Dernekler siyasi partilerin sesli enstrümanı olmalı mı?

Türkiye’de örgütlenmeyi sınırlandıran geniş, yaygın bir mevzuat ve çok sayıda uygulama mevcut. Bu uygulamalar, sivil toplum örgütlerinin kurulabilmesini güçleştirmekte ve kurucu üye olabilmenin şartlarını ağırlaştırmaktadır.

Bunlara rağmen, ülkemizde çoğunluğunu köy ve kasaba derneklerinin oluşturduğu, ortak noktalarının yardımlaşma ve dayanışma adını aldığı pek çok Sivil Toplum Kuruluşları (STK), yani dernekler var. 

Üzerinde durduğumuz STK’lardan olan dernekler de; anayasal düzen çerçevesinde kalarak kuruluş amaçları doğrultusunda temsil ettiği topluluğa hizmet etmek için kurulurlar. Karşılık beklemeksizin üyeleri başta olmak üzere temsil ettikleri insanlara hamilik etmeyi ilke edinirler.

İstanbul asırlardır göç alıyor. Eskiden olduğu gibi günümüzde de iş, aş ve daha iyi şartlarda yaşama arzusuyla Anadolu’dan İstanbul’a göç eden yığınla insan var. Bugün, nüfusu 15 milyona ulaşmış megapolde, belirli bir bölgenin insanları birbirleriyle rahat iletişim kurmak, kaynaşmak, geçmişlerini unutmamak, gelecekte unutulmamak, değerlerini, gelenek ve göreneklerini yaşatmak için uğraş veriyorlar.

Anadolu  Ajansı’nın 2011 yılının sonuna doğru yaptığı habere göre; İstanbul’da diğer illere ait dört binin üzerinde dernek faaliyet gösteriyor. Dernek sayıları dikkate alındığında Sivas birinci, Kastamonu ikinci, Tokat üçüncü, Giresun dördüncü,  Ordu beşinci,  Sinop altıncı sırada yer almaktadır.

Üye sayısı bakımından ise birinci Kastamonu, ikinci Sivas, üçüncü Sinop gelmektedir. İlk üç sıralamada; 65 bin 599 erkek, 3 bin 119 kadın olmak üzere toplam 68 bin 718 kişiyle Kastamonu, 59 bin 745'i erkek, 3 bin 438'i kadın toplam 63 bin 183 kişiyle Sivas, 38 bin 402'si erkek, 704'ü kadın toplam 39 bin 160 kişiyle Sinop bulunuyor.

Sinop ilinin İstanbul’da yaklaşık ikiyüz derneği var. Sinoplu derneklerin toplam üye sayısı 40 bin dolayında kalsa da, nüfusunun 600 bin kadar olduğu, tertip edilen büyük etkinliklerde en yetkili insanlar tarafından hep söylene gelmiştir.

Sinoplu Dernekler Federasyonu (SİNDEF), Sinop İli ve İlçeleri Yardımlaşma Derneği (SİYAD), Tüm Sinop Dernekleri Federasyonu (TÜSİDEF),  Sinoplu İşadamları Derneği (SİAD),  Tüm Sinoplu İş Adamları ve Yardımlaşma Derneği (TÜSİYAD) bölgenin en popüler sivil toplum kuruluşlarıdır. Düzenledikleri organizasyonlarda 22.500 seyirci kapasitesi spor salonlarını ve daha büyük piknik alanlarını kolaylıkla doldurabiliyorlar. Hal böyle iken, bir Erzincan, bir Malatya vilayetleri kadar adını maalesef duyuramamaktadır.

Derneklerin işi zor; olanca yükü sırtlanıyorlar. Üye aidatlarıyla ayakta durmaya çalışıyorlar. Toplanan üye aidatı ücretlerinin giderleri karşılamadığını herkes biliyor. Özellikle başkanların işi çok zordur. Yönetimde bulunan kişiler başkanla birlikte gecelerini gündüzlere katarlar. Her ağır taşın altına ellerini koyarlar. Eşlerine, çocuklarına, işlerine ayıracakları zamanı dernek faaliyetlerine ayırırlar ve fedakarca çalışırlar. Onun için derneklerin sık sık denetlenerek, yönetimde bulunan kişilerde bezginlik meydana getirilmesinin aksine, desteklenmesi ve geliştirilmesinin gerekliliğine inanıyoruz.

Derneklerdeki çalışkanlıklarını, tecrübelerini ve birikimlerini siyasi alana taşımak suretiyle hemşerilerine daha çok hizmet etmek, faydalı olmak isteyen yöneticiler her zaman çıkagelmiştir. Bunların sayıları, bu döneme gelinceye dek bir elin parmak sayısını geçmezdi.

Bu yıl, yani 30 Mart 2014’te yapılacak yerel seçimlerde belediye başkanlıklarına, il ve belediye meclis üyeliklerine aday adaylığı için müracaat edenlerin sayısının çok olduğuna şahit olundu. Her ne kadar bazıları, siyaseti ve siyasetçileri etkileme, yönlendirme ve ondan bir takım menfaatler elde etme anlayışıyla hareket edilerek aday adayı olunduğunu söylese de, “siyasette bizde varız” cesaretini gösteren tüm Sinopluların tebrik edilmesi, bu süreçte desteklenmesinin, gelecekte daha çok güç ve enerji toplanması açısından önemli olduğu düşünülmelidir.

Sinop’un ve Sinopluların istihdamdan sanayileşmeye, eğitimden sağlığa, turizmden kültür varlıklarının korunmasına varınca kadar çözüm bekleyen pek çok sorunu bulunmaktadır. Bu sorunları yakinen bilen, çözümü konusunda devletin imkanlarını Sinopluların hizmetine sunabilecek kişilere siyasette şiddetle ihtiyaç duyulmaktadır. Siyasi partilerin de, derneklerin uhdesindeki insan potansiyelinden faydalanma zarureti dikkate alınarak, ölçülü ve dengeli davranılmalı, Sinopluların seçilebileceği sıralardan aday yapılmalarının yolu açılmalıdır. Bu yolu açmayan siyasi partilerin, durduk yerde sesli enstrümanı olunmamasına özen gösterilmelidir.

Unutulmamalı ki; Sinopluların İstanbul’daki nüfusu göz ardı edilemeyecek kadar ciddi bir potansiyeldir. Ve her dönem değerlendirilmeyi hak etmektedir.