Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Aralık '13

 
Kategori
Eğitim
 

Dersane meselesi

Dersane meselesi
 

Cemaat ve iktidar mensubu gazeteciler dönem dönem köşelerinden atışsa da mütabakaya varılan konular sonrası hayat bir nevi normale dönüyordu. Bugünlerde ise çok sert bir olayın içindeyiz. Dersane meselesi iki tarafı tamamen zıtlaştırdı. İki tarafta bu sefer çok sert. İki tarafta hakaretten kaçınmıyor. Ben ise tamamen uzak olduğum iki tarafın bu kavgasını normal vatandaş sıfatıyla izliyorum.

 

***

 

Dersane olayına cemaat açısından baktığımız zaman, cemaatin dersane meselesine karşı çıkması son derece doğaldır çünkü cemaatin dersaneleri cemaat içine eleman bulmada ilk adımdır. Kişi, ilkokul ya da lise çağında bu dersaneye gelir, oradan abi evlerine transfer edilir, orada da mezun olana kadar tutulur, mezun olduktan sonra da cemaat için bir eleman yetişmiştir artık. Cemaat, elemanlarının %60-70 gibi bir oranda buradan çıktığını hesaba katarsak manevi olarak büyük çöküntü olacağı aşikar.  Dersanelerin kapanmasıyla birlikte bu sistemi ezmeyi planlayan iktidar bir yandan da cemaatin ekonomik gücünü ezmek istiyordur. Çünkü ülkenin dört bir yanında faaliyet gösteren cemaatin kendi ekonomik düzenini büyük ölçüde bu dersanelerle sağladığı bilinen bir durum.

 

***

 

Ama tabi iktidar tarafından ortaya atılan bu eğitim planlarının, salt eğitim için değil de cemaati bitirme operasyonu adı altında yapılmaya çalışıldığını hesaba katarsak ortaya konulan sistemin geçiş dönemi bayağı sancılı olacak gibi.  Yani dersaneler kapanırsa orada çalışanlar ne yapacak? Bu sadece cemaat için geçerli değil. Diğer dersane kurumları için de geçerli. Özel sektör diye genelden kestirip atmamıza rağmen oralarda da evlerine ekmek götüren insanlar var. Üstelik atamamış onca öğretmen varken, 1 milyon işsiz üniversiteli varken dersane kapatma hevesini anlayamadık gitti.

 

***

 

Diğer yandan ''Kızlı erkekli'' yurt denetleme meselesinin de kaçak cemaat yurtlarını tespit etme adına ortaya atıldığına iyice inanmaya başladım. Çünkü, yapılanma tamamen bizans oyunlarına benziyor. Otel adı verilen yer bir bakmışsın yurt çıkıyor mesela. En azından basında böyle haberlere denk geliyoruz son bir kaç gündür.

 

***

 

Başbakan'ın katıldığım tek görüşü şu: Memeleketteki bütün dersaneler öğrenciyi alıyor, 1 senede eğitim veriyor ve o öğrenci kazanınca dersane prim yapıyor. Öte yandan MEB'e bağlı okullar ise arka planda kalıyor. Öğretmenlerin verdiği emek duman oluyor. Dersanelerin kapanması devlet okullarında daha kaliteli eğitime neden olabilir. Bugün kabul edilir bir gerçek olan, dersanelerin sadece sınavda derece yapacak öğrencilerle ilgilenmesi öteki öğrencilerin sadece paralarını sömürmesi durumunu da hesaba katarsak 12 yıllık kesintisiz eğitim içersinde dersanelerin olmaması kulağa mantıklı geliyor.

 

***

 

Bu satırları yazan şahıs olarak ben ve okuyan siz değerli şahısların gözüne hemen o sınava hazırlanma dönemi gelmiştir eminim. Bu memleketin çocukları hayatlarının en verimli çağlarında Dersane, OKS, ÖSS, YGS, test kitabı, etüt gibi kavramları devamlı gözümüze sokan sistemin içersinde büyüdük. Ve dersaneler her zaman bize nimet gibi sunuldu. Halbuki, maddi olarak yetersiz olan ailelerin çocukları hep başkalarından arta kalan kitaplarla sınava hazırlandılar. Hatta çocuğunu dersaneye yazdırmak adına arabasını satan babalar vardı. Haberlerde konu olmuştu zamanında. Eğitimde eşitlik ilkesi işte burada ölüyor. Maddi anlamda yetersiz olan ailelerin çocukları kendilerini eğitim sistemimiz yüzünden gösteremiyorlar. Oralardan büyük adam çıkma ihtimali olsa bile bizim kapitalist sistem bunun önüne geçiyor.

 

***

 

Fazla uzatmadan...

 

Çocukların 5 saatte öğreneceği konuyu 12 saatte öğretilmeye çalışıldığını hesaba katarsak.

 

Çocukların haftanın 7 gününü sınav için ayırdığını, ailelerin bir araba parasını özel eğitim sektörüne harcadığını hesaba katarsak.

 

Maddi imkansızlıkla içinde boğulan çocukların arasından bu memlekete faydalı insanların çıkma durumunun yüksek olduğunu hesaba katarsak.

 

Düzenlenecek olan yeni ve sınavsız sistemle eğitim sistemimiz şimdiki sistemden daha mantıklı olabilir.

 

Tabi bunları yaparken siyasal güç gösterisi adı altında yapmamak lazım.

 

Samimi olmak lazım !

 

Keşke eğitim kaygısı ile gündeme gelseydi bu mesele.

 
Toplam blog
: 117
: 379
Kayıt tarihi
: 01.09.12
 
 

Öğrenci, sanatsever, sporsever, Mustafa Kemal Atatürk... ..