Ders çıkarmaktan gına geldi.....

Fenerbahçe bu sezon, Beşiktaş ve bir kaç Avrupa maçı hariç, futboluyla tamamen kabus yaşatıyor. Aykut Kocaman'ın Fenerbahçeliliğini ve karakterini tartışmam, ama teknik direktörlüğü bir o kadar su götürür.

Fenerbahçe gibi bir takımın, kaç oyuncusu eksik olursa olsun çıktığı maçta aciz kalmaya hakkı olamaz. Futbolcuların ciddiyetsizliği, güçsüzlüğü, bu kadar çok sakatlanmaları, sonradan giren hiçbir oyuncunun hazır olmayışının bağlanacağı birtek adres var o da "antrenör".

Aykut Kocaman'ın antrenör takımı kurmaya çalışması çok olumlu, Türk Futbolu için de önemli. Ancak iş sadece oyuncuları antrenörün almasıyla olsaydı " antrenör takımı" deyimi Fenerbahçe için yerinde olurdu. Taktik olarakta kendince -iyi ya da kötü- bir pas yapma anafikirli taktik geliştirmek isteyebilirsiniz, onu da anlarım. Ya sonrası.......

Fenerbahçe' nin Aykut Hoca zamanında oyuncu değişikliğiyle sonradan gelerek kazandığı tek bir maçı hatırlayanınız var mı? Ya da "Aykut Kocaman şu maça farklı bir taktik uygulayıp galip geldi" diyeniniz.... Ben bu sorulara cevap bulamıyorum. 

Bu takımda yedekten gelen bir oyuncu faydalı olsa, dişimi kıracağım. Bu futbolcuların hiçbiri mi kendini hazır tutamaz? Giren futbolcular çıkanlardan daha kötü. "120 Kilometre koşmamız lazım" diye hedef koyan bir hoca, takımını nasıl çalıştırması gerektiğini de bilmeli.

Bir enteresanlıkta sakatlıklar: Takıma katılan her futbolcu en fazla bir ay sonra revirlik.  Krasic, Kuyt, Meireles, Yobo ve diğerleri... Hele hele Kuyt ve Meireles  gibi ömrü hayatında maçı bırakın antreman kaçırmamış futbolcuların bu kadar çabuk sakatlanmalarının sebeplerini bizim değil Fenerbahçe Teknik ve Sağlık ekiplerinin iyice masaya yatırması lazım.

Her şey bir kenara  2-3 yıldır Fenerbahçe'nin başında olan bir teknik direktörün ve Fenerbahçe gibi büyük bir kulüpte forma giyen futbolcuların ders almaları değil ders vermeleri gerektiği  kanaatindeyim. Kötü oyunlardan ders almaktan ve sürekli zavallıları oynayan bu takımı izlemekten seyirciye gına geldi.  Ülkenin en rahat maddi imkanlarına ve en vefakar seyircisine sahip bu kulüpte  oynayan futbolcuların da; iki maç arka arkaya istikrar çizememelerinin sebeplerini düşünmesi lazım. Her kötü maçtan sonra "Bu gün kötüydük, bu maçtan ders çıkaracağız" demeçleri artık insanları tatmin etmiyor. 

Neredeyse hepsi Milli Takım futbolcusu olan bu yetenekli kadroya, bu aciz futbolu oynatan teknik adamın ve Milli Takım futbolcusu olupta bu kadar acemi, ciddiyetsiz ve yakışıksız oyun oynayan futbolcuların artık kredileri benim gözümde bitmiştir.

Aziz Başkanın da "Aykut Kocaman bu işi sulandırdı mı acaba"  diye düşünmeye başlaması gerekiyor. Takımın kötü oyunuyla ilgili Aziz Yıldırım'da hata bulmak doğru olmaz. "Ben antrenör takımı kurdum" diyen bir antrenörün 100 milyon euroları geçen, Ligin çok üstünde bir maliyetine ve kalitesine sahip kadrosunun nasıl olupta deplasman galibiyeti alamadığını, ileride baskı yapan her takıma karşı zavallı duruma düştüğünü ve bu durumlara karşı hiç bir teknik- taktik geliştirilemediğinin sorgulanması şart oldu.

Aziz Yıldırım'ın, bu kadar kötü giden takıma karşı medyada suç bulması ise çok anlamsız. Bu takım bu yıl oynadığı 15 maçın neredeyse 14'ünde saçmalamışsa, medyada değil Takımın idaresi ve teknik kadrosunda problem olduğunu anlaması lazım.

Fenerbahçe'yi çok sevenlere! karşı, Aziz Yıldırım'ın bu vatandaşlara malzeme verecek takımı bir an önce toparlaması lazım. Başka unsurlara karşı durmaya "Eyvallah" da , kötü oynayan takım ve futbolculara sürekli sahip çıkılması için bir birliktelik talep edilmesi, Fenerbahçe taraftarına bile fazla gelir be Başkan!!!!