Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Kasım '13

 
Kategori
Güncel
 

Dershaneler BOP gereğince mi kapatılıyor?

Dershaneler BOP gereğince mi kapatılıyor?
 

MEB yetkililerince dershaneler konusunun açıldığı bir toplantı anısı


Giriş

Dün bir MEB yetkilisi ‘Basını salondan çıkartın’ emri vermiş!
 
Bu ne biçim söz?
 
Bu kişi kendisini ne zannediyor?

Çıkar kavgalarının yaşandığı Dershaneler Sorunu, bazı tepkiler üzerine sözüm ona tartışılmaya açıldı ya bütün çarpık kişilikler de ortalığa saçılmaya başladı desem yeridir. Gerçekte Temmuz ayı başında Bakan Avcı 'Dershanelerin özel eğitim kurumlarına dönüştürülmesi çalışmalarımız sürüyor' açıklaması ne dershane yetkililerini ne de ağzı dili bağlanmak istenen basın yayın yetkililerini gerekli araştırmaya yöneltmemişti.

Bugüne kadar gelen sessizliğe rağmen sorunun çözümü için çalışmayanlardan ilki dersini tam olarak çalışamamış olan MEB Prof. Dr. Nabi Avcı'dır. Çünkü kamuoyun huzursuz eden ve yargının hükümlerine göre eğer bir 'dershaneler sorunu' var ise bu sorunun çözümü için yasa taslağını bile hazırlamış olduğuna göre söz konusu toplantılar için neden bu kadar geç kalmıştır. Tez elden bunu açıklamalıdır. Yoksa ‘dershaneler kapatılacak’ emrinin başka yerlerden geldiğine inanmaya başlayacağım kendi adıma. Diğeri de yenice toplum karşısına çıkmaya başlayan ve dün ‘Basını salondan çıkartın’ emri vermiş olan MEB Müsteşar Yardımcısı Yusuf Büyük'tür.

Çekişme ortamının kısa öyküsü

Dershaneler konusunda bugüne kadar ortaya çıkmış çok büyük tepkiler yaratan hiç bir olay duyulmamışken yaklaşık yirmi gündür dayatılan sen-ben, siz-biz, AKP-Gülen Cemaati, okullaşma mı akademileşme mi tartışmaları yeni boyutlar kazanmaya başladı. Bana göre yaşanılan çalkantının içerisinde MEB okullarında verilen eğitimdeki noksanlıklar ile kalitesizliklerden dolayı ‘rant kavgası’ da diyebileceğimiz geçim kaygıları var olsa bile sözüm ona ‘demokratikleşme süreci’ adı verilen ve Ortadoğu'nun bazı ülkeleri ile Türkiye'de yoğun bir biçimde uygulanan  BOP  ile bağlantılı tasarıların bir ayağının da çok başlı dershaneler olduğunu görmezden gelemeyiz.

Bu konuda gerektiği kadar direnemeyen ve içlerinden de bazı aykırı seslerin gelmeye başladığı AKP yetkilileri son dört günden beri dershane yetkilileri ile sözde toplantılar yaparak kamuoyunu susturmak ve AKP'nin oy kaybını en aza indirmek için yoğun bir çaba harcamaya başladılar. Dün bir toplantıda öğrendiğimize ve Bakan Avcı'nın da açıklamasına göre 'dershanelerin kapatılması' konusundaki bütün işlemler kapalı kapılar ardında kotarılmış ve Ocak 2014'le birlikte 1960'lardan bu yana hızla yayılan dershaneler eğitim tarihinin karanlıklarına gömülecek.

Burası neresidir?

AKP iktidarının dershaneler konusundaki bu peşin hükümlü tavır alışlara rağmen dün yapılan bir toplantıda yine dershaneciler direnmiş ve çok şükür MEB yetkilisi basını salondan çıkaramamıştır.

Görevlilere (!) basının salondan çıkartılması emrini veren MEB Müsteşar Yardımcısı Yusuf Büyük, basının çıkması için diretse de salondan gelen ‘Basın kalsın siz çıkın’, ‘Dikta dışarı müsteşar dışarı’ şeklindeki tepkiler üzerine geri adım atmak zorunda kaldığından toplantı basına açık şekilde gerçekleştirilmiş

Burası İstanbul Anadolu yakasındaki Zübeyde Hanım Öğretmenevi.

Adresi de şu: Ataşehir Girişi BP Benzin İstasyonu Arkası Merdivenköy Yolu No:1 ATAŞEHİR/İSTANBUL

Gerçekte sakatlık adreste başlıyor desem yeridir. Ataşehir, BP Benzin İstasyonu size de açık açık bir 'reklam' duyurusu gibi gelmiyor mu?

Peki, öğretmenlerimize hizmet için kurulan Zübeyde Hanım Öğretmenevi'nde 'Basını çıkartın' diyen MEB'ın tepeden üçüncü kişisi durumundaki Y. Büyük kimdir, yeteri kadar tanıyor muyuz? Bu konudaki bilgileri bu haber yorumumun son bölümünde bulacaksınız.

Gelişen bu tepkiler üzerine İstanbul'da Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) düzenlediği ikinci toplantıda ise alınan gerekli tedbirler gereğince basın mensupları dışarı çıkartılır. İlgili haberde 'Basının dışarı çıkartılmasını protesto eden dershane yöneticileri, salonu terk etti' deniliyor.

Anayasa'da yazılı Basın Özgürlüğü ve herkesin hakkı olan Düşünce Özgürlüğü böyle bir tek cümle ile kaldırılabilir mi? Yoksa AKP'nin o ünlü 'Demokratikleşme Paketi' içerisinde vardı da göremedik mi?

Dershaneleri ıslah etmek, kaçak dershaneleri kapatamayan, okullarında gerekli eğitim kalitesini yükseltemeyen Bakan Prof. Dr. N. Avcı nereye gidiyor böyle? ABD ile AB güdümünde her alanda gidilen hedef faşizm mi diktatörlük mü yoksa Yeşil Devrim midir?

‘Terörist diyenlere iade-i itibar veriliyor, bizden alınıyor’

Görüldüğü gibi dershaneler kavgası kızışıyor.
 

Bu konuda bugünün değil de iki gün öncesinin haberi Konya'dan geldi.

Konyalı Dershaneci toplantıda ‘terörist diyenlere iade-i itibar veriliyor, bizden alınıyor’ diye haykırmış.

Milli Eğitim Bakanlığı yetkililerinin dershanelerin dönüşümü ile ilgili sektör temsilcileri ile yaptığı toplantı, dershaneciler tarafından protesto edilmiş. İşte o haberin ayrıntısı:

Konya’da dershanecilik yapan Mustafa Başoğlu, 8 yıl devlette öğretmenlik yaptıktan sonra istifa ederek dershaneciliğe başladığını söyleyen ve toplantıda Milli Eğitim Bakanlığı yetkililerine seslenerek dershanelerin dönüşümü ile ilgili gelinen noktada kesinlikle hakkını helal etmediğini dile getiren Başoğlu, ‘İnsanların tamamının çoluğu çocuğu var. Bunlarla nasıl helalleşeceksiniz. Bu ülkede artık itibarımız kalmadı, dershaneciyiz demeye utanıyoruz. Bu ülkeye terörist diyen insanlara iade-i itibar verilirken bizim iade-i itibarımız alınıyor. Lütfen kendinizi bizim yerimize koyun. Rica ediyoruz dershaneciyiz demeye utanıyoruz. Sanki gayrı ahlaki bir iş yapıyoruz’ diye konuşmuş.( (28 Kasım 2013 17:36)

Kimdir Yusuf Büyük?

Az önce öğrendiğime göre Yusuf Büyük, Ak Parti döneminin hem siyasette hemde bürokraside görev almış ender kişilerdendir. Sivaslı Yusuf Büyük Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesini bitirdikten sonra 4 yıl öğretmenlik yaptıktan sonra Zonguldak ve İstanbul'da 15 yıla yakın okul müdürlüğü yapmış.  'Ak Parti’nin ilk döneminde İstanbul Samandıra Belediye Başkanlığı görevini de yürütmüştür' diye tanıtılan bir kişi.

Bir başka yerde ise onunla ilgili olarak: 'Ak Parti'nin ilk siyasetçi ve belediye başkanlarından olan Yusuf Büyük, Nimet Çubukçu döneminde MEB'e baş danışman olarak getirilmişti. Ömer Dinçer döneminde kısa bir süre danışmanlık yapan Yusuf Büyük, MEB dışından gelen üst düzey kadroyla kan uyuşmazlığı yaşadığını söyleyerek Bakanlıktan ayrılmıştı' açıklamasına yer verilmiş.

Bu yılın Temmuz başında MRB Müsteşar Yardımcılığına atanan Y. Büyük dün yaşanan yasa ve terbiye dışı davranışlarından birini de göreve geldikten üç beş gün sonra gittiği Sinop'ta sergilemiş. Yerel bir gazete haberine göre olay şu:

MEB Nabi Avcı beraberinde Bakan Yardımcısı Orhan Erdem ve Müsteşar Yardımcısı Yusuf Büyük ile birlikte, Bakanlığı ile ilgili çeşitli incelemelerde bulunmak ve Sinop Üniversitesi'ne bağlı Gerze Meslek Yüksekokulu'nun temel atma törenine katılmak üzere 17.07.2013 tarihinde Sinop'a gelinir.

Gerze'de protokol için hazırlanan platformda Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Sinop Valisi Yavuz Selim Köşger, Bakan Yardımcısı Orhan Erdem, Ak Parti Sinop Milletvekili Mehmet Ersoy, Gerze Kaymakamı Metin Kubilay, Sinop Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Recep Bircan, 19 Mayıs Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Akan, Mili Eğitim Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Yusuf Büyük, Sinop İl Emniyet Müdürü Şeref Aytekin ve Sinop Valiliği Yatırım Danışmanı Hayati Yaşar ile diğer protokol üyeleri yerlerini almışlar.

Burada, sunucunun anonsuyla birlikte törene Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı'yla başlanıldığında, başta Bakan Avcı ve Vali Köşger olmak üzere bütün protokol üyeleri (Korumalar hariç) ceket düğmelerini ilikledikleri halde, öğretmen kökenli Müsteşar Yardımcısı Yusuf Büyük'ün ceketinin önünün açık olarak İstiklal Marşı'nı söylemesi vatandaşların dikkatini çekmiş. Olaya tanık olan bazı vatandaşlar olayı, ‘Öğretmen kökenli bir Müsteşar Yardımcısını bu konuda daha duyarlı olması gerekirdi’ diye değerlendirmişler.

Sorunların gerisinde BOP yok mudur?

Bugüne kadar hiç bir uyarı olmadan ve her hangi bir yargı kararı da olmadan birden bire içerisine sürüklenilen bu konu yakında çok değişik boyutları ile yine gündemimizde olacak. Olayın içerisindekiler de olaya duyarlı kişiler de ileri geri sözler söyleyecek. AKP kararından dönmeyerek her konuda olduğu gibi bu konuda da ‘geri adım’ atmayacak. Belki bazı kesimler ile gizliden gizliye başlamış olası pazarlıklara göre özellikle Fethullah Gülen Cemaati yetkilileri (?) belirgin bir uzlaşmaya varacak olsalar bile baskı grubu niteliği bulunmayan kurumlar bütün yasal işleyişlerine rağmen tek tek kapanacaktır.

Bu konudaki ilk yorumumda da açıklamaya çalıştığım gibi ‘işin içinde’ Ortadoğu’daki dengeleri ve haritaları değiştirmeye yönelik ABD ile AB’nin BOP adlı dev tasarının var olmadığını söylemek mümkün değil. Bu konuda dershanelere BOP ayarı mı veriliyor, desem çok mu uçmuş olurum?

Umarım söz konusu durumları şöyle ya da böyle eleştirmeye kalkışan bizler de çok yakında bu sayfalardan çıkartılmayız. 

 
Toplam blog
: 570
: 1034
Kayıt tarihi
: 14.09.08
 
 

1974'te H.Ü. Sosyoloji ve İdare Bölümü'nü yüksek lisans tezi ile bitirdim. 1976 yılında yapımcı y..