluyormuş. Sayısını hatırlayamadığım kadar çok merdivenle çay kenarına indikten sonra Yılanlı Kilise’ye doğru devam ettik yolumuza. Yılanlı kilise freskleri ile bu bölgedeki en ilginç kiliselerden biri.

Ihlara Vadisinde bizi en sevindiren durum vadiye inmek için kullandığımız merdivenleri çıkmak zorunda kalmamak oldu. Bu da sanırım turun en güzel sürpriziydi. Vadi boyunca yapılacak trekking ile hem doğayı doyasıya görme, hem de bol oksijenli havayla ciğerlerimizi bayram ettirme fırsatı bulduk. Ve ahhh bu merdivenler nasıl çıkılır diyen diğer tur sakinlerinin yanından güle oynaya geçerek koyulduk yola.

Yol boyunca suyun ağaç dalları ile oluşturduğu buz damlacıklarını seyretmek ayrı bir keyifti. Fotoğraf molaları, şakalaşmalar, eyvah Gökhan kızacak diyerek sıklaşan adımlarla turun en sonunda tamamladık parkuru. Adını yanlış hatırlamıyorsam Melendiz çayını sağımıza alarak devam ettiğimiz yolun sonunda ulaştığımız yer Belisırma Köyü idi.

Doğanın uyanışı ile baharda Ihlara’da olmak lazım.

 
Toplam blog
: 67
: 1640
Kayıt tarihi
: 18.10.06
 
 

Biz Tiryaki ailesi gezmeyi ve gördüğümüz yerlerin fotograflarını çekmeyi çok seviyoruz. Blogumuzda, ..