Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Kasım '13

 
Kategori
Blog yazarları tartışıyor!
 

Dershane öğretmenlerinin Milli Eğitime atanma telaşı başladı: Atamalar nasıl olacak?

Dershane öğretmenlerinin Milli Eğitime atanma telaşı başladı: Atamalar nasıl olacak?
 

memurlar.com


Dershane tartışmalarında, cemaat olmanın gereği, "ah dershanem, vah dershanem" diye ağlaşan genç öğretmenler, dışardan böyle gözükseler de şimdi Başbakan'ın vaad ettiği MEB öğretmenliğine atanmak için telaş içine girdiler.

Kesin olmamakla birlikte dershanelerde en az beş yıl çalışmış ve yine kesin olmamakla birlikte halen çalışıyor olan dershane öğretmenleri sadece mülakata girerek hayallerine ulaşabilecekler.

Elbette, hayal Milli Eğitime atanmak... Dershanede çalışan bir tek öğretmen yoktur ki, Milli Eğitime atanmak için can atıyor olmasın... Neden?

Çünkü, defalarca yazdığım gibi, dershane sistemi bu gençleri iliklerine kadar sömürüyordu. Beş-altı yüz lira gibi komik paralara bütün gün hamal gibi çalıştırılıyorlardı. Üstelik, kürek mahkumları gibi sürekli gözetim altındaydılar.

Bir kaç ay çalışabildiğim -adı lazım değil- bir dershanede, tuvalet hariç her yere kameralar konduğu ve öğretmenlerin her anı izlendiği için isyan etmiştim. Ama, ben Milli Eğitimde yıllarca çalışmış ve emekli olmuş bir öğretmen olarak buna isyan ettim; genç öğretmenlerin sözünü etmeleri bile yasaktı.

Dershanecilik öyle bir "çetecilik" haline gelmişti ki, hiç bir öğretmen ötekinin ne kadar ücret aldığını bilmiyor ve bu konuyu konuşamıyordu. Öğretmenler alınırken, dershane hakkında hiç bir şey söylememek ve verilecek her görevi yapmak üzere sözleşmelere imza attırılıyordu.

Dershaneleri, bir "eğitim yuvası" gibi yansıtan dershane patronları, tabii ki bunları söylemiyor. Dershaneler sadece vatandaşı soymakla kalmıyor, öğretmenin de emeğini sömürüyordu.

Başbakan ve ilgili bakanlar elbette bunları biliyordu. Nihayet, sektörün ağababalarının isyanlarına rağmen "dönüştürme"(isterseniz kapatma diyin) süreci başlıyor.

Hükumet yine bir adalet örneği vererek, buralarda çalışan ve senelerce Milli Eğitime geçebilmek için hem dershanede karın tokluğuna hammallık yapıp hem KPSS'lere hazırlanan öğretmenlere mülakatla Milli Eğitim yolunu açıyor.

"Dershanem, benim kutsal mekanım.." illizyonu bir günde bitiyor ve genç dershane öğretmenleri, Milli Eğitim umudu için, şimdiden koşuşturmaya başlıyorlar.

Haklılar elbette... Bu onlar için büyük bir fırsat... Beklenmeyen bir umut ve adeta bir mucize...

Bu ifadeleri bizzat böyle öğretmenlerden duydum, benim ifadelerim değil...

Ve son söz:

Dershanelerin kapanmasının kazananları:

İnek gibi sağılan vatandaş,

Arap atı gibi koşturulan gençler,

Kürek mahkumu gibi çalıştırılan öğretmenler...

Kaybedeni:

Çoğu elifi görse mertek sanan dershane patronları!...

Dershane gerçeği işte budur...

Sırf Hükumet'e muhalefet olsun için hariçten gazel okuyanlar, uzun havaya geçebilirler...

Uzun hava da okusalar bozlak da çığırsalar bu gerçek değişmez!

http://www.memurhaber.com/kapatilan-dershane-ogretmeni-ne-yapacak-h23159.html

 
Toplam blog
: 1645
: 822
Kayıt tarihi
: 19.01.08
 
 

Edebiyat, kamu yönetimi ve gazetecilik tahsili... 27 yıllık eğitimcilik hayatından sonra emeklili..