- Kategori
- Kişisel Gelişim
Derle, topla, rahatla
sade yaşam
Son zamanlar da bazı ezberlerimin bozulmaya başladığını farkediyorum. Pek bi sorgular oldum içinde bulunduğumuz düzeni, hayatı, sahip olduklarımızı, olamadıklarımızı. Sorumluluklarım azaldıkça hafiflediğimi ,sadeleştikçe dinçleştiğimi hisseder oldum. Azalmak, sadeleşmek, ne kadar az isek o kadar çok olmak kavramları üzerine düşünürken bir arkadaşım Maria Kondo tarafından yazılan ‘’Derle, Topla, Rahatla’’ adlı kitabı önerdi minimalizm’e giriş için oldukça güzel bir felsefesi var diye düşündüm.
Gerçekten ihtiyaç duydugumuz şeyi keşfetmenin en iyi yolu ihtiyacımız olmayan seylerden kurtulmaktır diyor yazar bu nedenle sizde haz uyandırmayan herşeyi atın , haz veren esyalarla çevrili bir yaşam mutluluk verir , temel mantık bu. Gerekli gereksiz birçok eşya yığını ile yaşamaya devam edip bir türlü onları atamamamızın iki temel sebebi varmış biri geçmise baglilik diğeri gelecekten korku . Ehhh malum bu ikisi de hepimizde bolca mevcut. Eğer atma aşamasında eşyayı sevmediğiniz halde atmak konusunda tereddütünüz varsa kendinize sorun ’’ Geçmişe olan bağlılığım mı yoksa geleceğe dair korkum mu bunu atmama engel oluyor? ‘’ ve bu soruyu her bir eşya için tekrarlayın. Elimizde tutma kararı alırken hangi ilkeyi göz önüne aldığımız önemliymiş çünkü bu aynı zamanda hayatımıza yön veren değerleri ifade ediş şeklimiz. Neye sahip olmak istediğimiz konusu hayatımızı nasıl sürdürmek istediğimiz ile yakın ilişkidedir. Geçmişe bağlılık ve gelecek korkusu sadece eşyaları seçme şeklimizi değil aynı zamanda işimiz dahil omak üzere hayatımızın her alanında yaptığımız seçimlerde kullandığımız ölçütü temsil eder.
Diğer taraftan , eşyalarımız geçmiş hayatımızı ve bu dönemde aldığımız kararları yansıtmaktadır. Bu yüzden evi yada işyerini toplamak hem geçmişimize hemde hoşlandığımız şeylere karşı bir durum değerlendirmesidir. Eşyalarla yüzleşmek ve gereksiz olanları ayıklama süreci sancılı olabilir ama bu bizi kendi kusurlarımızla, yetersizliklerimizle ve geçmişte yaptığımız yanlış seçimlerle yüzleşmeye zorlar bu nedenle her bir eşya ile tek tek ilgilenmek önemli ve toplama işimin temel prensibidir. Her bir eşya ile tek tek ilgilenirken kendimize ‘’bu eşya bana haz veriyormu? ‘’ sorusunu sorarak karar almak, bunu yüzlerce hatta binlerce kez yapmak aynı zamanda karar verme yetisini de geliştirir. Karar veremeyen kendinisine de güvenemez ilkesinden kendimize olan güvenimizi de artırır.
Ve son olarak; Atmak biriktirmekten cok daha önemlidir diyerek tek seferde kökten temizlik ve düzenleme yapan herkesin hayatının önemli ölçüde değiştiğini söylüyor yazar. Bu kadar kazanımın ve motivasyonun üzerine insanın bir an önce elinde ne var ne yok atası geliyor valla bu yazıyı yazmaya çalışarak bile vakit kaybettiğimi düşünmeye başladım.
Gerçekten ihtiyaç duydugumuz şeyi keşfetmeniz ve hayatınızın istediğiniz yönde değişmesini dilerken ; bu bilgiler sizide motive ettiyse KonMari metodunun sıralamasını da dikkate alın derim.
1- Evinize girerken evinizi selamlayın.
2- Eşyaları toplamaya kıyafetlerden başlayın.
Sonra sırasıyla kitaplar, kağıtlar, muhtelif eşyalar ,duygusal öğeler ( hediyeler,resimler v.s.)
3- Atmaya karar verdiğiniz her bir eşyaya size yaşattıkları için teşekkür edin.
4- Kullandığınız eşyalarla işiniz bitip yerine yerleştireceğiniz vakit onlara size sağladıkları için teşekkür etmeyi unutmayın.
5- Kalan eşyaları yerleştirirken mutlaka her bir eşyanın belirli bir yeri olmalı yani farklı noktalarda aynı kategoriden eşya olmamalı.
6- Eşyaları yığın şeklinde üst üste değil ,dik bir şekilde yerleştirin.
Haydi kolay gelsin..